Siirt, Anadolu'nun doğusunda yer alan ve kültürel çeşitliliğiyle ön plana çıkan bir şehirdir. Bu bölgenin örf ve adetleri, geçmişten günümüze kadar gelen bir birikimin izlerini taşır. Siirt'in gelenekleri, toplumun bir arada yaşama ve dayanışma kültürünü yansıtırken, aynı zamanda bölgenin coğrafi ve tarihi özelliklerine de işaret eder. Bu yazıda, Siirt'in renkli kültürel mirasını ve geleneklerini inceleyeceğiz, böylece bu eşsiz şehrin büyüleyici dünyasına bir pencere açacağız.
Siirt örf ve adetleri nelerdir?
Siirt il genelinde ve özellikle Merkez ilçesinde, örf, adet ve geleneklerin her biri farklı bir renk ve dokuya sahipti. Siirt merkezi Arap kökenliyken, ilçeler ve köyler genellikle Kürt kökenliydi. Üçe bölünmeden önce Sason ve Kozluk ilçelerinde de Arapça konuşulurdu. Bu metinde, bizim odaklandığımız toplum Siirt Merkez ilçesi ve onun insanlarıdır.
Geçmiş yıllarda evlilikler, gençlerin görücü usulüyle tanışmasına dayanıyordu. Siirt'te genç kızları görebilmenin en yaygın yolu, yerel bir panayır olan "ŞIHER" günlerindeydi. "ŞIHER" kelimesi "teşhir" anlamına gelirdi ve bu günlerde genç kızlar aile büyüklerinin refakatinde ŞIHER ALANLARINA giderlerdi. Erkekler arasında bir mesafe korunmasına rağmen, evlenme niyetinde olanlar kızları uzaktan görür ve beğendiklerini belirtirlerdi. Beğenilen kız için araştırmalar yapılır, ailesi ve kökeni hakkında bilgi toplanır, istekleri konuşulurdu.
Kızın beğenilmesi ve istenmesi durumunda, kızın ailesiyle temasa geçilir ve iş resmiyet kazanırdı. Bu süreç "TEMLIHKEYYE" olarak adlandırılırdı.
Siirt'in gelenekleri neler?
Siirt'in nüfusu daha düşük olduğu zamanlarda, evlilik haberleri hızla yayılır ve hikayenin sonu, yani "TEMLIHKEYYE" ile belirginleşirdi. Artık iş resmileşmiş ve evlenme kararı kesinleşmiş olurdu.
Nişan törenlerinden düğün gününe kadar olan süreçte, gelin ve damat tarafı arasında çeşitli etkinlikler ve hediye alışverişleri gerçekleşirdi. Kına gecesi, gerdek gecesi ve sonrasındaki ziyaretler, aileler arasındaki kaynaşmayı simgelerdi. Özellikle kına gecesi, özel bir törenle gerçekleştirilir ve gelin ve damat için bir nevi veda partisi olarak kabul edilirdi.
Eski geleneklerde, damadın evine gelin alınması, ciddi bir törenle yapılırdı. Gelinin evinden alınması ve yeni evine taşınması özenle planlanır ve törenle gerçekleştirilirdi. Gerdek gecesi, evliliğin resmi başlangıcı olarak kabul edilir ve çiftin yeni yaşamlarına adım atmalarını simgelerdi.
Bugün, bu geleneklerin birçoğu değişmiş veya terkedilmiş olabilir, ancak o dönemin özel ve anlamlı ritüelleri hala hatırlanmaktadır.