Resmi Gazete’de yayımlanan ‘Tarım Arazilerinin Tarımsal Amaçlı Kiraya Verilmesine İlişkin Yönetmelik’ gereğince; mülkiyeti gerçek ve tüzel kişilere ait ve üst üste iki yıl süreyle işlenmeyen tarım arazileri sezonluk olarak kiraya verilecek. Kiraya verilecek arazilerin tespiti amacıyla il veya ilçe müdürlüğü bünyesinde ‘Arazi Tespit Komisyonu’ oluşturulacak. Tarım arazilerinin kiralanması uygulamasının, çiftçiyi kalkındırmak amacı taşısa dahi, mevcut ekonomik koşullarda, araziyi kiralayan üreticinin de mevcut maliyetlerin altından kalkamayacağının altını çizen Yüksek Ziraat Mühendisi Ferdan Çiftçi, özellikle kiralanan arazilere bölgesine göre ekilecek ürünlerin nasıl denetleneceği konusunda kafa karışıklığı olduğunu kaydetti. Üreticinin Türkiye’nin her yerinde ‘Feryat figan’ olduğunu kaydeden Çiftçi, “Arazi kiralama uygulaması kulağa biraz da, ‘Batan geminin mallarını kurtarmaya çalışmak’ olarak geliyor” şeklinde konuştu.

Ferdan Çiftçi-2

‘Neden ekilmiyor?’

Hükümetin işlenmeyen arazileri belirleyerek, buraları ekonomiye kazandırmak amacıyla bu kararı aldığını kaydeden Çiftçi, bu uygulamadan önce işlenmeyen arazilerin neden işlenmediğinin cevabının bulunması gerektiğini belirtti. Yönetmeliğin gerekçelerinde parçalı yapı olan arazilerin maliklerinin bulunmaması halinde, kira bedelinin devlet tarafından korunarak faize yatırılacak olmasının ise, uygulanabilir bir çalışma olmadığının altını çizen Çiftçi, “Türkiye’de tarım ciddi şekilde kan kaybediyor. Dolayısıyla bu uygulamadan önce asıl olarak bunun nedenlerinin bulunması ve çiftçilere daha çok destek sağlanması gerekiyor Öncelikle bu uygulamanın hayata geçebilmesi için, tarım arazilerinde üretim yapan çiftçinin, ürettiği maldan kazanıyor olması gerekir. Üretici kiraladığı arazide ektiklerinden kazanamadıktan sonra bu kirayı nasıl ödeyecek? Kiralama uygulamasının gerçekleşebileceğini düşünmüyorum” ifadelerini kullandı.

Dekara 244 TL destek

Tarımda temel meselenin üreticinin kazanmasını sağlamak olduğunun altını çizen Çiftçi, mevcut ekonomide ve yüksek enflasyonda, girdi maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle, üreticide bıçağın kemiğe dayandığını açıkladı. Öte yandan bu arazilere ekilecek ürünler için de farklı bir düzenleme hayata geçirdiler. Tüm ürünlerin destek kat sayılarında değişikliğe gittiler. Ürünlere verilen destek kat sayılarının yanı sıra, mazota verilen destek için de durum aynı. Yönetmelikte 2025 üretim yılı için destek katsayısının değeri dekara 244 TL olarak geçiyor. Ancak mazot her gün değişiyor. 2025 yılında mazotun ne kadar olacağını bilemiyorsunuz. Durum böyleyken siz nasıl dekara 244 TL fiyat biçebiliyorsunuz? Bu üreticiyi desteklemek değil, üretimden soğutmaktır” diye konuştu. 

Adnan Çobanoğlu

Kirayı karşılamaz

Çiftçi Sen Genel Sekreteri Adnan Çobanoğlu, tarım arazilerinin kiralanmasının firmaların isteği olduğunu belirterek, üretilecek ürün yelpazesinin ise değişeceğini kaydetti. Üreticinin halihazırda bir arazi kiralasa dahi girdi maliyetleri nedeniyle istenen kirayı karşılayamayacağını kaydeden Çobanoğlu, “Ayrıca ürünlere verilecek destek kat sayılarının değişmesi de sorun yaratacak. Yapılan uygulamalar bırakın üretimi; kalkındırmayı, üreticiyi daha çok yokluğa sürükleyecek” ifadelerini kullandı.

Ege Yas Meyve Sebze Ihracatcilar Birligi Hayrettin Ucak Gidahatti E1534343866575

Arz-talep dengesiz

Hükümetin hazırladığı bu yeni yönetmelikle atıl halde duran tarım arazilerini canlandırmayı hedeflediğini belirten Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Uçak ise, kiralanacak arazilerin bölgesel olarak karar verileceğini kaydetti. Uçak, hükümetin kontrollü tarım ve sözleşmeli tarım üzerinde çalıştığının altını çizerek, “Günümüzde örneğin üzüm bazında baktığımızda bir arz-talep fazlalığı var. Dolayısıyla bu durumun kontrol altına alınması, arz-talep dengesinin korunarak üretim yapılması oldukça önemli. Diğer yandan ise sözleşmeli tarım ile birlikte üretimin canlanacağını, bunun yanında ise sözleşmeli tarımın yapıldığı firmaların da sıkı bir denetim altına alınması gerektiği aşikar” dedi.

Kaynak: Mutlu Duman