- Özgürlüğün sizin için ne anlama geldiğini tanımlayın. Kendinize şu soruyu sorun: “Beni özgür hissettiren nedir?” Bir sonraki adımınız cevaplarınızı yazmak, bunları arkadaşlarınızla tartışmak ve sizin için önemli olan kişilerle sohbet etmektir. • Özgürlüğün sizin için neden önemli olduğunu anlayın. İhtiyaçlarınızı ve hayatta bu “özgürleştirici” şeyleri neden arzuladığınızı ne kadar iyi anlarsanız, onlara ulaşmak o kadar kolay olacaktır.
- Bir eylem planının haritasını çıkarın. İlk olarak, ideal yaşam tarzınızı ve onu nasıl yaşamak istediğinizi açıkça tanımlamanız gerekir. Ayrıca bunlar için bir takvime ihtiyacınız olduğunu da ekleyelim. 1. Mola verin Yazar Leo Babauta, “Zamanınızı boşaltmak, hayatınıza iyi bir göz atmak için olmazsa olmazınızdır” diye yazıyor. Bunu için en az bir saat ayırın. Daha da iyisi, birkaç saat veya yarım gün. “Pek çok insan için pratik olmasa da bir hafta sonu daha da ideal olurdu” diye ekliyor. Bu zaman bloğu, hayatınıza dair bir bakış açısı kazanmanızı sağlar. Bunu başarmak için; • Her zaman istediğin şey bu muydu? • Her zaman olmak istediğin yere nasıl giderdin? • Ne yapmaktan hoşlanırsın, bunu yapacak vaktin mi yok? • Gününüzü dolduran şeyler neler? • Daha fazla zaman kazanmak için bırakabileceğiniz veya küçültebileceğiniz şeyler var mı? Kısacası, düşünmek ve planlamak için bir zaman planlamanız gerekir. Bunu ne zaman isterseniz, sabah ilk iş olarak veya günün sonunda yapabilirsiniz. Anahtar, gerçekten takip etmek ve yansıtmak için özel bir zaman bloğuna sahip olmaktır. 2. En önemli çalışmanızı kronotipinizle hizalayın Davranış bilimi danışmanlığı Inventium’un kurucusu Amantha Imber, “Kronotipiniz, ‘vücut saatiniz’ demenin süslü bir yoludur,” diye belirtiyor. Bu, hepimizin takip ettiği doğal uyku-uyanıklık döngüsüdür. “Herkesin kendine özgü bir kronotipi vardır ve bu, günlerimiz boyunca hissettiğimiz enerjinin iniş çıkışlarını etkiler.” Imber, “ İnsanların yaklaşık %10'u, sabahları kendilerini en enerjik hisseden basmakalıp tarla kuşlarıdır” diyor. Yelpazenin diğer ucunda, baykuş olan nüfusun %20'si veya işlerini en iyi geceleri yapan insanlar var. Birçoğumuz arada bir yere düşüyoruz, öğleden önce zirveye ulaşıyoruz, öğle yemeğinden sonra bir enerji düşüşü yaşıyoruz ve öğleden sonra ikinci bir rüzgar alıyoruz.
Takviminizle kendinizi nasıl özgürleştirebilirsiniz?
Umut Tosunlar
Herkesin bildiği gibi, takvim, günleri belirlemek için en iyi araçtır. Takvim, toplantıları ve randevuları takip etmenize veya gerçekleşmiş olanları kaydetmenize yardımcı olur. Ayrıca takvimler, tatil veya sosyal etkinlik gibi özel günleri bize hatırlatmak için de kullanılabilir. Hatta bazı insanlar bütçe yapmak, bahçe çimlerine tohum ekmek veya günlük rutini sürdürmek için dahi takvimleri kullanıyorlar.
Ancak, takviminizle de kendinizi özgürleştirebileceğinizi biliyor muydunuz? Bu özgürlüğe sahip olduktan sonra daha mutlu, daha sağlıklı ve daha üretken olacaksınız. Neden mi? Çünkü bu, kişisel bakımı teşvik eder, zamanın “kısalmasını” durdurur ve molaları teşvik eder. Yapacak milyonlarca şey olsa da hepimizin ara sıra mola vermesi gerekir.
Ama daha da önemlisi, kısıtlamalardan kurtulmak, istediğiniz hayatı herhangi bir sınırlama olmaksızın yaşamanıza izin verir. Herkesin kendine göre bir özgürlük tanımı olsa da, yazar Natalie Sisson bu durumu şöyle açıklıyor: “Özgürlük, seçme şansına sahip olma olasılığıdır ve amaç, seçim yapmanıza yardımcı olur. Özgürlük, etrafınızdaki alandır, amacınız, o boşlukta nereye gitmeniz gerektiğini gösteren pusulanızdır.”
Peki bu özgürlüğe gerçekte nasıl ulaşabilirsiniz? Sission’ın önerisi şu şekilde;
Yorumlar