Tüm Türkiye, dün dere yatağında ölü bulunan 8 yaşındaki Narin'in ölümüyle derin bir yasa boğuldu. Ülkenin dört bir yanındaki insanlar gibi Müge Anlı'nın da gündeminde minik Narin vardı. Anlı, programını açarken bu acı kayıp karşısında üzüntüsünü dile getirdi ve Narin için başsağlığı diledi.

"Vefat haberi ile yıkıldık"

Programın açılışında, okula yeni başlayan çocuklara başarılar dileyen Anlı, o sırada okula gitmesi gereken ama artık aramızda olmayan Narin'i anarak izleyicilerine seslendi. "Bugün okula gitmesi gerekirken, ne yazık ki vefat haberi ile yıkıldık," diyen Anlı, Narin'in kaybının kendisini derinden sarstığını belirtti.

Ancak, Anlı programında Narin'in ölümüne ilişkin detaylı bir şekilde konuşamadı. Çünkü konu hakkında bir yayın yasağı getirilmişti. Anlı bu yasağı hatırlatarak, "Benim dışımda kimse yayın yasağını dinlemedi. Ama yayın yapan arkadaşlarıma bir şey söylemiyorum. Bu haberlere neden yayın yasağı geliyor, onu konuşmak lazım" dedi. Bu cümleleriyle, olay hakkında kamuoyunun bilgiye ulaşmasının kısıtlanmasına karşı duyduğu rahatsızlığı dile getirdi.

Bana plaket verilmesi lazım

Anlı ayrıca, eline pek çok bilgi geldiğini ama mahkeme kararı nedeniyle bu bilgileri açıklayamadığını belirtti. "Bana da gelen çok bilgi var ancak mahkeme kararı var. Açıklayamıyorum" diyerek olayın adli sürecine dikkat çekti ve Narin için üzüntüsünü ifade etti.

Daha önce de benzer bir olayda yayın yasağını ihlal ettiği için dava açıldığını hatırlatan Anlı, "Bana plaket verilmesi gerekirken yasak yüzünden dava açıldı. O yüzden dikkat ediyorum" şeklinde konuştu. Bu sözleriyle, adli süreçlere ve yasaklara karşı hassasiyetini, aynı zamanda eleştirisini de izleyicileriyle paylaştı.

Narin'in acı kaybı, Müge Anlı ve tüm Türkiye'yi derinden etkiledi. Yaşanan bu trajedi, basın özgürlüğü ve adli süreçler arasındaki dengeyi bir kez daha gündeme getirdi.

Kaynak: HABER MERKEZİ