Türk futbolunun efsane ismi Metin Oktay'ın kim olduğu ve ölüm nedeni, hayranları ve spor dünyası için büyük bir merak konusudur. Bu haberde ünlü futbolcu Metin Oktay'ın hayatına göz atacağız. İşte detaylar...
Metin Oktay Hayatı
Metin Oktay (2 Şubat 1936, Karşıyaka - 13 Eylül 1991, İstanbul), Türk futbolunun efsanevi isimlerinden biridir. Hem millî takımda hem de kulüp düzeyinde sergilediği üstün performans ve golcülüğüyle tanınan Oktay, "Taçsız Kral" lakabını hak eden bir gol makinesiydi.
Futbol kariyerine 1952 yılında İzmir'in yerel takımlarından Damlacıkspor'da adım atan Metin Oktay, 1953-1954 sezonunda Yün Mensucat'ın altyapısında oynadıktan sonra, 1954-55 sezonu öncesinde İzmirspor'a transfer olarak profesyonel futbolculuk serüvenine başlamış oldu. İzmirspor'daki ilk sezonunda takımına İzmir Profesyonel Ligi şampiyonluğunu kazandırırken, aynı zamanda gol kralı olma başarısını gösterdi. Bu başarıları onu kısa sürede Türk futbolunun dikkat çeken isimlerinden biri haline getirdi.
1955 yılında Galatasaray'a transfer olan Oktay, burada geçirdiği süre boyunca adeta bir efsane haline geldi. 1956-57 ve 1957-58 sezonlarında İstanbul Profesyonel Ligi şampiyonlukları yaşarken, bu süreçte üst üste üç sezon gol kralı olarak dikkatleri üzerine çekti. 1959'da kurulan Millî Lig'de de gol krallıkları yaşamaya devam eden Oktay, ligin ilk üç sezonunda da gol kralı unvanını kimseye kaptırmadı. 1961 yılında İtalya'nın Serie A takımlarından Palermo ile sözleşme imzalayan Oktay, burada yaklaşık bir sezon oynadıktan sonra tekrar Galatasaray'a döndü.
Galatasaray'daki ikinci döneminde ise takımına üç lig, dört Türkiye Kupası ve iki Cumhurbaşkanlığı Kupası şampiyonluğu kazandırdı. Ayrıca, 1962-63, 1964-65 ve 1968-69 sezonlarında üç kez daha gol kralı oldu. 1962-63 sezonunda attığı 38 golle Süper Lig tarihinin bir sezonda en çok gol atan oyuncusu rekorunu elinde tutarken, bu rekor 1987-88 sezonunda Tanju Çolak tarafından kırıldı ve 1996-97 sezonunda Hakan Şükür tarafından egale edildi. Ancak, Oktay'ın aynı sezonda maç başına 1,46 gol ortalaması, Süper Lig tarihinin en verimli performanslarından biri olarak kayıtlara geçti. Galatasaray formasıyla toplamda 324 lig maçında 294 gol atan Oktay, Türk futbolunun ve Galatasaray'ın en golcü isimleri arasındaki yerini korudu.
Millî takım kariyerinde ise 1955 yılında ilk kez Türkiye millî futbol takımı forması giyen Oktay, 36 maçta 19 gol atarak önemli bir başarı elde etti. Hakan Şükür, Tuncay Şanlı ve Lefter Küçükandonyadis gibi isimlerin ardından, Cemil Turan, Nihat Kahveci ve Burak Yılmaz ile birlikte millî takım tarihinin en golcü dördüncü oyuncusu konumundadır.
Türkiye formasıyla ilk maçına 18 Aralık 1955'te Portekiz'e karşı çıkan Oktay, bu maçta Türkiye'nin ikinci golünü kaydetti. 25 Aralık'ta Fransa B takımıyla oynanan Akdeniz Kupası maçında da takımının tek golünü attı. Özellikle 1950'li yıllarda oynadığı maçlarla dikkat çeken "Altın Takım"ın bir parçası olan Oktay, Macaristan karşısında Türkiye'nin 19 Şubat 1956'da aldığı 3-1'lik galibiyette attığı golle önemli bir rol oynadı. 4 Mayıs 1958'de Hollanda'ya karşı oynanan hazırlık maçında ise iki gol atarak Türkiye'ye 2-1'lik galibiyeti getirdi.
1962 FIFA Dünya Kupası elemelerinde dört maçta üç gol atan Oktay, Türkiye'nin grubunda ikinci sırada yer alması nedeniyle kupaya katılamadı. 10 Ekim 1962'de Etiyopya'ya karşı oynanan maçta hat-trick yaparak yılın ilk millî maçında dikkat çekti. Kaptan olarak sahaya çıktığı maçlarda da başarılı performanslar sergileyen Oktay, 1964'te Polonya ve Mısır maçlarında önemli goller kaydetti.
Futbol kariyerinin ardından futbolla ilgili çeşitli görevlerde bulunan Metin Oktay, 1969-70 sezonunda Galatasaray teknik direktörü Tomislav Kaloperović'in yardımcılığını yaptı. Kaloperović'in ayrılmasıyla birlikte bu görevden de ayrılan Oktay, 1970 FIFA Dünya Kupası için Meksika'ya basın görevlisi olarak gitti.
Kişisel yaşamında da hareketli bir hayat süren Metin Oktay, 1959 yılında İzmir'de Oya Sarı ile evlendi, ancak kısa bir süre sonra bu evlilik sona erdi. 1965 yılında Servet Kardıçalı ile ikinci evliliğini yapan Oktay, bir kız çocuk sahibi oldu, ancak bebek doğumdan kısa bir süre sonra hayatını kaybetti. Daha sonra Rıfat Halil Pala adlı bir çocuğu evlat edinen Oktay, babası Hasan Oktay'ı 1959 yılında kaybetti.
Ölümü
Oktay, askerlik görevini eksik yaptığı gerekçesiyle 1960 yılında tutuklandı ve Toptaşı Cezaevi'nde 45 gün hapis yattı. 13 Eylül 1991'de Boğaziçi Köprüsü çıkışında geçirdiği trafik kazası sonucunda hayatını kaybeden Metin Oktay, İstanbul'daki Kozlu Mezarlığı'na defnedildi. Cenazesi, Ali Sami Yen Stadyumu ve Milliyet gazetesinin binası önünde düzenlenen törenlerin ardından Fatih Camii'nde kılınan namazla toprağa verildi.
Metin Oktay, arkasında unutulmaz bir futbol mirası bırakarak Türk futbol tarihine altın harflerle yazılmış bir isim olarak anılmaya devam ediyor.
