Rabıta nedir? Rabıta kimlere ve nasıl yapılır?Rabıta pratiği, son dönemlerde merak uyandıran bir konu haline geldi. Peki, Rabıta nedir? Kimler tarafından yapılır ve nasıl gerçekleştirilir? Bu esrarengiz manevi bağlantı yöntemi, araştırmacıları ve maneviyatla ilgilenenleri cezbediyor. Rabıta'nın kökenleri ve uygulama teknikleri hakkında net bir anlayışa sahip olmayanlar için, bu konu oldukça gizemli kalabilir. Ancak, merak edenler için tüm detaylar haberimizde bulunabilir.

Rabıta nedir?

Tasavvuf geleneğinde önemli bir yere sahip olan "Râbıta", özellikle Nakşibendi ve Süleyman Hilmi Tunahan cemaatlerinde belirgin bir uygulamadır. Terimin kökeni, "birleştirmek" ve "bağlamak" anlamına gelen "rabt" kökünden gelir. Râbıta, müridin, konsantre olarak şeyhini aklında canlandırarak şeyhinden yardım istemesini ve şeyhinin yardımıyla Allah'tan feyz almasını ifade eder.

Abdülhakîm Arvâsî'nin eseri "Râbıta-i Şerîfe"de, râbıtanın, ilahi-zatî sıfatlarla donanmış bir kalbin, kamil ve mükemmel bir şekilde Allah'a bağlanması ve Allah'ın varlığını hayal hazinesinde muhafaza etmesi olarak tanımlandığı belirtilir.

İlk kez Raşahât Ayn’ul-Hayât eserinde bahsedilen râbıta, Ali bin Hüseyn el-Vâiz el-Kâşifî el-Beyhaki tarafından Farsça kaleme alınmıştır. Ancak detaylı bir tanımı veya uygulanışına dair bilgi içermez. Râbıtanın daha sonra detaylı bir şekilde açıklaması, ünlü mutasavvıf Hâlid-i Bağdâdî tarafından yapılmıştır.

Rabıta kimlere ve nasıl yapılır?

Râbıta, dinî veya ruhanî bir uygulama olarak çeşitli kurallara sahiptir. En önemli kurallardan biri, râbıtanın en üst seviyeye ulaşmış bir şeyhe yapılmasıdır. Ölü şeyhlere de râbıta yapılabilir. Ancak, genel olarak tasavvuf çevrelerinde râbıta, bir ibadet veya farz olarak değil, yararlı ve gerekli bir uygulama olarak görülür.

Uygulamada, müridin mürşidinin suretini hayalinde canlandırması önemlidir. Bazı tarikatlarda rabıtanın bulunmayışı, uygulamanın tüm tasavvuf yollarında olmadığının bir göstergesidir. Nakşibendilikte ise râbıtanın önemi, zikirden bile daha fazla kabul edilir.

Râbıta uygulaması, gözler kapalı şekilde mürşidin zihinde canlandırılmasıyla gerçekleşir. Diğer bazı tarikatlarda ise, mürşidin sureti yerine Allah'ın isimleri veya zat ismi zikredilirken harflerin zihinde canlandırılması tercih edilir.

Üç Farklı Râbita Türü: 

Tabii Râbita: Sevdalı Bağlılık
Tabii râbita, insanın yakınlarına duyduğu doğal bir sevgi ve bağlılığı ifade eder. Bu tür bağ, bir annenin evladına olan sarsılmaz sevgisi gibi güçlü ve derindir.

Bayağı (Süflî) Râbita: Düşük Düzey Bağımlılık
Bayağı râbita, insanı şeytani ve nefsani dürtülere bağlayan bir tür bağımlılığı temsil eder. Bu bağ, bir kumarbazın zihnini ve kalbini sürekli kumarla meşgul ederek ailesini ve çocuklarını dahi unutması gibi zararlı ve düşük düzeyli bir ilişkiyi ifade eder.

Ulvî Râbita (Tasavvufî Râbita): Yüce Bağlılık
Ulvî râbita ya da tasavvufî râbita, insanı Allah'a yönlendiren ve kutsal kavramlarla yücelten bir bağlantı türüdür. Bu bağlantı, insanın Allah'a yönelmesini sağlayan araçlar ve vesileler üzerinde kurulmuştur.

Kaynak: HABER MERKEZİ