Seyahat

Samsun'da milli mücadelenin meşalesi yakıldı: Bandırma Vapuru, Onur Anıtı hatıra kaldı

19 Mayıs 1919 yılında Milli mücadelenin ve Kurtuluş Savaşı'nın tohumlarının atıldığı noktadan gezimize devam ediyoruz. Karadeniz Bölgesi'nin en büyük yüz ölçümlerinden birine sahip olan şehri Samsun'da, Bandırma Vapuru ve Onur Anıtı'nı daha yakından tanıma fırsatı buluyoruz

Abone Ol

Kurtuluş Savaşı meşalesinin yakıldığı noktadan devam ediyoruz gezimize. Samsun, Orta Karadeniz’in en güzel kentleri arasında yer alıyor. Bandırma Vapuru’nu ziyaret etmek için merdivenleri yavaş yavaş adımlıyoruz. Merdivenleri çıktıktan sonra vapurun güvertesinden Karadeniz’e bir bakış atıyoruz. Bandırma Vapuru, 19 Mayıs 1919 yılında Mustafa Kemal ve kurmayları İstanbul’dan Bandırma’ya getiren sembolik bir gemi olması nedeniyle ziyaretimizde önem kazanıyor. 

Bandırma Vapuru

2003 yılından beri müze olarak ziyaret edilen Bandırma Vapuru, Mustafa Kemal ve arkadaşlarının bindiği geminin orijinali değil aslında. 1999 yılında birebir inşasına başlanan, 2001 yılında tamamlanarak 18 Mayıs 2003 yılında müze olarak ziyarete açılan sembolik bir gemi.

Milli mücadelenin tohumlarının atıldığı noktalarda bulunmak, geminin kamarasında Mustafa Kemal ve kurmayların heykellerini görmek ortamın ciddiyetini iliklerimize kadar hissetmemize neden oluyor.

Bandırma Vapuru'nda kimler vardı?

Bandırma Vapuru’nda yer alan kurmaylar sırasıyla şu şekilde…

  • 3. Kolordu Komutanı-Kurmay Albay Refet Bele
  • 9. Ordu Müfettişliği Kurmay Başkanı-Kurmay Albay Kazım Dirik
  • 9. Ordu Müfettişliği Sıhhiye Reisi-Dr. Albay İbrahim Tali Öngören
  • 9. Ordu Müfettişliği Kurmay Başkan Yardımcısı-Kurmay Yarbay Mehmed Arif Bey
  • 9. Ordu Müfettişliği İstihbarat ve Siyasi Şube Müdürü-Kurmay Binbaşı Hüsrev Gerede
  • 9. Ordu Müfettişliği Topçu Komutanı-Topçu Binbaşı Kemal Doğan
  • 9. Ordu Müfettişliği Sıhhiye Reis Yardımcısı-Dr. Binbaşı Refik Saydam
  • 9. Ordu Müfettişliği Başyaveri-Piyade Yüzbaşı Cevat Abbas Gürer
  • 9. Ordu Müfettişliği Kurmay Mülhakı-Kıdemli Yüzbaşı Ali Mümtaz Tunay
  • 9. Ordu Müfettişliği Kurmay Mülhakı-Yüzbaşı İsmail Hakkı Ede
  • 9. Ordu Müfettişliği Emir Subayı- Yüzbaşı Ali Şevket Öndersev
  • 9. Ordu Müfettişliği Karargah Komutanı-Yüzbaşı Mustafa Vasfi Süsoy
  • 9. Ordu Müfettişliği Kurmay Başkanı ve Müfettişlik Kalem Amiri-Üsteğmen Hayati Bey
  • 9. Ordu Müfettişliği Kurmay Mülhakları-Üsteğmen Arif Hikmet Gerçekçi
  • 9. Ordu Müfettişliğ İaşe Subayı-Üsteğmen Abdullah Kunt
  • 9. Ordu Müfettişliği 2. Yaveri-Teğmen Muzaffer Kılıç
  • 9. Ordu Müfettişliği Şifre Memuru-Birinci Sınıf Katip Faik Aybars
  • 9. Ordu Müfettişliği Şifre Katibi Yardımcısı-Dördüncü Sınıf Katip Memduh Atasev
  • Bandırma Vapuru’nun Kaptanı-İsmail Hakkı Durusu

Onur Anıtı

Samsun’a ayak basar basmaz ziyaret ettiğimiz noktalardan biri ise şüphesiz Onur Anıtı oluyor. Bu anıt Samsun’un İlkadım ilçesinde bulunan Atatürk Parkı’nda yer alıyor. Anıtın yüksekliği ve görkemi ziyaretçilerini büyülemeye devam ediyor. Anıta baktığımızda Mustafa Kemal Atatürk’ün şahlanmış atıyla birlikte Karadeniz’e doğru bir bakış attığını görüyoruz.

Onur Anıtı için bu noktanın seçilmesindeki neden, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Bandırma Vapuru’ndan indikten sonra bu noktaya ayak basmasıymış. Öğrendiğimiz bu bilgileri de cebimize koyarak rehberimizi dinlemeye devam ediyoruz. Anıt heykeli tunçtan yapılmış ve üzerinde uzun süre çalışılmış. Anıt heykelinin yapılması fikri ise Kazım Karabekir’den çıkıyor. Avusturyalı heykeltıraş Heinrich Krippel tarafından yapılan heykel, 1931 yılında kente ulaştırılmak istendiğinde gümrük vergisine takılıyor. Yerli halk ise cebinde ne varsa çıkarıp veriyor.

Onur Anıtı denize yürüme mesafesinde bulunsa da Mustafa Kemal Atatürk’ün ayak basabileceği kadar yakınında olmadığını fark ediyoruz. Bu sorumuz ise şöyle yanıt buluyor: Denizin doldurulması nedeniyle şehir büyütülmüş ve anıt, şehrin biraz daha iç kısmında kalmış.

Onur Anıtı’nı bilmeyenler için ise 2022 yılında meydana gelen olayı hatırladıklarında anıt heykeli de hemen hatırlayacaktır. 

2022 yılında Atatürk Parkı’nda bulunan Onur Anıtı, atın iki arka bacağına halat takarak, arabayla çekip anıtı yıkma girişimiyle gündeme gelmişti. Olayı gerçekleştiren kişiler tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Türkiye’de infiale neden olayın ardından yerli halk 3 gün boyunca anıtın yanında nöbet tutmuştu. Olayın üzerinden 2 yılı aşkın süre geçmesine rağmen parkın etrafında dolaşırken sürekli çevik kuvvetlerle karşılaşıyorsunuz.

Anıtın önünde birlikte seyahat ettiğimiz Jolly Tur ekibiyle birlikte hatıra fotoğrafı çektirip parktan ayrılıyoruz.

Tramvay yolunu geçtikten sonra geniş bir meydan ve Yabancılar Çarşısı bulunuyor. Yabancılar Çarşısı'nın içine girdiğimizde ise İzmir Kemeraltı’nın kapalı hale getirilmiş biçimi karşılıyor bizi. Tabii yerli halk buraya ne kadar sevgi gösteriyordur bilinmez. Ama adından da anlaşılıyor ki yerli ve yabancı turistin ilgisini çekmek için tasarlanmış.

Serin bir havanın hakim olduğu akşamüstü saatlerinde ise Ordu’ya doğru yola çıkıyoruz.