Okçuluk, insanoğlunun avcılık günlerine dayanmaktadır. İlk başlarda hayatta kalmak için avlanmak zorunda olan insanlar, zamanla yay ve ok kullanarak avcılık yeteneklerini geliştirmişlerdir. Okçuluk, sadece bir av aracı olmanın ötesine geçerek savaşlarda da önemli bir rol oynamış, medeniyetler arasında iletişimi sağlayan bir araç haline gelmiştir. Günümüzde ise okçuluk, rekabetçi bir spor olarak pek çok sporcu tarafından icra edilmektedir. İlk kez 1904 Yaz Olimpiyatları'nda olimpik programa alınmış olan okçuluk, 1972'den bu yana Olimpiyat programlarında yer almaktadır. Bu dalın ilk dönemlerinde ABD, Rusya ve İskandinav ülkeleri, okçulukta 1970'lerde ve 1980'lerde dünya şampiyonalarında kazandıkları başarılarla kendilerini bu spor dalında lider konuma getirmeyi başardılar. ABD, 1972'de erkekler takım okçuluk kategorisinde, Rusya ise 1976'da kadınlar takım okçuluk kategorisinde dünya şampiyonu oldu. İskandinav ülkeleri, 1980'lerde erkekler ve kadınlar takım okçuluk kategorilerinde toplam 10 kez dünya şampiyonluğuna ulaştı. Bu ülkelerin yanına 1980'lerde İtalya ve 1990'larda ise Kore de eklendi.

Ülkemizde ise son altı yılda yapılan planlamalarla ata sporumuz olan okçuluk sporunun gelişimini son üç yılda net bir şekilde görmekteyiz. Peki, bu gelişim döneminin en iyi okçularından biri olan Mete Gazoz bu noktaya gelmeyi nasıl başardı?

8 Haziran 1999 tarihinde İstanbul'da dünyaya gelen Mete, 3 yaşında babası Metin Gazoz tarafından yay çektirmeye alıştırılmış, 5 yaşında ise ok attırılmaya başlamış. 9 yaşında turnuvalara katılmaya başlayan Mete, sırt kaslarını geliştirmek için yüzme kursuna katılmış. Babası, Mete'nin gelişiminin devam etmesini isteyerek koordinasyonunun artması için basketbola, görme ve dikkat yeteneğini geliştirmesi için 1 yıl boyunca resim kursuna göndermiş, göz ve el koordinasyonunu güçlendirmesi için 2 yıl boyunca piyano eğitimi almasını sağlamış.

Bunun neticesinde son yıllarda yükselen bir kariyere sahip olan Mete, ilk olarak 2016'da İngiltere'nin Nottingham kentinde düzenlenen Avrupa Okçuluk Şampiyonası'nda bireysel kategorisinde gümüş madalya kazandı. 17 yaşındayken 2016 Yaz Olimpiyatları'nda Türkiye kafilesindeki en genç sporcu oldu. 2018 yılında Berlin'de düzenlenen Dünya Kupası'nın 4. ayağında 4 altın madalya kazanmayı başardı. Dünya Okçuluk Federasyonu tarafından gerçekleştirilen oylamada erkekler klasik yayda 2018'in en iyi sporcusu seçilen Mete, federasyon jürisi tarafından "Yılın En İyi Çıkış Yapan Sporcusu" ilan edildi. Bu sene Almanya'da düzenlenen Dünya Şampiyonası'nın klasik yay finalinde rakibi Eric Peters'ı 6-4 yenerek altın madalyanın sahibi oldu. Buna ek olarak Mete Gazoz, Dünya Okçuluk Şampiyonası'nda altın madalya kazanan ilk Türk okçu olarak da tarihe geçti.