Güncel

Müzisyenlerin mağduriyeti yasaklar ve sosyal güvencesizlikle derinleşiyor 

Konser ve festivallerin arka arkaya engellenmesini sanat ve yaşam tarzlarının baskılanması olarak değerlendiren İzmir Müzisyenler Derneği Başkanı Oktay Çaparoğlu, toplumun tüm kesimlerinin örgütlenmesinin bu sorunları hafifleteceğini söyledi 

Abone Ol

Konser ve festivaller ardı ardına  yasaklanırken son olarak ünlü sanatçı Gökçe’nin 2 konseri bir hafta arayla engellendi. Gökçe’nin 2021 yılında sosyal medya üzerinden “İsteyen istediğini sever, aşk aşktır” paylaşımı LGBTİ+’ye destek verdiği gerekçesiyle hedef gösterildi. 

Ünlü sanatçı Gökçe'nin Afyonkarahisar’ın Sandıklı ilçesinde vereceği konser önce 7 Ağustos 2023 tarihinde Sandıklı Belediye Başkanı Mustafa Dağ tarafından engellendi. Ardından 12 Ağustos 2023 tarihinde 31'inci Geleneksel Hayrabolu Ayçiçeği Festivali’nde vereceği konser Hayrabolu Belediye Başkanı Dr. Osman İnan tarafından da aynı gerçekçeyle iptal edildi. 

Dağ sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Gökçe’nin Sandıklı sınırlarına dahi girmeyeceğini açıkça söyleyerek, “Sandıklı'mızın ve Aziz Milletimizin dikkatine! 11 Ağustos 2023'te planladığımız organizasyon, bizzat yaptığım incelemeler neticesinde davetli sanatçının LGBTİ+ desteği içeren ve Sn. Cumhurbaşkanımıza karşı iftiraya varan paylaşımları nedeniyle iptal edilmiştir. Her zaman dediğimiz gibi, biz bu ülkenin evladıyız. Ne Sn. Cumhurbaşkanımıza ne de kutsal değerlerimize zarar veren hiç kimseyi kabul etmedik, etmeyiz. Bırakın bu içerikleri paylaşanların Sandıklı'da sahneye çıkmasını, ilçemiz sınırlarından giremez! Aziz milletimize arz ederim” ifadelerine yer vermişti. 

Pandemiyle birlikte 1 Temmuz 2021 tarihinde getirilen müzik yasakları kalıcı hale geldi. Pandemi tedbirleri kapsamında başlayan müzik yasakları 5 Mayıs 2023 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü’nün açıkladığı “Covid-19 artık küresel bir acil durum değil” açıklamasına rağmen 01.00’den sonra başlayan müzik yasakları 23 Haziran 2023 tarihine kadar devam etti. Geçtiğimiz yıl Isparta Uluslararası Gül Festivali'nde iptal edilen Melek Mosso konserinin ardından Denizli Belediyesi, Mabel Matiz ve Melike Şahin konserlerini de iptal etmişti. Muğla Valiliği tarafından Milyonfest, Burhaniye Kaymakamlığı tarafından ise Zeytinli Rock Festivali yasaklanırken Anadolu Fest, Zonguldak Kozlu Müzik Festivali yasakları da ardı ardına geldi. Geçtiğimiz haftalarda ise bu yıl 4'üncüsü düzenlenecek olan Kuzey Fest Valilik tarafından yasaklandı.

'Tepkinin yönünü değiştirmeye çalışıyorlar' 

Yasakları sanatın ve ifade özgürlüğünün baskılanması olarak değerlendiren İzmir Müzisyenler Derneği Başkanı Oktay Çaparoğlu, bu tutumla seçimlere yönelik muhafazakar tabanın ve hükümet ortaklarının desteğini kazanmaya çalıştıklarını söyledi. Yasakların kesimler arasındaki ayrışma ve kutuplaşmayı derinleştirdiğini ifade ederek, “İnsanların yaşam tarzlarına yönelik farklı kimliklerini ve kültürel özelliklerini baskılamaya çalışan bir tutum. Deprem ve ekonomik kriz bahane edilerek kendilerini mağdur göstermeye çalışıyorlar. Ama bu çok doğru bir tutum değil. Ancak özgürlükler sağlandığında Türkiye’de daha mutlu ve barışçı bir ortam sağlanabilir. Özetle ekonomik krizin yarattığı sosyal tepkinin önünü kesmek ve yön değiştirmek için kesimleri birbirine karşı kışkırtıp kendini temize çekme amacı olduğunu düşünüyorum. Hepimizin gündemi var olan krizin derinleşmeden emekçilerden yana çözüme dönmesi. Biz bunu talep etmeyelim diye birbirimize düşüren bir politika olarak görüyoruz. Dün mülteciler bugün LGBTİ+’ler derken gündemler eskiyince bu yasaklarla toplumun damarlarına basıp tepkinin yönünü ve gündem değiştirme olarak görüyoruz. Bir an önce bu yasaklar kaldırılmalı. İnsanların hayat tarzı üzerindeki gölgeye bile tahammül edecek halimiz yok” dedi. 

'Örgütlü bir tavırla sorunlar hafifler' 

Deprem sürecinde devlet kadrolarındaki örgütsüzlüğün dahi koordinasyonda problemlere neden olduğunu ifade eden Başkan Çaparoğlu, deprem sürecinde halkın kendi örgütlenmesini yarattığı ölçüde idare edebildiğini söyledi. Toplumun tüm kesimlerinin örgütlü bir şekilde birleşerek taleplerini ortaya koyması gerektiğine dikkat çekerek, “Müzisyenler, sanatçılar örgütsüz. Sadece ekonomik değil, sosyal ve siyasal anlamda da çok fazla baskı var. Görüşünüzü ifade ediyorsunuz, konseriniz iptal ediliyor. Kadınlarla ilgili veya LGBTİ+’ler ile ilgili bir hak ifadesinde bulunuyorsunuz, yasaklarla karşı karşıya kalıyorsunuz, linç ediliyorsunuz. Ama temel haklarla ilgili örgütlü bir tavır olsa daha fazla dikkate alınıp bu sorunların hafifleyeceğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu. 

Sigortali müzisyen sayısı yüzde 10'u geçmez

Pandeminin ardından 2 yılın sonunda kaldırılan müzik yasaklarını değerlendiren Başkan Çaparoğlu, işsizlik boyutunun büyük oranda çözülmesi ücretlerde iyileşme yapılmasına rağmen enflasyonist ortamda içine düştükleri olumsuz durumu tanzim edemediklerini söyledi. Müzik emekçilerinin mağduriyetine dikkat çekerek, “Müzisyenlerin yüzde 40-50’si ek iş yapmak zorunda kaldı. Boşanmalar çok fazla arttı. Ailesinin yanına dönen çok fazla insan oldu. Şu an pek çok dostumuz motor kuryelik yapıyor. İnşaatta çalışanlar var. Bunlar pandemi sürecinden beri konuştuğumuz konular. Mağduriyetimiz katlanarak devam ediyor. Müzik sektöründe sosyal güvencenin sağlanabildiği sigortalılık hali gibi yasal güvencelerimiz hala yok. Hala başıbozuk bir sektörel dağınıklık var. Bu da bizleri olumsuz etkiliyor. Ücretler yetersiz, çalışma koşulları düzensiz. Bu dönemde isteğe bağlı sigorta ödemelerinde de yüzde 100’e varan zam oldu. Kendi kendini sigortalama şansı da çok fazla kalmadı. Güvencesizleşme daha fazla arttı. Çalıştığımız yerlerin yüzde 90’ı sigortaları yapmıyor. Türkiye’de sigortalı müzisyen sayısı yüzde 10’u geçmez. Devlet kadrosu hariç. Çoğu isteğe bağlı olarak ayda 22-23 günü ödüyordu. Onların da çoğu bundan vazgeçti ve genel sağlık sigortasına döndüler. Öyle olunca da emeklilik hakkınız olmuyor” ifadelerini kullandı.