Türk edebiyatının klasik eserlerinden biri olan "Mukaddime", hem öğrencilerin hem de edebiyat tutkunlarının ilgisini çekmeye devam ediyor.Vatandaşlar arama motorlarında Mukaddime kimin eseri? Mukaddime türü ne? Mukaddime ne anlatıyor? sorularına yanıt arıyor.İşte detaylar...
Mukaddime kimin eseri?
Mukaddime, İbn-i Haldun'un en ünlü eseridir. 14. yüzyılda yazılmış olan bu eser, tarih, sosyoloji, siyaset bilimi ve ekonomi gibi birçok alanda önemli bir kaynak olarak kabul edilir.
Mukaddime türü ne?
Mukaddime, İbn-i Haldun'un en ünlü eseridir. Tarih, iktisat, sosyoloji ve siyaset gibi birçok sosyal bilim için temel teşkil eden görüşleri içinde barındırır. İbn-i Haldun eserini 1375'te Kal'atu ibn Seleme adlı kalede Beni Arif kabilesinin himayesinde yaşadığı dönemde kaleme aldı.
Mukaddime ne anlatıyor?
Mukaddime, İbn-i Haldun'un en ünlü eserlerinden biridir ve tarih, iktisat, sosyoloji ve siyaset gibi birçok sosyal bilim dalı için temel teşkil eden görüşleri içerir. İbn-i Haldun, bu eserini 1375 yılında, Beni Arif kabilesinin himayesinde yaşadığı dönemde, Kal'atu ibn Seleme adlı kalede kaleme aldı.
Kelime kökeni olarak "mukaddime", bir kitabın ana metninden önce gelen yazı veya önsöz anlamına gelir. Klasik kaynaklarda genellikle "mukaddimetu’l-kitâb" ve "mukaddimetu’l-ilim" şeklinde ikiye ayrılır. İlk olarak kitaba giriş yapmak, ikincisi ise ilgili ilim dalına ait temel bilgileri sunmak amacıyla kullanılır. Mukaddime ayrıca "İftitâh", "Fâtihatu’l-Kitâb", "Tavtıe", "Temhîd", "Tasdîr", "Dîbâce" ve "Medhal" gibi terimlerle de ifade edilebilir.
Arap edebiyatında, El-Cahız ve öğrencisi İbn-i Kuteybe'nin çalışmalarıyla mukaddimeler bağımsız bir edebi tür haline gelmiştir. Özellikle tefsirler için yazılan mukaddimeler, önemli bir edebi alanı oluşturur. Erken dönem tefsir mukaddimelerini inceleyen çalışmalar bu alandaki önemi vurgular.
İbn-i Haldun, Mukaddime'yi büyük tarih kitabı Kitâbu’l-İber'in birinci cildi olarak tasarladı. Bu hacimli eserin ilk cildi, İslami tarih kitaplarında yaygın olan "Tarihe övgü" bölümünü içerir. Ancak zamanla, Mukaddime sanki ayrı bir eser gibi anılmaya başlandı ve yazar da bunu benimsedi. Bu nedenle, Mukaddime aslında Kitâbu’l-İber'in bir parçasıdır. İbn-i Haldun, Mukaddime'yi yazdıktan sonra defalarca üzerinde değişiklikler yapmış, bazı bölümleri eklemiş ya da çıkarmış ve düzenlemiştir. Bu da farklı el yazmalarının oluşmasına neden olmuştur. Ancak, Mukaddime'nin en değerli kopyaları Türkiye'deki kütüphanelerde bulunmaktadır. İbn-i Haldun'un hayattayken yazıldığı düşünülen dört el yazması bulunmaktadır, ancak bazıları yazarın ölümünden sonra kaleme alınmış gibi görünmektedir.