Milyonlarca eğitim emekçisi, 24 Kasım Öğretmenler Günü’ne yine mutsuz ve umutsuz giriyor. Birçok öğretmen hem maddi hem de manevi olarak olumsuzluklar yaşıyor. Öğretmenler Günü yaklaşırken İzmir’de 128’i ilkokul olmak üzere 169 öğretmen isteği dışında resen başka okullara atandı. Minik öğrencileriyle son kez Öğretmenler Günü’nü kutlayacak olan bu öğretmenlerin üzüntü içinde olduğunu söyleyen Eğitim-İş İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Özgür Şen, “Öğretmenler gününde öğrencilerinin sevgisi onları mutlu etmek için yeterlidir. Ama maalesef özellikle tek öğretmenin olduğu ilkokulda miniklerin alıştığı, güvendiği öğretmenlerini yıl ortasında bir anda başka okula göndermek o miniklerin kalbini derinden yaralayacak ve okuldan soğumalarına neden olabilecek” dedi.
Bir uçtan diğer uca
Diğer yandan öğretmenlerin de ev aramak ve taşınmak zorunda kalabileceğinin altını çizen Şen, İzmir İl Milliği Eğitim Müdürlüğü’nün Çiğli’den Güzelbahçe’ye kadar olan 11 ilçeyi tek bir ilçe gibi yorumladığını belirterek bu ilçeler arasında atama yaptığını vurguladı. Şen şunları söyledi: “İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü diğer illerden farklı olarak Balçova, Bayraklı, Bornova, Buca, Çiğli, Gaziemir, Güzelbahçe, Karabağlar, Karşıyaka, Konak ve Narlıdere ilçelerini tek bir ilçe olarak değerlendirip resen atama sonuçlarını açıkladı. Merkezi ilçeler olarak görünse de ilçeler arası mesafeler öğretmenlere hem zaman kaybı hem de ekonomik yük oluşturacak. Çiğli’deki bir öğretmen Güzelbahçe’ye atanabilecek. Yüksek enflasyon karşısında maaşlarında yeterli artış olmadığı için günden güne düşen alım güçleri, yüksek kiralar, ev ve araba almanın hayal olması, artan borçları nedeniyle zaten mutsuz olan öğretmenlerimiz şimdi de alıştıkları okuldan, öğrencilerinden yılın ortasında kopartılıyor” ifadelerini kullandı.
‘Çocuklar mağdur ediliyor’
Veli-Der İzmir Şube Başkanı Necati Kalafat ise, “Metropol ilçe içerisinde norm fazlası öğretmenleri resen atayabileceklerine dair valilik üzerinden kararname çıktı. Bu durumun öğrencileri, aileleri ve öğretmenleri nasıl etkileyeceği hiç düşünülmeden masa başında yapılmış bürokratik bir uygulamayla karşı karşıyayız. Çocukları mağdur ederek sorun çözmeye çalışıyorlar. Ama çocuklar için durum bambaşka çünkü güvendiği, inandığı, onunla bağ kurduğu öğretmenini kaybedecek. Bu uygulamayla çocukların dünyalarıyla oynuyorlar. Bürokratik uygulamalardan biran önce vazgeçilmeli. Yapılması gereken atamalar da çocuklar mezun olunca veya en kötü yaz döneminde yapılmalı” ifadelerini kullandı.
‘Terk edilmiş hissedecekler’
Sınıf öğretmenlerinin yıl içinde değişmesinin çocukların psikolojilerini olumsuz etkilediğini aktaran Psikolojik Danışman Sıla Salantur, “Özellikle ilkokul çağındaki çocuklar, öğretmenleriyle güçlü bir duygusal bağ kurar ve onlara güven duyar. Bu bağ, öğrenme motivasyonu, sosyal gelişim ve duygusal düzenleme için önemli. Yıl içinde öğretmen değişimi, bu güven bağını zedeler ve çocuklarda terk edilmişlik hissi, kaygı ve güvensizlik yaratabilir. Çocukların yeni bir öğretmenin yaklaşımına adapte olmak, bazı çocuklarda öğrenme kaygısını artırabilir” dedi. Yeni bir öğretmene alışmanın, özellikle hassas yapıdaki çocuklarda belirsizlik hissi yaratabileceğini dile getiren Salantur, “Yeni öğretmen beni sevecek mi?’ veya ‘Yeni öğretmenimle anlaşabilecek miyim?’ gibi sorular çocuklarda stres yaratabilir. Yeni öğretmenine uyum sağlayamayan çocuklarda içe kapanma, davranış problemleri veya akademik performans düşüşü gibi sonuçlar görülebilir. Ama yeni öğretmenleriyle olumlu bir ilişki kurduklarında, bu durum onlara esneklik kazandırabilir ve değişimlerle başa çıkma becerilerini geliştirebilir” diye konuştu.
‘Yıl sonuna bırakılmalı’
Veliler ve okul yönetiminin bu süreçte öğretmen değişiminin çocuklara açık ve uygun bir dille anlatılmasının durumu anlamalarını kolaylaştıracaklarını aktaran Psikolojik Danışman Sıla Salantur şunları söyledi: “Yeni öğretmenler, çocukların önceki öğretmenlerini kaybetme duygusunu anlamaya çalışıp bu konuda empati kurmalı. Öğrenciler, değişime bağlı olarak yoğun stres veya kaygı yaşıyorsa, okul psikolojik danışmanları tarafından bireysel veya grup destekleri sunulabilir. Uzun vadede ise sınıf atanma sürecinde çocukların duygusal ihtiyaçlarının göz önüne alınması ve öğretmen değişimlerinin eğitim yılı sonuna bırakılması önemli.”