Türkiye genelinde büyük bir infiale sebep olan olayın merkezinde, Pınar Gültekin’in hüzünlü öyküsü yer alıyor. Genç kadının kayboluşu ve sonrasında ortaya çıkan trajik son, toplumda derin bir endişe ve adalet arayışını tetikledi. Pınar Gültekin olayı nedir, merak edilenler haberimizde detaylı bir şekilde ele alınıyor.
Pınar Gültekin kimdir?
Pınar Gültekin, 1 Ekim 1993 tarihinde doğmuş olan ve Muğla'nın Ula ilçesinde yaşayan bir Türk kadındır. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde eğitim görmekteyken, 16 Temmuz 2020 tarihinde kaybolmuş ve daha sonra Cemal Metin Avcı tarafından şiddet uygulanarak öldürülmüştür. Cesedi, 21 Temmuz 2020 tarihinde Menteşe ilçesinin Yerkesik Mahallesi'ndeki ormanlık alanda bulunmuştur. Bu trajik olay, Türkiye genelinde büyük bir üzüntü ve tepki yaratmıştır.
Pınar Gültekin olayı nedir?
Pınar Gültekin'in trajik öyküsü, Muğla'da yaşanan bir kaybolma ve cinayet vakası olarak başladı. Gültekin, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi'nde eğitim görmekte olan genç bir kadındı. 16 Temmuz tarihinde, kardeşi Sibel Gültekin ile telefonda konuştuktan sonra, yaşadığı Akyaka Mahallesi'ndeki evinden Menteşe ilçesindeki bir alışveriş merkezine gitmek üzere çıktı. Ancak bir daha kendisinden haber alınamadı.
Gültekin'in ailesi durumu hemen yetkililere bildirdi ve sosyal medyada da kayıp ilanları yayınladı. Araştırmalar sonucunda, Cemal Metin Avcı adlı bir şüphelinin Gültekin'in öldürülmesiyle bağlantılı olduğu ortaya çıktı. Avcı, polis sorgusunda Gültekin'e şiddet uygulayarak onu bayıltıp, ardından boğarak öldürdüğünü ve cesedini yakmaya çalıştığını itiraf etti.
Mahkeme Süreci ve Karar
Olayın ardından Avcı'nın cinayeti önceden planlamış olabileceği şüpheleri de dile getirildi. Mahkeme sürecinde, Avcı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı, ancak haksız tahrik indirimi uygulandığı için cezası 23 yıla indirildi. Avcı'nın ailesi ve diğer kişiler ise suç işleme ve delilleri gizleme suçlamalarından beraat etti.
Bu olay, Türkiye genelinde büyük bir infiale yol açtı ve kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Siyasetçiler, sanatçılar, sporcular ve toplumun çeşitli kesimlerinden birçok kişi olayı kınadı, adaletin yerine getirilmesi için çağrıda bulundu ve kadına yönelik şiddetin son bulması gerektiğine vurgu yaptı.
