Prof. Dr. Haci Ahmet Alıcı, kronik ağrı sendromuna dikkat çekerek, ağrının sadece fiziksel bir belirti olmadığını, hastaların duygusal, psikolojik ve ruhsal olarak da etkilendiğini belirtti. Kronik ağrının 3 aydan uzun sürmesi durumunda, hastaların umudunu kaybettiğini ve çaresizlik hissi yaşadığını vurgulayan Alıcı, bu nedenle ağrı tedavisinin daha karmaşık bir programla yürütülmesi gerektiğini ifade etti.
Algoloji Polikliniği'nden Prof. Dr. Alıcı, ağrının vücudun uyarıcı bir sinyali olduğunu belirterek, akut ve kronik ağrı ayrımını anlattı. Akut ağrının genellikle kısa süreli olduğunu ve tedavi ile geçtiğini, ancak ağrının 3 ayı aşması durumunda kronikleştiğini belirtti. Alıcı, kronik ağrının başlangıçta koruyucu bir uyarı işlevi görse de, zamanla tedavi arayışının umutsuzluğa dönüşmesiyle birlikte psikolojik sorunlara yol açtığını söyledi.
Kronik ağrının çok boyutlu ve disiplinler arası bir yaklaşımla ele alınması gerektiğini ifade eden Alıcı, bu sürecin hastalarda depresyon ve diğer psikiyatrik sorunlara neden olabileceğini belirtti. Tedavide, ağrının fiziksel boyutlarının yanı sıra psikoterapi ile duygusal ve zihinsel yönlerinin de ele alınmasının önemine değinen Alıcı, multidisipliner bir yaklaşımın bilimsel olarak kanıtlanmış faydalarına dikkat çekti.
Prof. Dr. Alıcı, kronik ağrı tedavisinde altın standart olarak kabul edilen multidisipliner yaklaşımın, psikolojik etmenleri göz önünde bulundurması gerektiğini belirterek, ağrı uzmanının değerlendirmesi sonrasında hastaların psikoterapiye yönlendirilmesinin önemine vurgu yaptı.
