Tarkan konseri ve sonrası

Abone Ol

İzmir Büyükşehir Belediyesi, 2022’de İzmir’in kurtuluşunun 100’üncü yılında Tarkan’a Gündoğdu Meydanı’nda muhteşem bir konser verdirdi.

Yer yerinden oynadı.

Konser bitti, paralar konuşulmaya başlandı. Hemen ertesi gün İstanbul’a uçup televizyon kanallarını dolaşarak ekrana çıkan Başkan Tunç Soyer, Tarkan’a belediye olarak hiçbir ödeme yapmadıklarını iddia etti.

Daha sonra çeşitli söylentiler çıkarılınca İçişleri Bakanlığı, olayı soruşturma kararı aldı, inceleme başlattı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın açıklamaları sonucunda öğreniyoruz ki, Bakanlık soruşturmaya gerek olmadığına karar vermiş. Ama Bakan Ali Yerlikaya’nın, bu kararı açıklarken satır aralarında Tunç Soyer’e tutarsız ifadeleri nedeniyle gönderme yaptığı da gözden kaçmıyor.

Gerçek şu: Konser organizasyonunu İZFAŞ üstlenmiş. 15 firmadan toplam 11 milyon 745 bin 423 lira 79 kuruş sponsorluk geliri sağlanmış, Tarkan’a da 3 milyon 540 bin lira nakit ödenmiş. Yani Tarkan’ın cebine giren bir para var. Ama asıl sorun, sponsor firmaların  bu desteği ne için yaptıkları. Neyin karşılığında yaptıkları. Çünkü eğer bu ödemeyi gönüllü olarak yapmışlarsa konser, belediyenin değil, onların eseri. Çünkü İZFAŞ’ın kasasından çıkan para 1 milyon 490 bin 627 lira. Tarkan’ın para almadığı iddiasını da çürüten bu bilgiler, Tunç Soyer klasiği olarak tarihe geçecektir ve hiç de iyi anılmayacaktır. 

Ali Yerlikaya’nın kafasını karıştıran şeyler, milletin midesini bulandıran şeylere dönüşmüş durumdadır ve güzelim konseri şaibeli hale getirmiştir.

Burnumuzdan soluyoruz

Sosyal ve ekonomik sorunlar, hepimizi sinir küpü yaptı. Stres, öfke, saldırganlık, tehdit, küfür, hayatımızın en önemli ögeleri haline geldi.
Özellikle direksiyon başında, telefonda kendimizi birer efe ilan ediyoruz ve bu duygularımızı kontrol edemeden cesurca karşı tarafa sunuyoruz.
Bu gidişat, çoğu kere davalık tablolar da yaratıyor. Tehdit, Türk Ceza Kanunu’nda suç teşkil ettiği için ağızdan kaçan iki kelime, insanı, hakimin karşısına çıkarıyor.
Hastanelerde en büyük kalabalıklar, psikiyatri hekimlerinin önünde. 
Sebepler ortadan kalkmadıkça burnumuzdan solumaya devam edeceğiz. Üçüncü sayfa haberleri, sadece öfkesine hakim olamayanların marifetleriyle dolu. Dünyada bu konuda tekiz diyebilirim.
“Derin nefes al”, “10’a  kadar say” gibi uzman önerileri artık bize vız geliyor.
Sağlıklı bir toplum, bu endişelerden arınmış bir toplumdur ve bizim böyle bir kimliğe kavuşmamız için daha bir fırın ekmek yememiz lazım.

AMATEM’den şikayet var

Zafer Partisi Buca İlçe Başkanı Akset Kanmaz, kentte uyuşturucuya karşı ciddi bir çalışma başlattı. Kanmaz, Genel başkan Ümit Özdağ’dan söz aldığını ve bu çalışmanın parti politikasına dönüştürüleceğini söyledi ama çalışmaları sırasında AMATEM’e yatırılan hastaların üç hafta sonra kapı önüne konduğunu öğrendiğini söyledi.
Akset Kanmaz, “Bu kadar kısa sürede tedavi gerçekleşemez. Hem süre uzatılmalı, hem de hasta sonrasında sıkı şekilde takip edilmeli. Biz uyuşturucu ile mücadelenin daha bilimsel ve kararlılık bilinciyle yapılmasını istiyoruz. Gençlerimizi bu beladan kurtarmak hepimizin boynunun borcu” diye konuştu ve şöyle ekledi:
“Polis görevini tam yapsa, ülke bu beladan iki günde kurtulur.”

İBRAHİM ORMANCI

Eskiden insanlara işkence olarak elektrik veriyorlarmış. Şimdi elektrik faturası veriyorlar!
***
Ülkemiz keşke bir MUZ CUMHURİYETİ olsa. Muz çok pahalı alıp da yiyemiyoruz!
***
Sen beni bırakıp böyle gitmezdin hiç… Bütün mal varlığımı kaybetmeseydim keşke!
***
Artık devrik cümleler değil, savruk cümleler kuruyoruz hayatımızda!