Doç. Dr. Bilgehan Sezgin Asena, sonbaharda artış gösteren konjonktivit vakalarına karşı uyardı. Gözde kızarıklık, sulanma, ağrı, kaşıntı ve batma gibi belirtilerle kendini gösteren konjonktivitin, özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında sıklaştığını belirten Asena, alerjik konjonktivitin bu mevsimlerde pik yaptığını ve çocukların da bu durumdan etkilendiğini vurguladı. Doktor Asena, "Bunun yanısıra viral konjonktivitlerde sonbahar kış aylarında artmaktadır. Okulların açılmasıyla birlikte kalabalık, toplu yaşam alanlarına dönüş yapılması, virüslerin yarattığı konjonktivitler gözün kızarması, sulanması, çapaklanması gibi belirtilerle kendini gösterir. Bu bulaşıcı bir hastalıktır. Kapalı alanlar viral konjonktivitlerin salgın şeklinde görülmesine neden olur" dedi.
Göz ve El Hijyeni Hayati Önem Taşıyor
Konjonktivit tedavisinde göz damlalarının kullanıldığını belirten Asena, bu damlaların kullanımının göz doktoru tarafından belirlendiğini ve hastalığın yaşam kalitesini olumsuz etkilediğini söyledi. Hijyenin önemine dikkat çeken Asena, "Gözün beyazı olan sklera ince, soğan zarı gibi bir tabakayla kaplıdır. Konjonktiva adı verilen bu tabaka gözün yüzeyini nemlendiren maddeler salgılar. Bu tabaka içinde ince damarlar vardır ve dikkatli bakıldığında çıplak gözle dahi görülebilirler. Konjonktivada iltihap olduğunda damarlar daha belirginleşir ve göz kızarır. Konjonktivit, farklı sebeplerle görülür. En sık mikroplar, alerji ve çevredeki irritan maddeler, örneğin sigara dumanı ve hava kirliliğidir. Konjonktivit, Damlalarla tedavi edilebiliyor. Kimi durumlarda tedavi yapılmaksızın da geçebilmektedir. Burada en en önemli konu göz ve el hijyenine dikkat edilmesi, kapalı ortamların havalandırılmasıdır. Vücut bağışıklığının sonbaharda havaların serinlemesiyle birlikte düştüğü için vitamin alınmasına da bu dönemde dikkat edilmelidir" diyerek sözlerini tamamladı.