Son yıllarda mikroplastiklerin doğaya ve sağlığa olan etkileri üzerinde yapılan araştırmalar, korkutucu bir gerçeği daha gözler önüne serdi. Yeni bir çalışmaya göre, insan beyninde, sekiz yıl öncesine kıyasla daha fazla mikroplastik parçacığı bulunuyor. Bu şaşırtıcı bulgu, insan vücudunun bu minik plastik parçacıklara nasıl maruz kaldığını ve bunların beynimize nasıl sızdığını gözler önüne seriyor.

Araştırmanın Şaşırtıcı Bulguları

2024 yılının başlarında otopsi ile alınan beyin örnekleri üzerinde yapılan incelemelerde, gram başına 4800 mikrogram mikroplastik tespit edildi. Bu miktar, sekiz yıl önce yapılan benzer bir çalışmaya kıyasla %50 oranında artmış durumda. Araştırmanın baş yazarı olan ve New Mexico Üniversitesi'nde profesör olarak görev yapan Matthew Campen, bu sonuçların beyin dokularında artan plastik kirliliğine işaret ettiğini belirtiyor. Ancak bu artışın, plastik parçacıklarının beyin hücrelerine nasıl bir zarar verdiği konusunda henüz net bir bilgi sunmadığını ekliyor.

Mikroplastiklerin Vücudumuzdaki Yolculuğu

Mikroplastikler, 5 milimetreden daha küçük plastik parçacıkları olarak tanımlanır. Bu parçacıklar, sadece vücudumuzun dışına değil, aynı zamanda iç organlarımıza da ulaşabiliyor. Yapılan araştırmada, beyin dokularında bulunan plastik parçacıklarının, böbrek ve karaciğer örneklerine göre 7 ila 30 kat daha fazla olduğu tespit edildi. Bu durum, mikroplastiklerin beyin dokularına diğer organlardan daha fazla sızdığını ortaya koyuyor.

Araştırma, mikroplastiklerin vücudumuza besinler, solunum ve deri yoluyla girdiğini gösteriyor. Özellikle besinler, bu plastik parçacıklarına maruz kalmanın ana yolu olarak öne çıkıyor. Bu bağlamda, plastiklerin besinlerle birlikte vücuda girerek beyne kadar ulaştığı düşünülüyor. Beynin %60'ının yağdan oluştuğu ve plastiklerin yağlarla etkileşime girerek beyne taşındığı teorisi üzerinde duruluyor.

Plastiklerin Sağlığa Olan Etkileri

Araştırmacılar, mikroplastiklerin sağlığımıza olan etkilerini tam olarak bilmesek de, bu parçacıkların vücutta birikerek hücresel süreçleri bozabileceğini ve endokrin sistemini etkileyebileceğini belirtiyor. Endokrin bozucular, insan üreme sistemi üzerinde olumsuz etkilere yol açabilir ve kısırlık, sperm sayısında azalma gibi sorunlara neden olabilir. Ayrıca, bu parçacıkların taşıdığı kimyasalların, vücutta toksik etkilere yol açabileceği düşünülüyor.

Plastik Kirliliği ile Mücadele Yöntemleri

Uzmanlar, plastik maruziyetini azaltmanın yollarını ararken, bireylerin de bu konuda önlem alabileceğini belirtiyor. Plastik kaplar yerine cam kaplar kullanmak, plastik torbalar yerine bez torbalar tercih etmek ve plastik şişe kullanımını minimuma indirmek gibi basit adımlar, plastik maruziyetini azaltmada etkili olabilir. Ayrıca, toplum bazında plastik poşetlerin yasaklanması gibi adımlar da bu sorunun çözümüne katkı sağlayabilir.

Mikroplastiklerin sağlığımıza olan etkileri hakkında hala çok şey bilmesek de, mevcut bilgiler, bu konuda önlem almanın gerekliliğini ortaya koyuyor. Bu minik plastik parçacıklarının vücudumuza nasıl sızdığı ve uzun vadede ne gibi etkilere yol açabileceği konusundaki araştırmalar devam ederken, bireylerin de bu süreçte bilinçli olması büyük önem taşıyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ