Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) "öğrencilere zanaat öğretmek için kurduğu" ve ara eleman sorununa da çözüm bulması hedeflenen Mesleki Eğitim Merkezleri’nde (MESEM) son bir yılda 12 çocuk işçi hayatını kaybetti. Eğitimcilerin ve sendikaların yıllardır uyarılarına rağmen MESEM kapmasında çocuk ölümleri devam ediyor. Gerekli güvenlik tedbirlerinin alınmadığı MESEM’lerde çocukların ucuz iş gücü olarak değerlendirildiği ifade ediliyor. 

Öğrencilerin iş güvenliği yok!

Öğrencilerin mesleki eğitime devam ettikleri işyerlerinde gerekli güvenlik önlemlerinin alınması gerektiğine dikkat çeken Eğitim Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Nafiz Ceylan, “Ara eleman sorununun çözümü bu değil. Bu şekilde bir eğitimle olmaz. Öğrencilerin meslek eğitimine devam ettikleri noktalarda yeterli önlemlerin alınmaması Milli Eğitim açısından sıkıntı. Burada çocukların yaşamını etkileyen faktörleri ortadan kaldıracak bir ön denetim, ara denetim yapılmıyor veya çocuğun orada çalışabileceğini gösteren somut bir rapor verilmiyor. Milli Eğitim’in şu anda elinde yeterli müfettiş bulunmadığı için bu görevi okullardaki birkaç öğretmene yüklemeye çalıştılar. Öğretmenlerimizin iş güvenliğiyle ilgili yeterli bilgisi olmadığı için biz buna izin vermedik. Burada iş müfettişleri ve eğitim müfettişlerinin mutlaka içinde olduğu, MESEM ile anlaşma yapan kurumlardaki öğrencilerin iş güvenliğini yakından ve sürekli takip eden bir oluşum geliştirilmeli. Öğrencilerimizin başına bu tür kazaların gelmemesi gerekiyor” dedi. 

Nafiz Ceylan (2)

Çocukların emeği sömürülüyor

Bazı işyerlerinde 10-15 saat arası çalıştırılan ve aldığı ücretle ailesini geçindirmeye çalışan çocukların olduğunu ifade eden Ceylan şunları söyledi: “Mesleki eğitim her kurumda verilemez. Bu kurumun çocuğa iş güvenliği, sağlık ve ekonomik açından uygun olup olmadığı mutlaka değerlendirilmelidir. Çocukları 10-15 saat çalıştırıp, onları bir ucuz iş gücü olarak gören, çocuğu aç bırakan, güvenlik tedbirlerini almayan, onların emeğini sömüren şirketlerin olduğunu biliyoruz. MESEM’lerin bu şekilde devam etmesini Eğitim Sen olarak kesinlikle kabul etmiyoruz. Bizim de bu konuda önerilerimiz ve çalışmalarımız var. Çocukların mutlaka güvenlik tedbirleri alınmış yerlerde çalıştırılması gerektiğini ifade ediyoruz. Öğrencilerin zorla değil, isteyerek gitmelerini sağlamalıyız. Okullardan koparılan veya velisinin zoruyla bu işyerlerine giden çocuklarımız mutlu olamaz. Bu mesleği gerçekten icra etmek isteyen çocuklarımızın çalışabileceği güvenli ve iyi yerler olmalı. Çocukların sınıf tekrarı durumunda zorla gönderildiği, psikolojilerinin bozulduğu bir ortamda bu tür kazalar kaçınılmazdır. MESEM’in verdiği üç beş kuruşla aile geçindirmeye çalışan çocukların olduğunu da tespit ettik. Bu baskı çocuklarımızın psikolojisini olumsuz etkiliyor. MESEM’e giden öğrencilerimiz tekrar dikkatle ele alınmalıdır.”

Kaynak: Doğukan Fikri Fidan