Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkan Yardımcısı Hatice Karahan, para politikasının etkilerini değerlendirdiği açıklamalarda bulundu. Karahan, önümüzdeki dönemde enflasyon görünümünün şekillenmesinde maliye politikasının rolünün son derece önemli olacağını vurguladı. Reuters ile gerçekleştirdiği söyleşide, "Mali görünüm, önümüzdeki dönemde enflasyon görünümüne etkileri açısından kritik olacak" ifadelerini kullandı.
Karahan’ın bu açıklamaları, geçtiğimiz yıl Temmuz ayında göreve atanmasından bu yana ekonomi çevreleri tarafından yakından takip ediliyor. TCMB Başkanı Fatih Karahan ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Akçay'ın da sıkılaştırma adımları kapsamında uyguladıkları politikalar, piyasalarda dikkatle izleniyor.
Para Politikası ve Maliye Politikasının Uyumlu İlerlemesi
Geçen yıl gerçekleştirilen genel seçimlerin ardından başlatılan sıkılaştırma politikaları çerçevesinde Merkez Bankası, politika faizini kademeli olarak artırmış ve son olarak Mart ayında 4,150 baz puanlık bir artış gerçekleştirmişti. Bu süreçte politika faizi beş aydır yüzde 50 seviyesinde sabit tutuluyor. Hatice Karahan, para politikasının gecikmeli etkilerinin hissedilmeye başlandığını ve maliye politikasının dezenflasyon sürecine güçlü bir destek sağlaması gerektiğini belirtti. Karahan, "Para politikası gecikmeli etkileriyle bir yandan meyvelerini verirken, dezenflasyonun en verimli biçimde ilerlemesi için maliye politikasından gelecek güçlü bir desteği önemsiyoruz" dedi.
Yarın açıklanacak olan Orta Vadeli Program’a (OVP) dikkat çeken Karahan, bu programın mali görünüm açısından bir yol haritası sunacağını ve enflasyonla mücadelede önemli bir rol oynayacağını ifade etti. Ekonomi yönetiminin OVP ile fiyat istikrarını sağlamayı ve yapısal reformlarla öngörülebilirliği artırmayı hedeflediğini belirtti.
Enflasyonla Mücadele ve Büyümedeki Dengelenme
Hatice Karahan, enflasyonla mücadelede maliye politikasının önemini vurgularken, büyümedeki dengelenme sürecinin de dezenflasyona katkı sağladığını dile getirdi. İkinci çeyrek büyüme verilerinin ekonomideki yavaşlama eğilimini teyit ettiğini belirten Karahan, "Net ihracatın ve yurtiçi talebin yıllık büyümeye katkıları giderek daha sağlıklı hale geliyor" dedi. Karahan, büyümedeki dengelenmenin cari açık üzerindeki olumlu etkilerine de dikkat çekerek, cari açığın GSYH'ye oranının yüzde 4'ten yüzde 2 seviyelerine gerilediğini belirtti.
Hizmet Enflasyonundaki Katılık
Enflasyon verilerine de değinen Karahan, mal enflasyonunda ılımlı bir seyir gözlenirken hizmet enflasyonundaki katılığın devam ettiğini belirtti. Karahan, hizmet sektörü enflasyonunu iki gruba ayırarak inceledi. İlk grupta lokanta ve oteller gibi talep koşullarına duyarlı kalemlerin olduğunu ve bu kalemlerde yavaşlama eğilimi görüldüğünü söyledi. Diğer grupta ise zamana bağlı fiyatlamaların etkili olduğunu belirten Karahan, bu kalemlerin geçmiş enflasyonun günümüze yansımasını taşıdığını ifade etti. Eğitim sektörünün bu grupta öne çıktığını ve özellikle Ağustos-Eylül döneminde yapılan fiyat güncellemelerinin enflasyon oranını artırdığını vurguladı.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre, yıllık enflasyon Ağustos ayında baz etkisi ve sıkılaştırma adımlarıyla yüzde 52'nin altına inmiş durumda. Eğitim sektöründe aylık yüzde 11.34, yıllık ise yüzde 120.81 oranında bir artış kaydedildi. TCMB’nin yılsonu enflasyon tahmini ise yüzde 38 seviyesinde.
Hatice Karahan, zamana bağlı fiyatlanan hizmet kalemlerinde son çeyrekte bir düşüş eğilimi beklediklerini belirterek, enflasyonla mücadelede maliye politikasının yanı sıra para politikasının da kritik bir rol oynadığını sözlerine ekledi.