Kardelen BUĞDAY / Özel Haber

Geçtiğimiz hafta ülke ve dünya genelinde son yılların en yüksek sıcaklıkları yaşandı. AA’da yer alan haberde, ABD'deki Maine Üniversitesinin açıkladığı verilere göre dünya genelindeki artışla küresel sıcaklıklar aynı hafta içinde 3 kez rekor kırdı. Elde edilen verilere göre 6 Temmuz 2023 dünyanın en sıcak günü olarak kayda geçti.

pexels-christo-james-v-724507-foxp.jpg

Dün İzmir’in Aliağa ve Menderes ilçelerinde ise aynı saatlerde orman yangını meydana geldi. Aliağa’daki yangın rüzgarın etkisiyle büyürken çevrede yaşayan vatandaşlar bölgeden tahliye edildi. Aliağa ve Menderes’teki yangının ardından oluşan yoğun duman nedeniyle İzmir Adnan Menderes Havalimanı’nda uçuşlar aksadı.

2074889

Yetkililerden alınan bilgilere göre Menderes’te yaklaşık 250 hektar, Aliağa’da ise 15-20 hektar alanın yandığı öğrenildi. Alanların ağaçlandırma sahası olduğu kaydedilirken, görevli ekipten 10 kişinin yaralandığı 1 kişinin ise durumunun belirsiz olduğu belirtildi.

sabahattin-bilge

Gözetlemeler aksatılmamalı

Orman yangınları hakkında bilgi veren ve bu dönemde yangınların meydana gelmemesi için dikkat edilmesi gereken unsurları paylaşan Orman Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi, Orman Yüksek Mühendisi Sabahattin Bilge, bu ayların orman yangınları açısından kritik dönemler olduğunu belirtti. Vatandaşların da dikkatli olması gerektiğini vurgulayan Sabahattin Bilge, Orman Genel Müdürlüğü ekiplerinin devriye halinde gözetleme ve kontrol çalışması yaptığını belirtti. Yanma potansiyeli olan maddelerin ormanlık alanlara atılmaması gerektiğine dikkat çeken Bilge, “Gözetlemeler aksatılmadan devam etmeli” dedi.

2074890

Eski haline dönmesi için en az 15-20 yıl gerekli

Geçtiğimiz yıllarda ülkemizde meydana gelen büyük orman yangınları sebebiyle 1 Haziran-31 Ekim tarihleri arasında ormanlık alanlara giriş yasağı uygulaması başladığına dikkat çeken Bilge, bu uygulamanın bu sene de yürürlükte olduğunu ve yasağın devam ettiğini belirtti. Yangınlardan etkilenen alanların eski haline gelmesi için en az 15-20 yıl gibi bir süre geçmesi gerektiğini kaydeden Sabahattin Bilge, yanan alanların ağaçlandırma alanı olduğunu, bu alanların doğal yollarla yenilenemeyeceğini ve ağaçlandırma çalışması yapılmasının zorunlu olduğunu söyledi. “Mevzuat gereği bir yıl içerisinde eski haline dönüştürülmesi zorunda” diyen Bilge, yanan bölgelerin doğal bitki örtüsüne göre ağaçlandırılması gerektiğini ekledi.

2074894

Kızılçam dışında bir tür zor yetişir

İzmir’de yangınlardan etkilenen ormanlık alanlarda bulunan ağaç türü hakkında bilgi veren Sabahattin Bilge, “Yanan alanlarda her ikisinde de anakaya ve toprak türü itibariyle kızılçam dışında başka bir türün yetiştirilmesi zor görünüyor. Kızılçam dışında ek olarak yol kenarı ve orman şeritlerinin yakınlarına selvi dikilebilir en fazla. Bunun dışında yapraklı türün dikilmesi ne yazık ki mümkün değil” diye konuştu.

Bilimsel geçerliliği yok, doğal bir refleks

Orman yangınlarının yaşandığı dönemde sosyal medya hesaplarında yapılan, yanmış ve boş alanlara meyve çekirdeklerinin atılması paylaşımları hakkında konuşan Sabahattin Bilge, “Bu tür paylaşımlar yangınların olduğu dönemde doğal bir refleks olarak artıyor. Bunun bir ideal düşünceden öteye geçmesi mümkün değil” dedi. “Meyve ağaçlarıyla ormanların oluşması mümkün değil” diyen Bilge, “Orman bir ekosistemdir onu yaratmanız ve bütüncül olarak korumanız lazım. Meyve ağaçlarının dikildiği yerler tarım alanları. Tarım alanlarının kendine göre bir ekosistemi vardır ama bir kültür sonucunda bir ormanın gördüğü fonksiyonu asla görmez” sözlerini kullandı.

90ApWkH-rUObHux78BBqLA

Tehlikeli dönem devam ediyor

Artan sıcaklıkların orman yangınlarını tetikleyebileceğine dikkat çeken Bilge son olarak, “Bu dönem tehlikeli dönem. Ortalama Ağustos 15’e kadar devam edecek. Böyle görünüyor. Zaten Meteorolojik veriler de öyle gösteriyor. Ağustos 15’ten sonra bir dönem başlıyor. Sıcaklıklar yavaş yavaş azalıyor ve çiğ düşmeye başlıyor. Bu sayede yangın riski azalıyor” ifadelerini kullandı.

helil kınay

İklim değişikliği yangın riskini büyütüyor

Dün yaşanan orman yangınları hakkında konuşan Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Helil Kınay ise dünya genelinde etkisini gösteren iklim değişikliğine dikkat çekti. Orman yangınları sayısının son yıllarda arttığını belirten Helil Kınay, “Bir taraftan orman mevzuatında yapılan değişiklikler ile taraftan orman alanlarına yönelik olumsuz müdahaleler, orman alanlarına yönelik tesislere verilen izinler ile orman alanları ve insan etkileşiminin artması, meteorolojik faktörler, iklim değişikliği, sıcaklık artışı gibi nedenler ile yangın riskini de büyütüyor” dedi.

1180x622-son-dakika-marmariste-orman-yangini-1-kisi-hayatini-kaybetti-1627586375653

Son 10 yılda çıkan yangınların yüzde 90 insan kaynaklı

“Orman-insan ilişkisinin artması ile birlikte özellikle yaz aylarında yangın sayı ve alan büyüklüklerinde ciddi artışlar söz konusu” diyen Kınay, Orman Genel Müdürlüğü verilerine göre son 10 yılda çıkan yangınların yüzde 90’nın insan kaynaklı olduğunu vurguladı. “Aynı verilere göre bir taraftan orman yangınları ile orman varlığımız azalırken diğer taraftan orman alanlarında verilen izinler ile çok daha büyük bir miktarda orman varlığımızı da kaybediyoruz” ifadelerini kullanan Kınay, ihmallerin ve orman mevzuatı kapsamında verilen izinlerin de altını çizdi.

Madencilik, dikkatsizlik, sabotaj

“Orman Mevzuatında yapılan düzenlemeler, sanayi, madencilik, enerji projeleri, yapılaşma süreçleri ile son yıllarda büyük oranda yitirdiğimiz orman varlığımız, dikkatsizlik, sabotaj, enerji hatları vb. tesislerden kaynaklanan nedenler ile çıkan orman yangınları ile de büyük yara alıyor” sözlerini kaydeden Helil Kınay, şöyle devam etti:

TVMr5DvwpkqWlQk5AF2hTw

‘Orman sadece ağaçlık alan değil barındırdığı canlılar ile bütün bir ekosistemdir’

 “Orman yangınları sırasında oluşan hava, su, toprak kalitesine yönelik etkilerin yanı sıra, alan kullanımına yönelik yanlış planlamalar, orman alanlarında verilen tesis izinleri, yangınlar ile kaybettiğimiz orman alanları ile aynı zamanda ekolojik denge içerisinde canlıların sağlıklı yaşayabilmeleri için en önemli anahtar mekanizmaları da kaybediyoruz. Orman sadece yanan ağaçlar değil, içerisinde barındırdığı tüm canlılar ile bütün bir ekosistemdir. Bu ekosistemin hava, su, toprak kalitemize yönelik olumlu etkileri, su tutma kapasitesi, erozyon ve sel gibi afetlerin önlenmesindeki etkisi, hava kalitesine yönelik olumlu etkileri, hava kirliliği, iklim değişikliğine neden olan sera gazlarına yönelik yutak alan kapasiteleri, besin zincirindeki yeri gibi birçok çevresel ve ekolojik kaybı da yaşıyoruz.”

ds9lOyUGZ0KNhBJiXBIrPQ

İmar, dönüşü olmayan kayıpları artırıyor

Yanan ormanların eski haline gelmesi için uzun bir sürenin geçmesi gerektiğini söyleyen Helil Kınay, yanan alanların imara açılması konusuna da değinerek, “Yanan ormanların ve kaybedilen ekosistem dengesinin rehabilitasyon ve onarım sürecine yönelik çalışmalar yürütülse de bu çalışmaların sonuçları ve orman ekosisteminin yaratılması için çok uzun zamana ihtiyaç var. Üstelik ülkemizdeki yaşanan örneklerde yanan alanların imara açılması gibi uygulamalar ile geri dönüşü olmayan kayıplar felaketin büyüklüğünü arttırıyor” ifadelerini kullandı.

QohZplTKbUyqCtRAbAGqOw

‘Yönetememe gerçeği ortaya çıkıyor’

Yangınlara müdahale çalışmaları, ilgili personel ve ekipmanların yetersiz olduğunu belirten Helil Kınay, “Riskin büyümesine karşın koruma ve önleme tedbirlerinin arttırılması ve müdahale çalışması ve etkinliğinin arttırılmasına yönelik ihtiyaçlar ortadayken, iklim değişikliği etkisi ile birlikte risk yönetimi ve dirençlilik noktasında ilave çalışmalar gerekirken, ilgili idarelerin ekipman, personel ve bütçe yetersizlikleri gibi faktörler yönetememe gerçeğini ve bu politikaların da ağır sonuçlarını ortaya koyuyor” dedi.

Kınay, önümüzdeki günlerde hava sıcaklıkları çok daha üst seviyelere çıkacağını vurguladı. Sıcaklıkların artmasının yangın riskini de büyüten bir faktör olduğunu belirten Kınay son olarak, “İklim değişikliği etkisi ile birlikte orman yangınları riski ve oluşan tahribat da büyüyerek devam ediyor. Bu nedenle ormanlarımızın yönetimi ve yangın riskine karşı yönetimi sürecinde de çok daha etkili ve acil planlamalar yapılması gerekiyor. İlgili kurumlar tüm bileşenleri ile bu süreci yönetirken, vatandaşlarımızın da bu süreçte çok daha dikkatli ve hassas olması en önemli bileşenlerden” sözlerini kaydetti.

KAYNAK: Kardelen BUĞDAY

Editör: Yeni Bakış Author