'OKB'
Obsesif kompulsif bozukluk (OKB) nedir?
Obsesif kompulsif bozukluk; takıntılı düşüncelerin günlük hayatı, hatta yaşamsal aktiviteleri etkileyecek düzeye gelmesi sonucu oluşan ruhsal bir hastalıktır. Takıntılı düşünce ve dürtüler anlamına gelen obsesyon ile tekrarlayıcı zihinsel eylemler ve davranışlar anlamına gelen kompulsiyon davranışları bir araya gelerek hastalığı oluştururlar. Obsesyon, kişinin zihninde uzaklaştıramadığı fikir ve dürtüler, kişinin isteği dışında gelişir. Kişi bunları mantık dışı olarak değerlendirse de düşünmeyi bırakamadığı için yoğun sıkıntı yaşayarak huzursuzluğa ve dolayısıyla kaygıya sahip olur. Obsesyonların yarattığı huzursuzluğu ortadan kaldırmak amacıyla da kompulsiyon dediğimiz yineleyici davranış ve zihinsel eylemleri gerçekleştirir. Son yıllarda oldukça artış gösteren Obsesif Kompulsif Bozukluk hastalığı her 100 kişiden iki ya da üçünde görülebilir. Her yaş grubunda rastlanılan OKB erkeklerde erken başlangıcı, kadınlarda ise geç başlangıcı daha sık görülen bir bozukluktur.
OKB belirtileri nelerdir?
En yaygın obsesyon belirtileri:
Aşırı kuşkuculuk ve güven ihtiyacı
Simetri ve kusursuzluk dürtüsü
Günahkâr düşünmekten korkma
Sosyal açıdan kabul edilmez bir davranışta bulunmaktan ya da rezil olmaktan korkma
Başkasına zarar vermekten korkma
Pislik ya da mikrop bulaşmasından korkma
Hata yapmaktan korkma
En yaygın kompülsiyon belirtileri:
Tekrar tekrar ellerini yıkama, duş alma
El sıkışmamak, kapı tokmağını tutmamak
Değeri olmayan nesneleri toplama ve biriktirme
Yapılacak işleri belirli bir sayıda ve belirli bir sırayı izleyerek yapma
Belirli cümleleri, kelimeleri ya da duaları tekrarlama
Rahatsız edici, akıldan çıkmayan ve uykuyu bölen görüntülere, kelimelere ya da düşüncelere takılma
Kilit, ocak, ütü, elektrik gibi kapanması gerekli olan eşyaları sürekli kontrol etme
Evdeki eşyaları ya da kişisel eşyalarını belirli bir biçimde düzenleme
Yüksek sesli ya da içinden sürekli sayı sayma isteği
OKB nedenleri nelerdir?
Çevresel faktörler: Stres hastalığın gelişimini tetikleyen önemli bir faktördür. Bununla birlikte cinsel taciz, kişinin yaşamında köklü değişikliklere sebep olan evlilik, taşınma, çocuk sahibi olma gibi faktörler de obsesif kompülsif nedenleri arasında sayılabilir. Bunlara ek olarak; kişinin sevdiği birini kaybetmesi, okul ya da iş yaşamındaki problemler, travmalar ve kaygılar da hastalığı tetikleyen önemli sebeplerdendir.
Biyolojik faktörler: Karmaşık bir yapıya sahip olan beyin, normal fonksiyonlarını devam ettirebilmek için nöron adı verilen sinir hücrelerine ihtiyaç duyar. Elektrik sinyalleri ile iletişim kuran nöronların birbirleriyle bilgi alışverişini sağlayan kimyasallar nörotransimitterlerdir. Bu transmitterler arasında yer alan seratonin seviyesindeki düşme obsesif kompülsif bozukluğun gelişimine neden olabilir. Seratonin miktarındaki değişimin ebeveynlerden çocuğa geçmesi de obsesif kompulsif bozukluğun genetik olabileceğini düşündürür.
OKB ve tedavi
Psikolojik destek: Terapi tedavisinin amacı hastaların ritüellerini gerçekleştirmesini önleyerek korkularıyla yüzleşmelerini sağlamak ve anksiyetelerini azaltmaktır. Obsesif kompülsif bozukluğu olan hastaların abartılmış felaket içeren düşüncelerini azaltmaya odaklanan terapi ile hastanın gerçek gibi algıladığı düşüncelerden uzaklaştırılması sağlanır.