İzmir’de bazı kasapların restoranlar gibi pişmiş et satışı yaptıklarını belirten İzmir Lokantacılar ve Gazinocular Esnaf Odası Başkanı Doğan Kılıç, bu uygulamanın yasal olmadığını dile getirdi. Başkan Kılıç, tek ruhsatla aynı dükkanda 3-4 iş yapılmaz” dedi.
Kasapların, kasaplık ruhsatıyla et lokantası işletmesini eleştiren Başkan Kılıç, İzmir’deki lokantacı esnafının pişmiş et satışı yapan kasaplarla rekabet etme imkanının olmadığını da belirterek, “Ben bir lokantacıyım. Benim kasaptan aldığım etin ücretiyle onların aldıkları ücret aynı değil. Bir kasap dükkanında et satışı yaptığında onun maliyeti daha düşük olacağından bu haksız bir rekabet oluyor. Bu işi yapabilmeleri için ruhsat almaları lazım. Bu ruhsatı alırsa hem kasaplık hem de lokantacılık işini yapabilir ancak bu ruhsatın verilmesi de haklı bir durum oluşturmaz. Her halükarda maliyetler nedeniyle lokantacıların aleyhine olur. Kimileri de hem çiğ et hem pişmiş et hem de şarküteri ürünü satıyor. Yani tek dükkanda 3-4 dükkanlık iş yapıyorlar. Bu doğru değil. Diğer esnafın hakkını yemek olmuyor mu bu? Onlar para kazanıyor, diğer esnaflar iflas ediyor” diye konuştu.
“Ruhsatı varsa hakkı var”
Başkan Kılıç’ın sözleri üzerine konuşan İzmir Kasaplar Odası Başkanı Melih Şenkara, ruhsatsız olarak satış yapan kasapların yanlış yaptığını ve bu konuda Başkan Kılıç’a hak verdiğini, ancak bu yanlışı sadece kasaplara mal etmenin eşit bir muamele olmadığını söyledi. Şenkara, kasaplar kadar bazı lokantaların da çiğ et satışı yaptığını belirterek, “Eğer pişmiş et satışı yapılan kasapların satış yapma ruhsatı yok ise elbette bu uygulama yanlış. Ancak ruhsatı var ise bu satış yapma hakkı olduğunu gösterir. Doğan Başkan’a bu noktada hak veriyor olsam da, işin bir de diğer yüzü var. Kasaplarda pişmiş et satışı yapıldığı gibi bazı restoranlarda da çiğ et satışı yapılıyor. Hatta bunu bazı işletmeler ‘kendin pişir kendin ye’ adı altında yapıyor. Eğer onların da çiğ et satışı yapmak için ruhsatı varsa sözüm yok. Ama olmayanlar da olduğunu biliyoruz. Yani demem o ki bu sadece kasaplara uygulanacak bir denetleme mekanizması değil. Eğer herkes resmi olarak kendi işini yapacaksa, herkese eşit muamele yapılarak, eşit denetleme getirilmeli” dedi.
“Tavuk ve et yan yana”
Bazı restoranların kasapların uygulamakla yükümlü olduğu hijyen kurallarına dikkat etmediğini vurgulayan Şenkara, Tarım İl Müdürlüklerinin kasapları ince eleyip sık dokuduğun belirterek, “Biz tavuk ve et ürünlerini yan yana koyamıyoruz. Tarım İl Müdürlükleri bizleri sıkı sıkıya denetliyor. Vitrini yeşillikle süslemek bile yasak. Ancak dışarıda görüyoruz ki bazı et restoranlarında vitrinlerde tavuk şiş ile ciğer yan yana koyulmuş üzerlerine de domatesle, yeşillikle süslemeler yapılmış. Şimdi burada bir yanlışlık var mı? Var. Haksızlık var mı? Var. Bu tarz sorunlar birçok yerde var. Başkanımızın dediği gibi kasaplarda sorunlar var mı? Elbette vardır. Ancak birkaç tane kasapta görülen sorunu tüm kasaplara atfetmek doğru değildir. Eğer bir şikayet varsa gereken yetkili merciler tarafından uygulanır. Ancak yeniden vurgulamak isterim, her iki tarafın da farklı ürün satışı yapmak için ruhsatı var ise bu yasal olarak satış yapma hakkı olduğunu gösterir. Eğer yoksa da gerekli uygulamalar yapılacaktır” ifadelerini kullandı.