"Pera Palas'ta Gece Yarısı," 3 Mart 2022'de Netflix'te yayınlanmaya başlayan, Karga Seven Pictures imzalı bir Türk orijinal dizisidir. Dram ve tarihî türdeki bu dizinin yönetmen koltuğunda Emre Şahin oturuyor ve senaryosu Elif Usman tarafından kaleme alınmıştır. Başrollerde Hazal Kaya, Tansu Biçer ve Selahattin Paşalı yer almaktadır. Dizi, Charles King’in "Midnight At The Pera Palace" adlı kitabından uyarlanmıştır. Peki bu kitap neyi anlatıyor? İşte detaylar...

Midnight At The Pera Palace kitabı ne anlatıyor?

Edebiyat Haber'de yer alan bilgilere göre; "Pera Palas'ta Gece Yarısı," Charles King’in Kitap Yayınevinden çıkan ikinci eseri olarak, Osmanlı İmparatorluğu'nun son döneminden Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarına uzanan süreçte İstanbul’un dönüşümünü ele alıyor. Roman tadında bir tarih çalışması olan bu eser, mikro tarih anlayışıyla çok sesli bir perspektiften İstanbul’un modernleşme sürecini anlatıyor. Kitabın odağında, bireylerin günlük yaşamlarının büyük tarihsel olaylarla nasıl kesiştiği var.

Kitap, 1883 yılında Paris'ten hareket eden Orient Express’in yolculuğu ile başlıyor ve İstanbul'un önemli bir simgesi olan Pera Palas Oteli’nin kuruluşuna uzanıyor. Yazar, otelin Batı ile Doğu arasında bir köprü olduğunu, Pera’nın ise kozmopolit yapısıyla her türlü özgürlüğün yaşandığı bir bölge olarak anlatıyor. Özellikle 31 Aralık 1925'te otelde kutlanan yılbaşı, modern İstanbul’un doğuşunun sembolik bir anı olarak kitabın başlığında yer buluyor. Bu kutlama, Türkiye'nin batılılaşma sürecinde bir dönüm noktasıdır.

Midnight At The Pera Palace

King, Pera Palas Oteli’nin hikâyesini anlatırken, aynı zamanda İstanbul’un ve Türkiye’nin geniş bir tarihini de okuyucuya sunuyor. Kitapta Osmanlı'nın son döneminden Cumhuriyet’in ilk yıllarına kadar yaşanan toplumsal ve siyasal değişimler, İstanbul’un bir geçiş noktası olarak nasıl şekillendiğiyle birlikte ele alınıyor. Rusya'dan kaçan Beyaz Ruslar, Nazilerden kaçan Yahudi akademisyenler, ajanlar, gazeteciler ve pek çok ünlü ismin İstanbul’daki serüvenleri anlatılıyor.

King, İstanbul’da yaşanan bu büyük dönüşümlerin arka planında azınlıkların, mültecilerin ve güçsüzlerin tarihine de yer veriyor. Okuyucuya, resmi tarihin dışında kalan bireylerin hikâyelerini sunan yazar, ezberci tarih anlayışını sorguluyor. Kitabın geniş kaynakçası ve özel koleksiyonlardan yararlanılması, eserin derinlemesine bir araştırma olduğunu ortaya koyuyor. Selahattin Giz arşivinden alınan fotoğraflarla zenginleştirilen eser, modern İstanbul’un inşasında yaşanan sosyal ve kültürel kaymaları okura etkileyici bir şekilde aktarıyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ