Güncel

Otobüslere kamera, şoförlere eğitim şart!

Son dönemde artan şehirlerarası otobüs kazalarının, şoförlerin zorlu çalışma saatleri, trafikteki diğer araçlar ve bozuk yollar nedeniyle gerçekleştiğini belirten TOFED Genel Başkanı Birol Özcan, “Araçlara kameralı takip sisteminin getirilmesi ve şoförlerin mutlaka mesleki eğitim alması gerekiyor” dedi

Abone Ol

Son dönemlerde şehirlerarası yolculuklarda ölümlü ve yaralanmalı otobüs kazaları arttı. Bu artış, şoförlerin zorlu çalışma şartlarının yanı sıra otobüslerin muayene ve denetimlerinin aksatıldığına dair sorunları da gündeme getirdi. Uzmanlar ise mevcut ekonomik koşullar nedeniyle firmaların şoför bulamadıklarını, dolayısıyla mevcut şoförlerin çalışma şartlarının ağırlaştığını vurgularken, diğer yandan ise trafikteki denetimlerin yeterli olmadığının da altını çizdi.

“Bagaj da uyunur mu?”

Üst üste yaşanan ve artmaya devam eden şehirlerarası otobüs yolculuklarında yaşanan kazalar, kış mevsimi ile birlikte daha da tehlikeli bir hale geldi. Kazaların nedenlerinin çoğu zaman yüksek hız veya uykusuz araç kullanımından kaynaklandığının belirtildiğini ancak bunun yanında en büyük etkenin trafikteki diğer araçların yaptığı hamleler olduğunu söyleyen Türkiye Otobüsçüler Federasyonu (TOFED) Genel Başkanı Birol Özcan, trafik denetimlerinin artırılması gerektiğini vurguladı. 
Otobüs şoförlerine ehliyet ve ruhsat sorgulamasının yanı sıra aynı zamanda takometrelerin de trafik ekipleri tarafından kontrol edilmesi gerektiği belirten Özcan, otobüs şoförleri için mesleki eğitimin gerektiğinin de altını çizdi. Otobüslerdeki “Araç Takip Sistemi”nin önemini vurgulayan Özcan, “Yaşanan kazalarda araç takip sistemi verileri oldukça önemli. Şoförün çalışma saatlerini, aracın hızını, kazaya neden olan çoğu etkeni bu sistem sayesinde öğrenebiliyoruz. Bir diğer yandan bu kazaların olmasının önemli nedenlerinden biri şoförlerin ağır çalışma şartları. Otobüs şoförlüğü zor bir meslek. Ekonomik şartlar da göz önüne alındığında, firmalar şoför bulmakta, elindeki şoförün maaşlarını vermekte zorluk çekiyorlar. Dolayısıyla bir şoför, en fazla 4 saat çalışıp 4 saat dinlenmesi gerekirken, azami çalışma saatlerinin çok üzerinde çalışmak zorunda kalıyor. Ayrıca şoförün dinlenmesi için ayrılan yer bagaj. Burada kim nasıl uyuyabilir, nasıl kalabilir? Bu şartlar nedeniyle kazalarda artışlar yaşanabiliyor. Ayrıca şoförlerin deneyimsiz olması da büyük bir sorun. Sadece ehliyeti olan biri otobüs kullanmamalı. Otobüs şoförleri için mutlaka mesleki eğitim verilmeli. Denetimlerde de bir şoföre sadece ehliyet ruhsat sorgulaması değil, aynı zamanda eğitim alıp almadığı da sorulmalı” diye konuştu.

“Yollar kaza nedeni”

Otobüslerde araç takip sisteminin yanı sıra iç ve dış olmak üzere kameraların bulunması gerektiğini kaydeden Özcan, bu ekipmanların otobüsleri üreten firmalar tarafından araca üretim esnasında eklenmesinin uygun olacağını belirtti. Türkiye’de yaşanan kazaların önemli nedenlerinden birinin de yollardaki sorunlar olduğunu vurgulayan Özcan, “Yollar oldukça kötü. Özellikle kış bastırdığında oluşan yağmur, kar ve sis gibi havalarda görüş mesafesinin düşmesi büyük tehlike yaratırken, yolların da bozuk olması bu sorunu iki kat artırıyor. Ayrıca kazaların genellikle sol şeritlerde olduğuna dikkat çekmek istiyorum. Bunun önemli nedeni de araçların sol şeritte hız sınırının altında bir hızla seyretmesi. Özellikle tır gibi büyük ve yüklü araçların bu şeritte azami hız sınırı altında gitmesi de kazalara sebebiyet veren önemli bir neden. Trafik denetimlerinde bunların dikkate alınması ve otobüs şoförleri denetlenirken sadece aracı o anda kullanan şoförün değil, ikinci şoförün de evraklarının kontrol edilmesi önem taşımaktadır” ifadelerini kullandı. 

“Azami hız 100 km”

Araç takip sistemiyle ilgili akıllarda yanlış bilgiler oluştuğunu kaydeden Uluslararası Yol ve Sürüş Güvenliği Uzmanı Mert İntepe, sistemin aracın o anda nerede olduğunu, kaç km hızla seyrettiğini ve şoförün kaç saattir çalışıyor olduğunu gösterdiğini, yeni nesil kameralı sistemlerle birlikte ise araç içinde yolcuların emniyet kemerini takıp takmadığını, hız limitini, aracın mola verip vermediğini ve yaşanan bir kazada, kazanın sebebinin öğrenilebileceği, bir nevi “Kara kutu” işlevi gördüğünü söyledi. 
İntepe, “Karayolları Genel Müdürlüğü’nün Trafik Yönetmeliği’ne göre otobüslerin çıkabileceği azami hız sınırı 100 km’yi geçemez. Denetim sırasında yakalanırsa cezai yaptırım uygulanır. Otobüslerde hız limitörleri bulunur. Bu limitörler otobüsün azami hız sınırını geçmesine izin vermez. Ancak bazı otobüslerde bu hız limitörleri zaman içinde iptal ediliyor. Muayeneler Avrupa standartlarında yapılmadığında bu iptal edilme tespit edilemiyor. Hız limitörlerinin iptal edilmesi iki soruna yol açıyor; ilki aracın hız limitörü devre dışı bırakılırken diğer bir elektrikli aksam mutlaka bozuluyor. Bir diğeri de, yapılan bu işlem güvenli sürüşü ortadan kaldırıp, insan canını tehlikeye atıyor. Dolayısıyla denetimler arıtılmalı, ağır kurallar getirilmeli. Yolcuların emniyet kemerini takıp takmadığı denetlenirken, aynı zamanda sürücülerin eğitim alıp almadığına da mutlaka bakılmalı. ” dedi.