İran'da reformist aday Mesud Pezeşkiyan'ın cumhurbaşkanı seçilmesi, ülkede yeni bir dönemin kapısını aralıyor. Pezeşkiyan'ın vaatleri, özellikle gençler ve kadınlar arasında umut ve değişim arayışını güçlendiriyor. Peki, Pezeşkiyan'ın İran için vaat ettiği nedir?
Pezeşkiyan İran için ne vadediyor?
BBC'nin haberine göre, İran'da dün gerçekleşen cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda reformcu aday Mesud Pezeşkiyan, muhafazakar rakibi Said Celili'yi yenerek ülkenin yeni cumhurbaşkanı seçildi. Pezeşkiyan'ın kazandığı seçimde 30 milyondan fazla oy alarak oy oranını yüzde 53,3'e çıkardığı bildirildi. Rakibi Celili ise yüzde 44,3 oy oranıyla ikinci sırada yer aldı.
Gençler ve Kadınların Haklarına Öncelik Veriyor
Pezeşkiyan'ın seçim kampanyası, özellikle gençler ve kadınlar arasında umut uyandırdı. Ülkenin geleceği konusunda umutsuzluğa kapılan birçok genç seçmen, Pezeşkiyan'ın kadınların ve gençlerin haklarını önceliklendirdiği için ona destek verdi.
Seçmen Görüşleri
Seçim merkezlerinden gelen görüşlere göre, Tahran'da yaşayan 48 yaşındaki Fatemeh, "Pezeşkiyan'ın önceliklerinin kadın ve gençlerin hakları olduğu için oy verdiğini" belirtti. İsfahan'da güzellik salonu işleten 37 yaşındaki Afarin ise Reuters'a verdiği demeçte, "Pezeşkiyan'ın güçsüz bir cumhurbaşkanı olacağını biliyorum ama yine de sertlik yanlısı birinden daha iyi olduğunu düşünüyorum" dedi.
Ancak bazı seçmenler, Pezeşkiyan'ın seçim sonrası dini liderin etkisinin devam edeceği endişesini taşıyor. İran hükümetini eleştiren ve aktivist olarak çalışan Azad adlı seçmen, BBC'ye yaptığı açıklamada, "Reformcuların 45 yıldır siyasi yapıyı değiştirmek için yeterince çaba göstermediğini" dile getirdi. Azad ayrıca, Pezeşkiyan'ın seçilmesi durumunda bile dini liderin ülkedeki politikaları kontrol etmeye devam edeceği endişesini dile getirdi.
Mesud Pezeşkiyan'ın cumhurbaşkanlığı, İran'da politik bir değişimin işareti olarak yorumlanabilir. Ancak dini liderliğin etkisi altında devam eden bir siyasi yapı içinde, Pezeşkiyan'ın vaat ettiği reformların ne ölçüde gerçekleşebileceği, önümüzdeki dönemde ülkenin iç ve dış politikalarında belirleyici olacak önemli bir soru olarak durmaktadır.
