Sağlık Bakanlığı, 2010 yılından itibaren Türkiye'de görülen Batı Nil Virüsü enfeksiyonunun bu yıl 6 kişide tespit edildiğini duyurdu. Bakanlık, hastalığın kişiden kişiye doğrudan bulaşmadığını belirterek, hastaların takip ve tedavilerinin sürdüğünü açıkladı. Ayrıca, bakanlık tarafından süreçlerin hassasiyetle takip edildiği vurgulandı.
Batı Nil Virüsü Nedir?
Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’ne göre Batı Nil Virüsü, insanlarda nörolojik hastalıklara ve ölümlere neden olabilen, sivrisinekler yoluyla bulaşan viral bir hastalıktır. Virüs, Flaviviridae ailesinin Flavivirus cinsinde yer alan bir RNA virüsüdür ve yabani kuşlar ana konaktır. Sivrisinekler, kuşlardan kan emerek virüsü insanlara ve bazı memelilere taşırlar. İnsanlarda ve atlarda düşük viremi nedeniyle virüs diğer sivrisinekleri enfekte edemez, bu nedenle insanlar ve atlar son konak olarak kabul edilir.
Virüs, özellikle Culex cinci türü sivrisinekler tarafından taşınır ve bu sivrisinekler genellikle gece ortaya çıkar. Sivrisineklerin üreme alanları arasında ırmak kenarları, havuzlar, kuyular, bataklıklar ve su birikintileri yer alır. Sağlık Bakanlığı, sivrisineklerin üreme alanlarının temizlenmesi ve kişisel koruma önlemlerinin alınması gerektiğini vurguladı.
Batı Nil Virüsü Tarihi ve Yayılma Yolu
Batı Nil Virüsü, ilk olarak 1937 yılında Uganda'nın Batı Nil bölgesinde tanımlandı. Kuşlar, özellikle kargalar ve güvercinlerde, ilk defa 1953 yılında Nil Deltası'nda görüldü. Hastalık, Afrika, Avrupa, Ortadoğu, Kuzey Amerika ve Batı Asya'nın çeşitli bölgelerinde yayılmaktadır.
Nasıl Bulaşır?
Batı Nil Virüsü, esas olarak sivrisinekler aracılığıyla insanlara bulaşır. Hastalık, insandan insana doğrudan temas yoluyla geçmez.
Belirtileri Neler?
Virüsün kuluçka süresi 3 ile 14 gün arasında değişmektedir. Batı Nil Virüsü'nün belirtileri şunlardır:
- Ateş
- Baş ağrısı
- Halsizlik
- Kas ağrıları
- Bulantı
- Kusma
- Karın ağrısı ve ishal
- Cilt döküntüsü
- Kas titremesi ve kasılmalar
- Uyku hali
- Koma
Virüs, özellikle yaşlılar ve bağışıklık sistemi zayıf olan bireyler için daha büyük risk taşımaktadır.
Tedavi Yöntemi
Batı Nil Virüsü için özel bir tedavi mevcut değildir. Tedavi, hastalığın belirtilerini hafifletmeye yönelik destek tedavisinden ibarettir. Ayrıca, virüse karşı koruyucu bir aşı bulunmamaktadır.
Batı Nil Virüsünden Korunma Önlemleri
Sağlık Bakanlığı, Batı Nil Virüsü enfeksiyonundan korunmak için alınması gereken önlemleri açıkladı. Virüsten korunmak amacıyla şu tedbirlerin alınması önerilmektedir:
-
Sivrisineklerden Kaçının: Sivrisineklerin aktif olduğu saatlerde, özellikle güneş battıktan sonra açık alanda bulunmaktan kaçının. Açık alanda bulunmanız gerekirse, kapalı giysiler tercih edin.
-
Sineklik Kullanın: Pencerelere ve kapılara sineklik takarak içeriye sivrisineklerin girmesini engelleyin.
-
Cibinlik Kullanın: Sineklerin yoğun olduğu dönemlerde, özellikle gece yatarken cibinlik kullanarak korunma sağlayın.
-
Hava Akışı Sağlayın: Kapalı ortamlarda, hava dolaşımını artırmak için vantilatör veya klima gibi cihazlar kullanın.
-
Sivrisinek Üreme Alanlarını Yok Edin: Sivrisineklerin üreyebileceği alanları temizleyin ve yok edin. Lastik tekerlek içleri, teneke kutular, boş saksılar ve su varilleri gibi yerlerde su birikmesini önleyin.
-
Su Birikintilerini Temizleyin: Suyu biriktiren kap ve oyuncaklardaki suları düzenli olarak boşaltın ve kullanılmadıklarında ters çevirin.
-
Hayvan Suluklarını Temizleyin: Hayvan suluklarını ve yalaklarını düzenli olarak temizleyin, içindeki suları haftada en az üç kez değiştirin.
-
Foseptik Çukurları Kapatın: Açık foseptik çukurlar kapatılmalı, evlerin yakınındaki küçük su birikintileri ise kurutulmalıdır.
Bu önlemler, Batı Nil Virüsü'nün yayılmasını önlemek ve sağlığı korumak için etkili birer yöntem olarak önerilmektedir.
