Soru cevap kısmında da gazetecilerin sorularına cevap veren Sandal, "Ben tavşan değilim ki bana belediye başkanı ile ilgili ışık tutuyorsunuz, ben işimi adam gibi yapan belediye başkanıyım. Ekipler değiştiğinde adaylar kadrolar değişir gayet doğal. Bize anketlerden ve komisyınlardan çıkın ve gerisini bize bırakın dediler. Özel ile de aynı görüşmem oldu. Ancak ankette sorularınların esamesi yok. Bu süreç bizi üzüyor. Partimizle ilgili kaygı duyuyoruz. Aldığımız telefonlar bizleri rahatsız ediyor ancak bir haksızlık olsa da farklı bir yönetim anlayışı olsa da biz CHP’liyiz. Bağımız sıradan bir bağ da değil. Seçim süreci yaklaştı. İzmir adaylarımız belirlendi. Büyükşehir’e atanan Cemil beyi ve diğer ilçe adaylarımızı kutluyorum. Yaklaşık 5 yıldır hizmet ediyoruz. Kimseyi ötekileştirmeden ilçemizde yaşayan bütün yurttaşlarımıza hizmet etmeyi asli görevimiz ilan ettik. Bu konuda vicdanım rahat. Bu ilçede biri yatağa aç giriyorsa koltuk haram olsun demiştim. Ben geldiğimde makam aracımız satılmıştı, depremi, pandemiyi, ekonomik krizi ve içinde bulunduğumuz borç stoğunu düşündüğümüzde Bayraklı için ne gerekiyorsa onu yaptık. Bu süre zarfında bizi üzen meselelerden biri kent kimliğinin oluşmaması. Yurttaşlarımızın kendini Karşıyakalı Bornovalı gibi görmesi bizi çok üzdü. Bu ilçe İzmir’in kurulduğu kent ve yeni kent merkezi. İzmir’in kalbi olacak bu ilçeyi, yaşayanları ait hissetmemesi bizi üzen noktalardan biri oldu. İzmir’in kalbi bayraklı. Ama arkadaşlarımız bizi eleştirdiler. Bu konuda vicdanımız oldukça rahat" dedi.
'BAYRAKLI'DAKİ SORUNLARI ÇÖZDÜK'
Bayraklı'da göreve geldiklerinde birtakım sorunları olduğunu ve bunlara çözüm ürettiklerini kaydeden Sandal, "İlçenin alt yapı sorunları oldukça büyüktü. Özellikle asfalt serim işlerini atlattık. Kentsel dönüşüm meselesi de sorunlardan biriydi. Birçok alanın planlamalarını yapıp vatandaşın hizmetine sunduk. Bir işi yaparken korkularımızla hareket etmedik. Büyükşehirin çözemediği meseleyi çözemezsiniz dediler ancak biz elimizin tersiyle ittik. Önce Başkanı sonra bürokrasiyi ikna ederek, Büyükşehirin elinden aldık. Bunların tamamı bir yıla yakın sürede oldu. Ele alıp tekrar yaptık. Hem Büyükşehir Meclisi hem de Bayraklı Meclisinden geçirdik. Bugün artık bölgedeki yurttaşlarımız müteahhit arkadaşlarla anlaştı. Bunların tamamı pandemide gerçekleşti." dedi.
BAYRAKLI'DA DEPREM SÜRECİ
Aday gösterilmeyen Sandal, "Deprem sürecinde tüm türkiyeye modeli olacak çalışmayı Bayraklı ile birlikte yürüttük. Çadır sürecinin bir ay sürdüğü başka hiçbir afet bölgesi yok. Sizin deprem daha küçüktü diyorlar ancak Manavkaya, Osmangazi, Adalet gibi yerlerde bütün yurttaşlarımız sokaktaydı. Yerel yönetimlerin de asıl meselesi sokapğa inen vatandaşın derdini çözebilmekti. Bu süreci pandemide olmasına rağmen çözümledik. Bine yakın vatandaşı konutlara yerleştirdik. Evdeki tüm ihtiyaçları donatıp teslim ettik. Bunların tamamı hayırsever vatandaşlarımız tarafından yapıldı. Eski imar yönetmeliğine göre yapılmış konutların yeniden imar alınması durumunda yüzde 40’a varan kayıpları vardı. Ancak biz her vatandaşımıza kayıplarını geri iade ettik. Dönemin Başkanı Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla parsel başında yüzde 30 artışı da gerçekleştirdik. Her yurttaşımıza minimum 60 metre karelik bir inşaat hediye ettik. Bu da bir artı bir konut demek. Depremzedelerin diğer haklarkıyla ilgili hiç ödün vermedik. Merkezi yönetime bütün eleştirileri en yüksek sesle dile getirdik. Her alanda yanlarında olduk. Yaptıığımız işin onda birini yapan bir yerel yönetim var mı? Elazığ'a gelen 560 milyon lira bayraklıya gelen ise 3 milyon lira.
İNADINA CHP
Partisine sert sözlerle eleştiri yönetlen Serdar Sandal, "Söz konuysa partiyse bir adım geri atmadık. Kimse bize görevini yapmadı, siyasi duruşundan ödün verdi diyemez. Bundan sonra da CHP’li kalacağım. Birileri dışına itmek isteyebilir ancak biz inadına CHP’li olmaya devam edeceğiz. Bayraklı’daki iradeyi yok saymaya kimsenin hakkı yok. Mahalle, il ve ilçe sçeimlerinden sonra bir kurultayımız oldu. Kılıçdaroğlu ve Özel yarıştı, tamamen demokratik bir yarıştı. Demokratik süreç sonucunda Özel yeni Genel Başkanımız oldu. Biz de kendisini kutladık. Sayın Genel Başkanımızın konuşmasındaki söyledikleri bütün partilerimizi ve arkadaşlarımızı umutlandırdı. Özel ‘kayıtdışı siyaseti bitireceğim’ dedi. Çok kıymetli bir cümle. Siyasetin şeffat ve kayıtlu olması son derece önemliydi. Ben anket yapacağım, ben heyetler göndereceğim onların raporlarına bakacağım, fikirler alacağım ve bunların tamamı şeffaf olacak. Ben takdirlerinize sunuyorum. Bayraklı memnununiyet anketi İzmir’dekilerden en iyisi. Komisyon kararları, parti yetkililerden duyduğum güçlü adayın belediye başkanı olacağı yönündeydi. Sonrasında iki mesele bizim atanmamıza yeterliyken üç isimli bir anket soruldu. Bayraklı yurttaşlarımıza sordular. Bizim oranımız o ankette oldukça yüksek çıktı. Rakamları da biliyorum, ancak kimseyi rencide etmek istemem. Sorulan ankette üç arkadaştan eser var mı? Yok. Çünkü Serdar Sandal Kemal Kılıçdaroğlu’na yakın bir isim, Kılıçdaroğlu’na oy verdi. 25-26 kasımda Tüzük kurultayı toplanacaktı, noldu tüzük kurultayı? Ön seçimden haberi olan var mı? İl ve ilçelere sormadan her hangibir atama yapmayacağız dediler ancak İzmir İl Başkanı’na kimin atama yapacağını söylemedi. Arslanoğlu gelmiş geçmiş en düşük performans gösteren il başkanıdır. İzmir iradesine ve örgütün gücüne sahip çıkamamaıştır. İlk ve ikinci oyu Kılıçdaroğlu’na verdi. Bir vekilimiz oyumu değiştirmemi istedi ben de bir söz verdim, Kılıçdaroğlu’na oy verme gerekçem onun vicdanı, liyakitiydi, toplumsal barışın mimarına oy verdim. Ben tavşan değilim ki bana belediye başkanı ile ilgili ışık tutuyorsunuz, ben işimi adam gibi yapan belediye başkanıyım. Ekipler değiştiğinde adaylar kadrolar değişir gayet doğal. Bize anketlerden ve komisyınlardan çıkın ve gerisini bize bırakın dediler. Özel ile de aynı görüşmem oldu. Ancak ankette sorularınların esamesi yok. Bu süreç bizi üzüyor. Partimizle ilgili kaygı duyuyoruz. Aldığımız telefonlar bizleri rahatsız ediyor ancak bir haksızlık olsa da farklı bir yönetim anlayışı olsa da biz CHP’liyiz. Bağımız sıradan bir bağ da değil.
Dağınıklığı, küskünlüğü bitirecek iraddeyi ortaya koymaktır. Hesap günü bugün değildir, bu işler bittikten sonradır. O gün oturup bir daha konuşacağız. Hiçkimsenin bir ülkenin umdu olan bir süreci sekteye uğratmak yok. Kılıçdaroğlu’na oy verdiği için belediye bakşanlarını yok saymak çok yanlış. Kılıçdaroğlu’na oy verdim pişman değilim, bugün olsa yine veririm. 5 benzemezi bir arada tutan biri bugün biz 5 parçaya bölündük. Sandığa gitmem, oy vermem diyen her arkadaş yanlış yapıyor. Adayın doğruluğu yanlışlığı bugünün meselesi değildir. Süreci hepimiz el birliğiyle yürüteceğiz. Bayraklıda payımıza ne düşüyorsa yapacğız. Bireysel hırsımı siyasal aklımın önüne geçirmeyeceğim. Öne koyanlar da ellerini çeksinler artık" diye konuştu.
Kurultay bekliyor musun sorusunu cevaplayan Sandal, "Seçim sonrası olanaoğnüstü kurultay mı olacak sorusuna, işaret etmemem gerek yok, otel odalarında, hukuk bürolarında kurulmuş bir parti değil. Bu partiyi var edenler farklı geleneğe sahip insanlar, gelecekle ilgili kuşku duyduklarında gereğini onlar yerine getirirler. Bu mesele bittikten sonra bu sorunu tekrardan gözden geçireceğiz. Birlieri belediye başkanlarının üstünü çizmiş olabikir ancak bu korkunun ecele faydası yok.
Değişim ileriye mi geriye mi oldu sorusuna, önderinin Atatürk’ün olduğu siyasi partiden söz ediyoruz. 6 okumuz var bir tanesi de devrimcilik. Değişim dediğinizde devrim çok daha büyük. Adayları değiştirmekse adam kayırmacılıktır. Değişim başka bir şeydir. Değişim böyle olmaz. Değişim Ali’yi değiştirmekle, ben yaptım ile olmaz, değişimden kasıt buysa tabi ki karşısındayız.
Aday belirleme yöntemi partinin yönetmeleiklerine uygun olmalı. Bugüne kadar yapılan, atananlar da dahil, tüzüğümüze uygun. Gayriresmi bir şey yok. Şlgizi tüzük kurultaylarından sonra sözü verilen bir meselenin bir parti meclisi üyesi arkadaşımıza bayraklı sorulduğunda anketlerden çıkan adamlar arasında Serdar Sandal, Ulaş Aydın, Aksünger. Neye uyuldu, itirazım buna. Bu süreçte biriilerinin çıkıp bir şey söylemesi gerekiyor. CHP gibi bir partide 100 yıllık temayüllerin yapılması gerektiğini söylüyorum" dedi.
