Türkiye'de enflasyon, son zamanlarda yüksek seviyelerde seyrediyor. BirGün yazarı Prof. Dr. Aziz Çelik'e göre, önümüzdeki 6 aylık dönemde enflasyonun yaklaşık %26 civarında olması bekleniyor. Bu durum, emekli aylıkları ve memur maaşları için belirleyici olacak.
Haziran ayında açıklanacak olan enflasyon verileri, temmuz ayı itibarıyla memur maaşları ve emekli aylıklarının belirlenmesinde kritik bir rol oynayacak. Ancak Çelik'e göre, resmi enflasyon oranları gerçek durumu tam olarak yansıtmıyor ve bu durum uzun süredir tartışma konusu.
Emekliler için ise durum daha da kritik. Çelik'e göre, kök aylıklar üzerinden yapılan zamlar, emeklilerin eline geçen aylık miktarlarına yansımıyor. Bu nedenle, yüksek resmi enflasyon oranları bile bazı emekliler için yeterli bir zam anlamına gelmiyor. Özellikle düşük kök aylıkları olan emekliler, enflasyonun altında bir zam alabilir hatta bazıları için sıfır zam riski söz konusu olabilir.
Memur maaşları ve toplu sözleşme zammı
Memur ve memur emeklileri için ise durum farklılık gösteriyor. Daha önce yapılan toplu sözleşme çerçevesinde alınan %15'lik zam üzerine, şimdi ise enflasyon farkı eklenerek yeni bir zam hesaplanacak. Ancak bu hesaplamalar sonucunda, memurların enflasyonun altında bir zam alabileceği öngörülüyor. Bu durum, memur maaşları ile emekli aylıkları arasındaki makasın daha da açılmasına neden olabilir.
Asgari ücret ve işçi maaşları
Öte yandan, işçi kesimi için asgari ücret artışı konusu belirsizliğini koruyor. Hükümet tarafından yapılan açıklamalara göre, temmuz ayında asgari ücrete herhangi bir zam yapılmayacak. Bu durum, özel sektörde çalışan milyonlarca işçinin de gelirlerinde artış olmaması anlamına geliyor. Asgari ücretin sabit kalması, genel ücret seviyelerini de etkileyerek yoksullaşma riskini artırabilir.
'Bu toplumsal bir sorundur'
Prof. Dr. Aziz Çelik'e göre, mevcut ekonomik politikaların işçi ve emekliler üzerinde olumsuz etkileri bulunuyor. Yüksek enflasyon ortamında asgari ücretin artmaması ve memur maaşlarının enflasyonun gerisinde kalması, toplumsal bir sorun olarak değerlendiriliyor. Çelik, bu durumun devam etmesi halinde, işçi ve emeklilerin yaşam standartlarında ciddi düşüşler yaşanabileceğini vurguluyor.