Necmettin Erbakan ile Recai Kutan’ın yıllar önce Milli Nizam adıyla kurduğu ve bugün Saadet adını alan siyasi partinin Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, bir süredir sağlık sorunları yaşıyor. Temel Başkan’ı koltuk değneği ile görenler bile var.
Bu yüzden partinin genel başkan vekilliğini de Teşkilat Başkanı ve Kayseri Milletvekili Mahmut Arıkan üstlenmiş durumda.
Millet İttifakı’nda yer alarak yıllarca AK Parti’ye ve onun yöneticilerine muhalefet eden Saadet Partisi, önümüzdeki günlerde sürpriz bir karar alacağa benziyor.
Karamollaoğlu’nun varlığıyla kaim olduğu anlaşılan Millet İttifakı ortaklığının önümüzdeki süreçte çapraz bir atak yapacağı söyleniyor. Saadet Partisi’nin İzmir’deki önemli isimlerinden bir dostum, “Bu ayrılık bize hiç yakışmadı” dedi özetle ve yakın gelecekte AK Parti ile kaynaşma niyetinden söz etti.
Ama bir ip ucu da verdi:
“AK Parti, kendi bildiğini okuyor. Bizim gibi sağlam bir desteğe ihtiyacı var. Saadet Partisi, Milli Görüş geleneğinin güzel bir örneğidir ve hep düzgün politikaları ve politikacıları içinde barındırmıştır. Bu yapı, birleşebileceğimiz AK Parti’ye de değer katacaktır. Bünyesini kaliteleştirecektir.”
Bu niyetin dostumla bireyselleştirilecek olduğunu sanmıyorum.
Ama Karamollaoğlu, böyle bir niyete nasıl bakıyor, asıl orası önemli.
Gel de çık işin içinden
CHP’li belediyelerin AK Partili, AK Partili belediyelerin CHP’li personel istihdam etmesi, nedense dudak bükülerek karşılanıyor.
Buna dünyanın sonu gibiymiş gibi bakanlar bile var.
Geçtiğimiz günlerde CHP’li belediyeye, CHP’li olmayan bir yönetici alındı.
Hemen dudaklar büküldü.
Bu atamanın, belediye başkanının başını ağrıtabileceği iddia edildi.
Atanan yöneticiyi yakından tanıyorum. Genç ve bu işin üstesinden gelebilecek biri. Nitekim, bunu daha ilk günlerde gösterdi ve özellikle mahalle muhtarlarından tam not aldı.
…
Sonra bir olayı anlattılar. Anlatan da AK Parti’de uzun yıllar kadınlar kolunda çalışmış bir partili.
Meğer, adı geçen kişi, daha önce görev yaptığı kurumda bir saha çalışmasında hatasını gördüğü Hamza Dağ’a ceza kesmiş.
Tartışmışlar.
“Sen benim kim olduğumu biliyor musun?” muhabbeti işi bitirmiş.
Bir siyasi partinin ikinci adamının böyle bir cümleye sığınmasını içine sindirememiş, emekliliğini istemiş.
CHP’li başkan bunu duymuş, “İşte tam istediğim adam” demiş ve teklifi yapmış.
Olay bu.
Aslında bu dost, AK Partili de değil. Tabii CHP’li de değil. Kendine göre bir siyasi görüşü var ama bunu hiçbir zaman dillendirmek istememiş. Hele şu sıra “Hamza Dağ’a ceza yazan adam” diye ortaya çıkıp haykırası hiç gelmiyor, sadece işine bakıyor. Onu da çok iyi yapıyor.
Anadolu Aslanları artık kükremiyor
“Ülkemizin ve dünyamızın adalet temelinde yeniden şekillenmesi için haklı zenginlikler üreten bir kuruluş “ olarak 1998 yılında kurulan ve bu görüşe katılan işadamlarına destek ve rehberlik hizmetleri sunan Anadolu Aslanları (ASKON), bir zamanlar, çıkışlarıyla adından söz ettirirdi.
Daha çok muhafazakar ve milliyetçi kesimi içinde barındıran ASKON, kendisine en çok ihtiyaç duyulan bu ortamda neden sessiz, kimse bilmiyor.
ASKON İzmir Başkanı Ahmet Kutay, bu konuda bir açıklama yaparsa çok memnun kalacağız.
Kükreyen aslanlar istiyoruz.
İBRAHİM ORMANCI
Hayaller Paris'tir. Gerçekler ise bacaklarını ağrıtan varistir hep değil mi?
***
İTÜ'lü gençler, ABD'nin Utah Eyaletinde Mars Çölünde yapılan Mars sınavını geçmiş. Bakalım KPSS'yi geçebilecekler mi? KPSS'yi geçseler atanabilecekler mi?
***
Peşinden koşturup ulaşamadığınız kadını, yıllar sonra kocasını azarlarken görüp Allah'a şükretmeye ''Verilmiş sadakam varmış'' denmez de ne denir?
***
Başkası olma kendin ol diyeceğim ama kendi halinde beş para etmezdi!