Güncel

Selahaddin Eyyubi kimdir? Selahaddin Eyyubi mezarı nerede, neden öldü, kaç yaşında öldü?

Kullanıcılar tarafından merak edilen Eyyûbîler Devleti'nin kurucusu ve ilk hükümdarı olan Selahaddin Eyyubi kimdir? Selahaddin Eyyubi mezarı nerede, neden öldü, kaç yaşında öldü? İşte soruların cevapları haberimizde

Abone Ol

Eyyûbîler Devleti'nin kurucusu ve ilk hükümdarı olan Selahaddin Eyyubi kimdir? ve Selahaddin Eyyubi mezarı nerede, neden öldü, kaç yaşında öldü? İşte Selahaddin Eyyubi hakkında detaylar 

Selahaddin Eyyubi kimdir?

Selahaddin Eyyubi (1137–4 Mart 1193), Eyyûbîler Devleti'nin kurucusu ve ilk hükümdarı olarak tarihe geçti. 1187'de Kutsal Topraklar'ı Haçlılardan geri almak amacıyla bir ordu kurarak tarihi bir döneme damgasını vurdu. İşte Selahaddin Eyyubi'nin hayatına dair önemli anlamlar:

1187'de gerçekleşen Hıttin Muharebesi, Selahaddin'in önderliğindeki ordusunun büyük bir zafer elde ettiği anlardan biriydi. Bu muharebe, Kudüs Kralı Lüzinyanlı Guy'ın ordusunu büyük bir hezimete uğratarak Kudüs'ü Haçlı kuvvetlerinden kurtardı. 2 Ekim 1187'de ise Kudüs'ü Haçlı egemenliğinden kurtaran Selahaddin, bölgedeki 88 yıl süren Hristiyan hakimiyetine son verdi. Selahaddin Eyyubi, Üçüncü Haçlı Seferi sırasında Haçlı devletlerine karşı liderlik etti. 7 Eylül 1191'de gerçekleşen Arsuf Muharebesi'nde İngiliz Kralı I. Richard'a karşı yenilse de, yaptığı Ramla Antlaşması ile Kudüs'ü muhafaza etti.

Selahaddin, Mısır'daki Fâtımî hâlifesinin veziri olarak göreve başladı. 1171'de Şii Fâtımî Hâlifeliği'ni feshedip kendisini "Mısır Sultanı" ilan ederek İslam hilâfetini, Bağdat'ta bulunan Sünni Abbâsî Hâlifeliği'ne bağladı. Bu, Selahaddin'in bağımsız bir hanedanlık kurmasının ilk adımıydı. Selahaddin Eyyubi'nin kurduğu saltanat, Mısır, Suriye, Irak, Cezire, Hicaz, Yemen, Kuzey Afrika'nın bazı bölgeleri ve Nubia'yı kapsayacak kadar genişledi. Gücünün zirvesinde, imparatorluğu büyük bir coğrafyayı kucaklıyordu.

1187'de Kudüs'ü Haçlılardan kurtarıp Müslüman dünyasına katması, Selahaddin'i Müslüman, Kürt, Arap ve Türk kültürlerinde önemli bir figür haline getirdi. "Kudüs Fâtihi" olarak anılan Selahaddin Eyyubi, "iki kutsal caminin hizmetkârı" unvanına layık görüldü. Selahaddin Eyyubi'nin etnik kökeni konusunda farklı görüşler bulunsa da genel olarak Kürt olduğu kabul edilmektedir. Türk tarihçi Zeki Velidi Togan'a göre, Eyyûbîler öncelikle Kürtleşmiş, sonra Türkleşmiş bir Arap sülalesinden gelmektedir. Ancak, Selahaddin'in Kürt olduğuna dair tarihçilerin genel görüşü ağır basmaktadır. Bu konudaki tartışmalara rağmen, Selahaddin Eyyubi'nin büyük başarıları ve etkisi onu tarih boyunca unutulmaz kılmıştır. Selahaddin Eyyubi'nin hayatı, sadece bir liderin değil, aynı zamanda büyük bir stratejinin ve adaletin simgesi olarak tarihe geçmiştir.

İmâdüddin Zengî'nin valisi olarak atandığı Baalbek ve Şam'da büyüyen Selahaddin, çocukluk döneminde ayrıcalıklı bir hayat yaşamadı. Ancak, babası Necmeddin Eyyub tarafından iyi bir eğitim aldı. Özellikle askerî ve dini derslere olan ilgisiyle dikkat çeken Selahaddin, erken yaşlarda dikkate değer bir entelektüel potansiyele sahipti. Öklid geometrisi, astronomi, matematik, aritmetik gibi alanlarda uzmanlaştığı, sanat ve bilimle ilgilendiği bilinmekteydi. Ayrıca, dinî konularda da derin bir bilgiye sahipti. İslam kültürüne olan katkılarıyla tanınan Selahaddin, birçok farklı alan üzerinde bilgi biriktirdi.

Selahaddin, Arap şair Ebû Temmam'ın şiirlerini ezbere biliyor, Kürtçe ve Arapça'nın yanı sıra Farsça ve Türkçe'yi de biliyordu. Dil becerileri ve şairane yetenekleriyle öne çıkan Selahaddin, kültürler arası iletişimde başarılıydı. Bu çok dilli yetenekleri, diplomatik ilişkilerde ve farklı topluluklar arasında etkili iletişim kurmasında ona avantaj sağladı.

Selahaddin, genç yaşta amcası Şirkuh tarafından eğitilmeye başlandı. Mısır'ın güçlü aşiretlerinden Banu Ruzzaikler'in ele geçirilmesinde ve Haçlı ordusunun elindeki Bilbeys şehrinin alınmasında gösterdiği başarılar, askeri yeteneklerinin belirgin bir göstergesiydi. Özellikle süvari birliklerinin komutasını üstlenerek elde ettiği zaferler, Selahaddin'in stratejik zekâsını ve liderlik yeteneklerini ortaya koymasına yardımcı oldu.

Selahaddin, Mısır'ın Fâtımîler Devleti'nde yaşanan iç siyasi karışıklıklarda etkin bir rol oynadı. Amcası Şirkuh ile birlikte Mısır'ı savunurken, diplomasi becerilerini kullanarak Haçlılarla barış sağlamış ve kritik bir dönemde Mısır'ın yönetimini ele almıştır. Ayrıca, Nûreddin Mahmud Zengî'nin ölümünden sonra İslam dünyasındaki birliği sağlama amacıyla çeşitli stratejiler geliştirdi. Bu çabaları, Müslüman liderler arasında birlik ve koordinasyon sağlama konusundaki kararlılığını yansıtmaktadır.

Hıttin Muharebesi'nde Haçlı ordusuna karşı elde ettiği zafer, Selahaddin'in askeri dehasının bir yansımasıdır. Düşmanını sularsız ve yorgun bir durumda yakalayarak stratejik üstünlük elde etti. Bu zafer, Kudüs Krallığı'nın neredeyse tamamını ele geçirmesine ve Kudüs'ün 1187'de fethedilmesine yol açtı. Bu dönemde gösterdiği liderlik, Müslüman dünyasında kendisine duyulan güveni ve saygıyı artırdı.

Selahaddin'in Kudüs'ü fethinden sonra başlayan Üçüncü Haçlı Seferi, onun diplomasi becerilerini ön plana çıkardı. Richard (Aslan Yürekli Richard) ile arasında gerçekleşen bir dizi diplomatik görüşme, sonunda taraflar arasında ateşkes anlaşmasıyla sonuçlandı. Bu, Selahaddin'in sadece askeri dehasını değil, aynı zamanda diplomasi alanındaki yeteneklerini de sergilediği bir dönemdi.

Selahaddin Eyyubi'nin eğitim, dil, askeri ve diplomatik yetenekleri, onu tarihin önemli figürlerinden biri haline getirdi. Başarıları, sadece askeri zaferleri değil, aynı zamanda farklı kültürler arasında köprüler kurma ve birleştirme çabalarıyla da dikkat çekmektedir.

Selahaddin Eyyubi neden öldü, kaç yaşında öldü?

Haçlılarla yaptığı çarpışmalardan ve Kral Richard ile müzakerelerden sonra Selahaddin Eyyubi, kısa bir süre sonra başkent Şam'a çekildi. Büyük mücadelelerin ardından, efsanevi lider 4 Mart 1193 56 yaşında tarihinde Şam'da hayata veda etti. Selahaddin'in ölümü, onun etkisi altındaki geniş coğrafyalarda derin yankılar uyandırdı.

Selahaddin Eyyubi mezarı nerede?

Selahaddin Eyyubi'nin liderliğindeki topraklar arasında Mısır, Libya, Yemen, Filistin, Suriye, Malatya, Ahlat, Doğu ve Güneydoğu Anadolu, Hemedan ve Kuzey Irak yer alıyordu. Onun adına hutbeler okunarak, onun mirası uzak diyarlara kadar taşındı. Selahaddin'in ölümü, Emevî Camii'nin bahçesindeki türbeye defnedilmesiyle bir dönemin kapanışını simgeliyordu.

Emevî Camii'nin bahçesindeki türbe, başlangıçta sadece birkaç sütun ve iç kemerden ibaret, ayrıca bir okulu içeren geniş bir kompleksin bir parçasıydı. Ancak zamanla bu alana Alman İmparatoru II. Wilhelm tarafından 1888-1918 yılları arasında yapılan katkılarla yeni bir görünüm kazandı. İmparator, Selahaddin'e layık görerek, türbeye mermer bir lahit bağışladı.

Günümüzde, Emevî Camii'nin bahçesindeki türbede iki lahit bulunmaktadır. Bunlardan biri, II. Wilhelm tarafından bağışlanan mermer lahit; diğeri ise orijinal ahşap lahit, Selahaddin'in ebedi istirahatgahını örten değerli bir kalıntıdır. Selahaddin Eyyubi'nin büyük oğlu el-Efḍal Alī, babasının ardından liderlik makamına geçerek onun mirasını devraldı.