Son yıllarda adını sıklıkla duyduğumuz isimlerden biri olan Sosyolog Pınar Selek, hem araştırmalarıyla hem de hukuki mücadelesiyle dikkat çekiyor. Pınar Selek olayı, adaletin ne denli karmaşık bir kavram olduğunu gözler önüne seren bir örnek olarak karşımıza çıkıyor. Peki, Sosyolog Pınar Selek kimdir? Pınar Selek olayı nedir? İşte detayları;
Sosyolog Pınar Selek kimdir?
Pınar Selek, 8 Ekim 1971'de İstanbul'da doğmuş Türk bir sosyolog, feminist ve anti-militarist yazardır. Araştırmalarıyla kadınlar, transseksüeller, sokak çocukları ve Kürt topluluğu üzerinde önemli çalışmalara imza atmıştır. Kitapları Türkçe, Almanca ve Fransızca dillerinde yayımlanmış olan Selek, Türkiye'de feminist dergi Amargi'nin kurucu editörlerinden ve Amargi Kadın Dayanışma Kooperatifi'nin kurucularından biridir. Lisans ve yüksek lisans eğitimini Mimar Sinan Üniversitesi'nde tamamlamış, doktorasını ise Strazburg Üniversitesi'nde yapmıştır. Fransa'da yaşayan Selek, École Normale Supérieure'den fahri doktora unvanı almıştır.
Hayatı boyunca hukukçu Cemal Hakkı Selek'in torunu ve avukat Alp Selek'in kızı olarak bilinen Pınar Selek, Türkiye'de ve uluslararası platformlarda sosyal adalet ve insan hakları konularında aktif olarak çalışmıştır.
Pınar Selek olayı nedir?
Sosyolog Pınar Selek, 1998'de Mısır Çarşısı'nda meydana gelen patlamaya ilişkin davanın bugün İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden başlayacağı bildirildi. Selek, bu dava kapsamında daha önce 4 kez beraat etmiş ve 1 kez ceza almıştı; şimdi ise 6. kez yargılanacak.
Olayda 7 kişinin ölümüne ve 127 kişinin yaralanmasına neden olduğu iddia edilen Selek, 26 yıldır süren davanın merkezinde yer alıyor. Bu süreçte defalarca beraat eden Selek'in müebbet hapis cezası kararı da daha sonra bozulmuştu.
Davanın seyri, başlangıçta patlamaya ilişkin somut kanıtlar bulunamamasına rağmen, Abdülmecit Öztürk'ün ifadesi üzerine başlamıştı. Ardından birçok mahkeme süreci yaşandı; beraat kararları verildiği gibi, bazı kararlar da bozularak yeniden yargılamaya sevk edildi.
Pınar Selek'in babası Avukat Alp Selek, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada kızının suçsuz olduğunu vurgulayarak, davanın sahte belgelerle yürütüldüğünü iddia etti ve Yargıtay'ın bu belgeleri dikkate alarak karar değiştirdiğini söyledi.
