Yönetmen Nuri Bilge Ceylan’ın Cannes’da Merve Dizdar’a ‘en iyi kadın oyuncu’ ödülünü kazandıran “Kuru Otlar Üstüne” filmi 30. Adana Altın Koza Film Festivali’nde özel gösterimini yaptı. Sinema yazarlarının film için görüşü ortak: “Nuri Bilge Ceylan adeta sinemayla roman yazıyor.”
Uğur Vardan
Oyuncuların performansı olağanüstü
“Genel çerçevede iyinin ve kötünün bahçesinde dolaşan ‘Kuru Otlar Üstüne’, insan denen muammanın derinliklerine iniyor ve oradan yalnızlık, megalomani, ilgi, kendini beğenme, kıskançlık gibi temel meselelere uğruyor. Filmin bir de ideolojik limanları var; özellikle liberalizm, sosyalizm gibi. Toplumsal gidişata karşı aymazlık, bencillik, sadece kendi alanını koruma ve ‘erkeklik halleri’ de tartışmaya açılan kimi başlıklardan. Bir başka uğrak noktası da ülkenin ana meselelerinden biri olarak terörizm... Oyunculuklar olağanüstü. Öte yandan filmi bir romanın görselleştirilmesi olarak okumak da mümkün.”
Şenay Aydemir
Çok iyi yazılmış
“‘Kuru Otlar Üstüne’, ‘Kış Uykusu’ ve ‘Ahlat Ağacı’nı tamamlayan yeni bir halka gibi geldi bana. Nuri Bilge Ceylan’ın karanlık erkek karakterleri baş köşeye oturtup memleketi de bir fon olarak kullandığı bir anlatı bu. Çok iyi yazılmış ve görselleştirilmiş olsa da fazla ‘bilmiş’ bir Film bana kalırsa.”
Selin Gürel
Senaryo ritmi kusursuz
“Ülkede kök salmış, kanıksanmış, ya da kabuk bağlamış, hem birbirine teğet geçen hem de birbirinden beslenen birçok yara, ‘Kuru Otlar Üstüne’de ayrı ayrı varlık gösteriyor. Senaryo ritminin kusursuz olduğu böyle bir filmin bir kitap gibi okunabilmesi gerçekten ulaşılması zor bir seviye.”
Suzan Demir
Yine taşradayız
“Nuri Bilge Ceylan’ın önceki filmleri ile bir hayli ortak paydada. Yine taşradayız ve yine uzun, akmayan, bıkkınlık veren zaman ve mekânın karakterler üzerinde yarattığı etkileri izliyoruz. Ceylan’ın güncel politikaya değdiğini de söyleyebiliriz.”
Olkan Özyurt
Ruhsal anatomisini çıkarıyor
“Nuri Bilge Ceylan, bir grup öğretmen üzerinden memleket insanının düşünsel ve ruhsal anatomisini çıkarıyor. Tabii en başta da erkeklerin. Kötücüllüğün izlerini sürüp gündelik ilişkilere sirayet eden bencilliği tartıştıra tartıştıra dört dörtlük anlatıyor. Bunları Çehovvari bir yaklaşımla sinemayla adeta roman yazarak yapıyor.”
Müjde Işıl
Politik dokunuşlar var
“‘Kuru Otlar Üstüne’, ‘Kış Uykusu’ ve ‘Ahlat Ağacı’ ile bir üçleme oluşturmuş gibi. Hem coğrafya hem de insanlık üzerinden nokta atışı tespitler yapıyor. Daha politik dokunuşlar eklemiş.”