Türkiye'deki ekonomik kriz, özellikle son yıllarda yaşanan enflasyon, yüksek işsizlik oranları ve döviz kuru dalgalanmaları gibi faktörlerle derinleşmeye devam ediyor. Yüksek enflasyon, özellikle gıda ve enerji fiyatlarındaki artışlar, vatandaşların alım gücünü ciddi şekilde düşürdü. Bu durum, dar gelirli kesimlerin yaşam standardını zorlaştırarak birçok ailenin temel ihtiyaçlarını karşılamakta güçlük çekmesine sebep oldu. İşsizlik ve artan enflasyon nedeniyle, geçim derdi yaşayan yeni doğum yapan anneler ise çareyi sütünü satmakta buldu. Kökeni çok eski dönemlere kadar uzanan sütannelik kavramı, artık internette. Anneler sütünü satmak için veya anne sütü satın almak için internet üzerindeki bazı sitelerde ya da bloglarda yasal olmayan yollarla bir araya geliyor. Sosyal medya üzerinden ilan veren anneler, iletişim numaralarını da paylaşarak sütünü satılığa çıkardığını duyurdu. Bazı anneler sütlerini litresini ortalama 2 bin lira kimisi de 50 dolara satışa çıkarttı.
‘Çaresizliğin acı resmi’
Anne sütünün satılmasının ülke için vahim bir durumun göstergesi olduğunu vurgulayan İşsizlik ve Pahalılıkla Savaş Derneği Başkanı Nesibe Gençer, bir annenin sütünü satması kadar acı bir durum olamayacağını dile getirdi. İnsanların artık çok çaresiz hale geldiği için sütünden bile para kazanmaya çalıştığını belirten Gençer, “Bir annenin sütünü satması bu çaresizliğin en acı resmi. Anne sütü tüm bebeklerin hakkıdır ancak burada son derece bir adaletsizlik var. Bir tarafta, bu ülkenin iktidarı saraylarda yaşayacak, manda yoğurtları, hurmalar ile beslenecek bir tarafta ekonomik krizle boğuşan halkın kadınları doğmuş çocuklarının hakkı anne sütlerini satacak. Ben, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın bu işten haberi var mı yok mu diye sormak istiyorum. Ülke için son derece üzücü bir durum” diye konuştu.
‘Yoksulluk had safhada’
Kadın yoksulluğun had safhada olduğunu aktaran Girişimci İş Kadınları Federasyonu (GİFED) Kurucu Başkanı Huriye Serter, birçok kadının çocuklarına bakabilmek için bu yola başvurduklarını dile getirdi. Serter, “Sütü olmayıp bebeğini besleyemeyen anneler için anne sütü eskiden sütanneleri tarafından sağlanırdı. Ama bu kişinin kim olduğu hangi koşullar altında yaşadığı bilinirdi. Şimdi bu işler yasal olmayan online sitelerde; kim olduğu, hangi koşullar sağıldığı bilinmeyen annelerden temin ediliyor ve bu iş ticarete dökülmüş durumda. Kimi anne de maddi yetersizlikten dolayı bu yola başvurduğunu söylüyor. Diğer çocuklarına bakabilmek için bunu yaptığını itiraf eden anneler de var. Kadın yoksulluğunun had safhada olduğu ülkemizde bunları duymak içimizi çok acıtıyor” ifadelerini kullandı.
‘Etik değil’
Bir bebeğin anne sütüne erişiminin en doğal hak olduğunu vurgulayan Başkan Huriye Serter, “Bunun ticarete dönüştürülerek para karşılığı yapılması, sağlıklı olmadığı gibi etik de değil. Başka bir annenin sütünü almadan önce o annenin sağlıklı olduğunu, alkol, sigara gibi kötü alışkanlıklarının olup olmadığını, sütü hijyen koşullarda sağıp sağmadığını, uygun koşullarda saklayıp saklamadığını bilmek gerekir. Aksi takdirde bebeği sağlıklı beslemek adına iyi bir şey yapayım derken çocuk daha kötü bir şekilde başka hastalıklara maruz bırakılabilir ve bebek enfeksiyon kapabilir. O nedenle çok dikkat edilmesi gereken önemli bir konu.”
Mesajlar yürek burkuyor
Annelerin sosyal medya hesaplarından yaptığı bazı paylaşımlar şöyle: “Arkadaşlar İstanbul’da yaşıyorum daha 3 aylık bebeğim var ve çalışamadığım için sağdığım sütleri satmak istiyorum’, ‘2 aylık oğlum var sütüm yeterince sağlıklı fazla geliyor sürekli sağmak zorunda kalıyorum isteyen ulaşabilir’, ‘1 litresi 50 dolardan anne sütü satıyorum. İsteyenler irtibat numarasını bıraksın’, ‘Sütüm fazla ve paraya ihtiyacım olduğumdan satmak istiyorum. Bebeğinizin süt ihtiyacını çok az bir miktar paraya karşılayabilirim.”