Muğla efsane deniziyle mis gibi sularıyla tarih kokan başyapıtlarıyla cennet gibi olan doğal güzellikleriyle ve enfes yemeklariyle göz kamaştırıyor ayrıca Muğla'nın Türkiye turizmine olan katkısını da unutmamak gerek. Yerli ve yabancı turistlerin çok fazla seyahat ettiği Muğla şehrinde gidip görmeden gelemeyeceğiniz yerler bulunuyor ve bu yerlere gittiğinizde sie harika deneyimler sunuyor. Sizler için Muğla'ya gidip görmeden gelemeyeceğiniz en iyi yerleri derledik...
Bodrum Kalesi
Kalenin inşa edilme nedeni, güçlenmekte olan Osmanlı Devleti'nin oluşturduğu tehdit karşısında, Şövalyeler'in anakarada güvenli bir yer ihtiyacından kaynaklanmıştır. Zaten Kos'ta bir kale bulunmaktaydı, bu nedenle Bodrum, yeni kalenin inşa yeri olarak seçilmiştir. Kalenin yapıldığı bölgede, Dorlar döneminden kalma savunma temelleri ve 11. yüzyıla ait küçük bir Selçuklu kalesi bulunuyordu. Bodrum Kalesi, 1402-1522 yılları arasında St. Jean Şövalyeleri tarafından kontrol edilmiş olup, farklı milletlerden katkılarıyla inşa edilmiştir. Kalenin çeşitli bölümleri, farklı zaman dilimlerinde inşa edilmiştir; Şapel 1406'da, İngiliz Kulesi 1413'te, ilk surlar ise 1437'de tamamlanmıştır. Osmanlı Devleti, 15. yüzyıl boyunca kaleye çeşitli saldırılar düzenlemiş, ancak kale bu saldırılara karşı koymayı başarmıştır. Cem Sultan ise, kardeşi II. Bayezid'a karşı giriştiği başarısız darbe girişimi sonrasında kaleye sığınmıştır.
Saklıkent Kanyonu
Kanyonun çevresi, 06 Haziran 1996 tarihinde yayımlanan Resmi Gazete ile "Saklıkent Millî Parkı" olarak ilan edilerek koruma altına alınmıştır. 12.390 hektarlık bu milli park alanında, Kaş ve Seydikemer'e bağlı üçer köy bulunmaktadır. Eşen Çayı'nın bir kolu olan Karaçay, Akdağ üzerinde etkileyici bir jeomorfolojik oluşum meydana getirmiştir. Toros Dağları üzerinde yer alan yayla yerleşimleri ve kayak tesisleri de bölgenin doğal güzellikleri arasında yer alır. Kanyonun tabanı, şiddetle akan su ile dolu olduğu için suyun içinden geçmek mümkün değildir. Kanyona giriş, dik yamaçlara demir çubuklarla tutturulmuş 200 metrelik tahta bir köprü üzerinden yapılmaktadır. Köprünün ilerleyen kısmında soğuk ve güçlü karstik kaynaklar yer alır. Her yıl 180-210 bin arasında turist, bu doğa harikasını ziyaret etmektedir.
Letoon Antik Kenti
Letoon Fethiye yakınlarında yer alan antik bir kenttir. Fethiye - Kaş karayolunun 65. kilometresinde, Kumluova Köyü yakınında bulunmaktadır. Şair Ovidius'un anlattığı bir öyküye göre, kent, Zeus'tan hamile kalan Leto'nun onuruna inşa edilmiştir. Kentteki en eski yerleşim izleri milattan önce 7. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Kalıntılar ve bulunan kitabeler, buranın dini ve politik bir merkez olduğunu ortaya koymaktadır. Ören yerinin merkezinde yan yana dizili üç tapınak bulunmaktadır. Bu tapınaklardan en kuzeydeki Leto'ya, ortadaki Artemis'e, güneydeki ise Apollon'a adanmıştır. Tapınakların güneybatısında bir çeşme, doğusunda ise bir kilise yer alır. Kentin kuzeyinde, Stoa ve arkasını kısmen doğal yamaca dayamış Helenistik Dönem'den kalma bir tiyatro bulunmaktadır. Letoon, MS 7. yüzyılda terk edilmiştir. Letoon, Xanthos ile birlikte, 9 Aralık 1988'de UNESCO tarafından "Dünya Miras Listesi"ne alınmıştır.
Amintas Kaya Mezarlığı
Amintas Kaya Mezarı, Türkiye'nin Akdeniz Bölgesi'nde, Muğla ilinin Fethiye ilçesinde yer alan antik bir Likya kaya mezarıdır. Amintas Kaya Mezarı, Likya ve Antik Yunan kenti Telmessos'un bulunduğu günümüz Fethiye şehrinin güneyindeki dağın eteklerinde inşa edilmiştir. Bu etkileyici yapı, MÖ 350 yılına tarihlenmektedir ve adını mezarın girişinde yer alan "Amyntou tou Ermagiou" yazıtından alır. Yunanca bu yazıt, "Hermagios'un oğlu Amintas" anlamına gelmektedir, bu da mezarın muhtemelen bu kişinin anısına yapıldığını göstermektedir. Mezar, Likyalılar tarafından inşa edilmiştir ve dönemin zengin ve güçlü figürlerinden birine ait olduğu düşünülmektedir. Amintas Kaya Mezarı, bölgedeki diğer kaya mezarlarıyla karşılaştırıldığında hem iç mekânı hem de cephesi açısından oldukça geniştir. Mezarın ön cephesi, antik Yunan tapınaklarını andıran sütunlar ve süslemelerle donatılmıştır, bu da onu diğer kaya mezarlarından ayıran belirgin bir özelliktir. Mezar, yüksek bir noktada konumlanmıştır ve buradan Fethiye'nin panoramik manzarası izlenebilir.
Kelebekler Vadisi
Kelebekler Vadisi, Türkiye'nin Muğla ili, Fethiye ilçesi sınırlarında, Ölüdeniz beldesinde yer alan doğal bir vadi olup, Babadağ'ın eteklerinde bulunur. Endemik bitki ve hayvan türlerine ev sahipliği yapması nedeniyle, dünya mirası olarak korunması önerilen 100 dağdan biri olan Babadağ'ın eteklerindeki bu vadi, 8 Şubat 1995'te 1. derece doğal sit alanı ilan edilmiş ve her türlü yapılaşmaya kapatılmıştır. Kelebekler Vadisi, 350 metreye kadar ulaşan sarp kayalıklarla çevrilidir ve adını içerisinde barındırdığı 80'den fazla kelebek türünden, özellikle de kaplan kelebeğinden alır. Vadinin ortasından geçen dere, Faralya mahallesindeki kaynağından çıkar ve 50 metre yüksekten dökülen bir şelale aracılığıyla Akdeniz'e ulaşır. Vadinin benzersiz coğrafi yapısı, bitki ve hayvan çeşitliliği, bilim insanları, özellikle botanikçiler ve entomologlar tarafından inceleme konusu yapılmakta ve ulusal ve uluslararası çevre örgütlerinin ilgisini çekmektedir.