2024-2025 eğitim öğretim yılı bugün başladı. Öğrenciler okula başlama heyecanı yaşarken, veliler ise artan okul ve kırtasiye masrafları karşısında zor durumda kalıyor. Velilerin yeni öğretim yılında en çok şikâyetçi olduğu maliyet ise servis ücretleri oldu. Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) tarafından verilen kararla, 2024-2025 eğitim öğretim yılı için hesaplanan ulaşım tarifelerine göre, 0-6 kilometre arası öğrenci taşıma ücreti aylık 2 bin 250 TL olurken, 0-30 kilometre arası 4 bin lirayı aşıyor. 

Necati Kalafat (1)
Okul masrafları çok yükselmeye başladığını belirten Veli-Der İzmir Şube Başkanı Necati Kalafat, “Masraflarda en çok sıkıntı olan kalem lojistik. Çocukların okula erişimleri velileri zorluyor. Hem servis paraları çok pahalı hem de kamusal imkânlarla sağlanmıyor. İzmir'de özel bir durum da var. 200 tane okul deprem güvenilirliği olmadığı için birleştirilmiş durumda. Dolayısıyla adrese dayalı evinin yakınındaki okula yürüme mesafesinde gidemeyen öğrenci sayısı çok fazla. Servislere mahkûm kalıyorlar. UKOME kararlarıyla da servislere yüzde 25 civarında zam geldi. Böylece ulaşım ciddi bir problem oldu. Yani orta mesafede bir servise binen çocuk, aylık yaklaşık 4 bin TL’lik bir servis parası ödüyor. Özellikle bazı liselerde uzak mesafeler var. Onlar da 6 bin 500 TL civarında bir para ödüyorlar. Bir ailenin ilkokul, ortaokul ve liseye giden 3-4 çocuğu varsa, ulaşım maliyetleri asgari ücrete yakın oluyor” ifadelerini kullandı.

‘Sağlıklı beslenemiyorlar’

Kırtasiye ve kıyafet masraflarının çok pahalanmış durumda olduğunu vurgulayan Kalafat, “Bunlar da 3-4 çocuklu bir aile için ayrıca asgari ücrete yakın bir maliyet yapıyor.  Bir başka sıkıntı da beslenme. Yani çocuklar okulda, kantinden sadece simit ve ayran alsalar 70-80 TL para veriyorlar. Bu da karın şişirmeye yarayan yiyecekler, sağlıklı beslenme bile değil. Açlıklarını bastıracakları bir tost bir ayran bile 150 TL maliyetle karşımıza çıkıyor. Yine bu 3 çocuklu aileler, çok ciddi bir beslenme problemi yaşıyor. Vatandaşların çoğu zaten asgari ücrete çalışıyorlar. Bu maliyetleri karşılayacak güçte değiller” dedi.

‘Devlet tarafından karşılanmalı’

Daha az maliyet olması için velilerin çocuklara, akşam yapılan yemeklerden koyduğunu aktaran Kalafat, “Bize ihtiyaç gibi gözüken şeylerin aslında kamu tarafından karşılanabilir olduğunu biliyoruz. Şimdi 12 yıl zorunlu bir eğitim var. Bir durum zorunlu kılınıyorsa, bu durumun yan sorunlarını da çözmekle yükümlü olmaları gerekiyor. Bugün artık okula ulaşımdan tutun da okulda kullanacak kırtasiye giyim masraflarına, beslenmeden temiz ve sağlıklı suya erişime kadar her mesele, okulun asli meselesi. Devlet ve kamu güvencesiyle bunlar yapılmalı. Zaten bu lütuf değil. Bizim vergilerimizden kesilen paralarla devletin yapmak zorunda olduğu durumdur. Bunu dile getirdiğimiz zaman, devletin görevinin olmadığını ve kaynaklarının olmadığını söylüyorlar. Büyük bir holdingin vergi borçlarının silinmesi, bir holdingin vergi borçlarının affa uğraması bile, bu ülkede çocukların ücretsiz ulaşımı erişmelerine yetecek parayı sağlayabilir. Ya da devlet büyüklerinin makam araçları, uçakları, itibardan taviz verilmez diye aldıkları saraylar, biraz onlardan kısılsa bu ülkede çocuklarımızın her gün bir öğün sıcak yemeğe erişimleri sağlanabilir. Tekstil ülkesi olmamıza rağmen bu kadar pahalı kıyafetler olması da sıkıntı” diye konuştu.

‘Çocuklara yatırım yapılmalı’

Kalafat, “Devletin kaynaklarını nereye kullanacağı önemli. Yatırımlarını, zenginlerin daha çok zengin olması, siyasetçilerinin daha konforlu bir siyaset yapış biçimine mi aktaracak, yoksa bu memleketin çocuklarına geleceği ve daha sağlıklı psikolojik ve fiziksel olarak sağlıklı gelişimine sağlamak için eğitime, beslenmeye ve ulaşımı mı harcayacak? Bu sorunun cevabını kamudan alamıyoruz. Çözümü geleceğimiz olan çocukları yatırım yapmak, affetmek değil, bu ülkenin yetişecek olan çocuklarına yatırım ve imkân sağlamayı çözüm olarak görüyoruz” dedi.

Kaynak: Filiz Erol