Tirilye, Bursa’nın Mudanya ilçesinin 11 km uzağında, tarihin her bir sokakta canlı olarak hissedildiği Marmara’ya kıyısı olan şirin bir belde. İstanbul’un keşmekeşinden kaçıp küçük, sakin bir kasabada, zeytin bahçeleri ve ahşap evlerin arasında geçmişi keşfe çıkmak isteyenler için nefis bir adres. Bir yanı deniz, bir yanı yemyeşil tepelerin olduğu, kıvrıla kıvrıla giden bir yoldan ulaşılıyor.
Adını, bir zamanlar İstanbul’dan sürgün edilen 3 papazdan aldığı rivayet ediliyor. İznik’te gerçekleşen Hristiyanlık’ın ilk konsili sırasında muhalif olan üç din adamı Aya Yani, Aya Yorgi ve Aya Sotiri aforoz edilmiş. Müritleriyle birlikte İznik’i terk etmek zorunda kalan bu üç din adamı Trilye’nin bulunduğu yere yerleşmiş. Bu yerde daha sonra Rumca ‘üç papaz’ anlamına gelen ‘Tri ilya’ olarak anılmaya başlamış.
Sahili, doğal güzellikleri ve mimarisiyle gidenleri büyüleyen Tirilye, Marmara Denizine nazır bir zeytin cenneti. Kültür varlıkları yanında zeytini ile de oldukça ünlü olan bu belde, özellikle günübirlik gezilerin vazgeçilmezleri arasında.
İstanbullular için bir hafta sonu kaçamağı olan ve sit alanı ilan edilen yöre, antik çağlardan bu yana bir yerleşim yeri olmuş. Limanı ile ticaret merkezi görevi de gören Trilye’de Misya, Trak, Antik Roma ve Bizanslılardan kalma tarihi yapıları görmek mümkün.
Diğer bir rivayete göre de barbunya balığı anlamına gelen trigliyadan almış adını. Köyün adı 1963’de ‘Zeytinbağı’ olarak değiştirilse de 2011’de tekrar iade edilmiş. Cumhuriyet, Melekler Adası, Sev Kardeşim, Kezban Yenge gibi film ve dizilere ev sahipliği yapmış olan şirin küçük bir kasaba burası.
Tarihin her bir sokakta canlı olarak hissedildiği Tirilye, Mudanya’ya 10 dakika uzaklıkta, çevresi antik çağlardan beri yerleşime açık olmuş bir köy. Mudanya’nın hazinesi, 13. yüzyılda Cenevizliler döneminde zeytin ve üzümünün kalitesiyle adını duyuran Tirilye, ormanlarla kaplı bir vadinin iki yamacına kurulu.
İsminin Rumca ‘3 Aziz’ anlamına geldiği ya da ‘barbunya balığı’ demek olan ‘trigliya’dan aldığı rivayet edilen Trilye, köklü bir tarihe sahip. Misyalılar, Traklar, Antik Romalılar ve Bizanslılara uzanan hikayesinde, Antik Kapanca Limanı ile tarihin her devresinde önemli bir ulaşım noktası olmuş.
Tirilye’nin önemi 1261’de bir kez daha artmış. Bu tarihte imzalanan Nympheaum Anlaşması ile Bizans İmparatoru Mikhael Palailogos’un, Marmara sahillerinde Cenevizlilere verdiği ticaret garantisi sayesinde Cenevizliler, Apollonia Gölü kuzeyinden elde ettikleri tuzun ihracatında, Tirilye ve Apameia (Mudanya) limanlarını kullanmışlar
Mudanya’nın fethi sonrasında, Mirzaoba ve Kaymakoba Türkmen köylerinin kuruluş evresinde (1321-1330) Osmanlı tarafından ele geçirilen Tirilye’de mübadeleye dek nüfusunun büyük çoğunluğu Rumlardan oluşuyormuş. Öyle ki bir camiye karşılık, 7 kilisesi, 3 manastırı bulunan köyde, 1 Müslüman okulu varken 2 Hristiyan okulu yer alıyormuş.
Takvimler 1481-1512’yi gösterdiğinde ise II. Beyazıt, İstanbul’dan getirttiği 30 aileyi Tirilye’ye yerleştirmiş. 1920’de Yunanlılar tarafından işgal edilen ve 1922’de geri alınan Tirilye, 1924’teki nüfus mübadelesinin ardından, buradan giden Rumların yerlerine, Selanik, Usturumca, Dedeağaç, Serez, Tikveş, Karacaova ve Girit’ten gelenler yerleştirilmişler.
Tarihi kayıtlara göre Trilye’de 1908’de 820 hane bulunuyormuş. 19. yüzyılın sonlarında ise beldede 109 Türk ve 3,657 Rum’un yaşadığı biliniyor. Türkiye-Yunanistan arasında gerçekleşen Nüfus mübadelesinden sonra bölgedeki bütün Rumlar Yunanistan’a gönderilmiş.
Trilyeli Rumlar Yunanistan’da aynı isimde bir köy kurmuşlar. Onların bıraktıkları evlere de Yunanistan’dan gelen mübadil Türkler yerleştirilmiş. Günümüzde ise beldede hiç Rum yok. 1963’de ‘Zeytinbağı’ olarak değiştirilse de 2011’de iade edilmiş.
TRİLYE NEREDE?
Trilye, Bursa’nın Mudanya ilçesine bağlı bir belde. Mudanya’nın 11 km batısında, Marmara Denizi kıyısında yer alıyor. Bursa merkez Trilye arası 41 km ve özel araç ile yaklaşık bir saat sürüyor.
TRİLYE’YE NASIL GİDİLİR?
Havayolunu tercih edenler için Türk Hava Yolları ve özel havayolu şirketlerinin düzenlediği seferlerle Bursa Yenişehir Havalimanı’nın şehir merkezine uzaklığı 50 km. Buradan hava yolu servisleri ile önce merkeze, ardından da minibüslerle Mudanya’ya geçip oradan Trilye’ye ulaşabilirsiniz.
Trilye’ye deniz otobüsüyle ulaşım: Trilye’ye ulaşımın en kolay yolu deniz otobüslerini kullanmak. İstanbul-Yenikapı’dan deniz otobüsüyle Mudanya’ya gelip, buradan 15 dakikalık bir dolmuş yolculuğuyla Trilye’ye ulaşım mümkün. Mudanya’da deniz otobüsünden iner inmez Trilye minibüslerini görüyorsunuz. Yenikapı-Mudanya arası yolculuk 1.5 saat sürüyor. Mudanya’dan Trilye’ye her 15 dakikada bir kalkan minibüsler çalışıyor.
Trilye’ye kara yoluyla ulaşım: Mudanya – Güzelyalı 3 km, Zeytinbağı (Trilye) 10 km, Gemlik 24 km, Yalova 120 km, İzmit 163 km, Eskişehir 179 km, Balıkesir 182 km, İstanbul 268 km, İzmir 322 km, Ankara 400 km, Adana 853 km, mesafe bulunuyor.
İstanbul’dan Trilye’ye nasıl gidilir: Trilye’ye karayolu ile gelmek isterseniz, İstanbul’dan Bursa yönünde Gemlik’i 3 km geçtikten sonra Engürücük sapağına girerek Kurşunlu, Güzelyalı, Mudanya üzerinden Trilye’ye ulaşabilirsiniz. Diğer yönlerden gelecekseniz Bursa içerisinden Mudanya yoluna girmeniz gerekiyor.
Bursa’dan Trilye’ye ulaşım: Bursa merkeze 18 km olan ve araçla yaklaşık 20 dakika süren Mudanya’dan toplu taşıma ile Tirilye’ye gelmeyi düşünüyorsanız, Bursa Organize Sanayi Bölgesi Metro İstasyonu’ndan her 10 dakikada bir Mudanya’ya minibüs seferleri düzenleniyor.
Yaz kış Bursa’dan karşılıklı yapılan minibüs seferlerinin yanı sıra, Büyükşehir Belediyesi özel halk otobüsleri yarım saate bir sefer yapıyorlar.
1/M Emek İstasyonu-Mudanya
2/GM Güzelyalı-Mudanya
2/M Mudanya-Mudanya Devlet Hastanesi
104 Gemlik-Kurşunlu-Güzelyalı-Mudanya İskelesi
2/U Uludağ Üniversitesi-Mudanya İskelesi
F/1 Bursa Terminali-Mudanya İskelesi
F/3 Teleferik-Heykel-Çekirge-Mudanya İskelesi otobüs hatları ile önce Mudanya‘ya geçip oradan Trilye’ye gidilebilir.
Mudanya’ya deniz yolu ile ulaşım için de sabah ve akşam karşılıklı feribot seferlerinin düzenlediği Mudanya-Güzelyalı İskelesinden, Bursa-İstanbul Feribot seferleri ile Mudanya’dan İstanbul’a ya da İstanbul’dan Mudanya’ya ulaşım 1.5 saat sürüyor. Mudanya’ya vardıktan sonra sadece 10 km’lik yeşillikler içinden geçen bir yoldan eşsiz deniz manzarasını seyrederek Tirilye’ye ulaşabilirsiniz.
Trilye Gezilecek Yerler
Tirilye, antik çağlardan beri yerleşime açık olmuş. 13. yüzyılda Cenevizliler döneminde zeytin ve üzümünün kalitesiyle adını duyuran kasaba, ormanlarla kaplı bir vadinin iki yamacına kurulu. Yürüyerek gezmenin birkaç saat sürdüğü Tirilye, fotoğraf meraklılarının da son yıllardaki popüler adresi.
Attığınız her adımda kısmen korunmuş veya harap durumda tarihi bir yapıyla önünüze çıkıyor. Eskiden yoğun olarak Rum ve diğer Hıristiyanların yaşadığı köyün dar ve dolambaçlı sokaklarından dolaşırken, yıllar ötesinden gelmiş gibi karşısınızda duran eski Rum evleri, kiliseler, camiler, çeşmeler, asırlık çınar ağaçlarıyla karşılaşıyorsunuz.
Diğer yandan güzelim tarihi binalar yıkılmaya yüz tutmuş, harap halde. Hepsi de apartmanların arasına sıkışıp kaybolmuş nerdeyse. Restorasyonları yapılmadığından taş veya ahşap mimarideki eski Rum evlerinin çoğunun durumu içler acısı. Bazıları yıkıldı yıklacak gibi duruyor.
İki veya 3 katlı evlerin bazılarının tarihi 500 yıl kadar gerilere bile gidiyor. Görkemli olmasına rağmen yıkık ve terkedilmiş Taş Mektep, Kemerli Kilise harap durumda. Her ikisini de ancak dışarıdan bakabiliyorsunuz.
Trilye Çınar
Aracınızla Tirilye Meydana kadar gelip park edin ya da orada sahile uzayıp otopark alanına bırakın. Meydanda yer alan çınar ağacından aşağıya doğru baktığınızda köyün en ünlü karesiyle karşılaşıyorsunuz. Burası Trilye’nin kalbi. Çınar ağacını ve eski evleri fotoğraflayın.
Çevrede çok sayıda şirin dükkan var. Vaktiniz varsa her birine uğrayın. Kadınların işlettiği, meydanda yer alan Tirilye Sofrasında bir soluklanın, bir şeyler atıştırın. Hanımağa Konağı Pansiyon, Trilye Çarşısı ve diğer dükkanları gezin, fotoğraflayın.
Taş Mektep
Taş Mektep, Trilye çınarın bir sokak yukarısında yer alıyor. Abdülmecid Dönemi’nde gerçekleştirilen reformlar sayesinde bir papaz okulu olarak inşa edilen yap, kurulduğu dönem papaz okulu olarak kullanılmış. Kıbrıs Eski Cumhurbaşkanı Makarios’un eğitim aldığı Papaz Okulu 1909’da neo-klasik tarzda yapılmış.
Rumların Trilye’yi terk etmelerinden sonra, Kazım Karabekir tarafından 1924’te öksüz, yetim ve şehit çocukları Dar-ül Eytam (Öksüz Yurdu) olarak kullanılmış. Sonrasında ise 1980’lere kadar ilkokul binası olarak değerlendirilmiş.
Taş Mektep hak ettiği değeri görememiş ve son gördüğümde harap haleydi. Bugüne dek korunması açısından hiçbir çalışma yapılmayan tarihi yapının daha çok zarar görmemesi için çevresi tel örgüyle çevrilmiş.
Dündar Evi
Dündar Evi, Rumlardan kalan tarihi eser niteliğindeki Yuannes Kilisesi aslında. Eskiden Aziz Yuhanna Kilisesi olarak bilinen bu yapının üçüncü yüzyıldan kaldığı düşünülüyor. 20. yüzyılın başlarında Rumların bölgeyi terk etmesinin ardından özel mülkiyete dönüşmüş.
İlerleyen süreçte sahibi tarafından kiraya verilen bina 3 aile tarafından kullanılmış. 3 katlı yapıya kemerli taş bir kapıdan giriliyor. Dündarevi İstanbullu işadamı Ömer Elal’a satılmış.
Kemerli Kilise
Kemerli Kilise, Trilye’nin önemli kutsal yapılarından biri. Hristiyanlığın kadim dönemlerinde de büyük ilgi gören Trilye ve çevresinde çok sayıda görkemli kilise, manastır inşa edilmiş, ancak günümüze kadar sadece 3 kilise ve 1 manastır ulaşabilmiş. 13. yüzyıl sonlarında yapıldığı kabul edilen Kemerli Kilise de bunlardan birisi.
Panagia Pontobasilissa Kilisesi ya da belde de tanınan adıyla Kemerli Kilise, Dört büyük meleği tasvir eden fresklere sahip. Tarihte duvarlarına resim yapılan ilk kilise olarak geçiyor. Yunan haçı şeklinde tasarlanmış olan kilisenin, Hz. Meryem’e adandığı biliniyor.
Hristiyan aleminde büyük önem taşıyan kilise günümüzde İstanbul Fener Rum Patrikhanesi’nin Bursa Metropolitliğine atadığı Elpidophoros Lambriniadis tarafından satın alınmış Restorasyondan sonra kilise olarak hizmet vermeye devam edecek.
Harap haldeki kilisenin avlusu incir ve erik ağaçları ile dolu. Duvarlarındaki resimler, bakımsızlık, üzerlerinin çizilmesi ve boyanması nedeniyle zarar görmüş durumda. İlk gittiğimde duvar kenarından bakılınca içerisi görünüyordu. İkinci gidişimde tamamen kapatılmıştı ve kapısına kilit vurulmuş, bir şeyler görmek pek mümkün değildi. Şimdi ne durumda bilmiyorum.
Tarihi Trilye Çamlı Kahve
Taş Mektep’in yanından yukarı çıkıldığında Tarihi Trilye Çamlı Kahve‘ye ulaşıyorsunuz. Trilye’nin balkonu tabir edilen tarihi Çamlı Kahve’de asırlık çınarların altında, denize ve zeytin bahçelerine nazı çayınızı kahvenizi için, dinlenin. Püfür püfür esiyor ve manzara nefis. Tam bir tepe olduğu için çevredeki yöreler kuşbakışı görülebiliyor.
Çam ağaçlarının ve güzel bakımlı bir bahçenin ortasında, denize en yakın masaya oturup keyfini çıkarın. 18 çeşit kahvaltılığın 220 TL olduğu Çamlı Kahve’de hafta sonu yer bulmak biraz zor olabilir. Araç ile gelenler için otoparkı mevcut. Çamlı Kahve’den ileriye doğru uzayan yolu takip ettiğinizde bu defa Tirilyeli Kadınlar Kooperatifi’nin işlettiği diğer bir mekana ulaşıyorsunuz. Burası da yeme içme için diğer bir alternatif.
Fatih Camii
Fatih Camii, eski ismi Hagios Stephanos Kilisesi’nden camiye dönüştürülmüş bir ibadethane. Kapısında Hicri 968, Miladi 1560 yazılı olan Bizans sütun başlıklarına sahip. Fatih Cami yanında yer alan Osmanlı Hamamı (Avlulu Hamam), Yavuz Sultan Selim tarafından yaptırılmış. Bugün kültür merkezi olarak kullanmak için restore ediliyor. Hamamın yapım tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte tahminler 16. yüzyılı işaret ediyor.
Atatürk Meydanı ve Yat Limanı
Tirilye sahil şeridinde ufak bir yürüyüş hattı ile yat limanı bulunuyor. Meydanın hemen yanındaki plajdan denize de girilebiliyor. Öğleden sonraları dalgalı burası. Yine Kadın Kooperatifi ile Çamlı Kahve’nin aşağı kısmında da denize girilebiliyor. Plaj daha çok siyaha çalan taşlardan oluşuyor.
Trilye Köylü Pazarı
Atatürk Meydanındaki liman kısmında el işi hediyeliklerin bulunduğu ufak tezgahlar var. Tamamen organik ürünlerden oluşan pazarda zeytin, zeytin yağı, turşu, salça ve reçel yerli ve yabancı turistler tarafından yoğun ilgi görüyor. Köylü Pazarındaki tezgahlarda, kadınlar kendi hazırladıkları nefis zeytinlerini, kendi yaptıkları turşuları, portakal, ayva reçellerini, acılı soslarını tattırıp satıyorlar. Hangisini alacağınızı şaşırırsınız. Köy kadınlarının kendi tarlalarından toplayıp, satışa çıkardığı zeytinler doğallığı ve uygun fiyatıyla alınması gereken ilk şey.
Medikion Manastırı
Tirilye’den Eşkel Limanı’na giden karayolu üzerinde yer alıyor. Kuzeybatısında Rum Mezarlığı var. İlk inşa edildiğinde Hagios Sergios’a adanmış, 11. yüzyılda adı değiştirilerek Medikion Manastırı olmuş. 8. yüzyılda kurulduğu bilinen ve çiftlik olarak kullanılan manastırın yalnızca duvarlarıyla, her birinin ağırlığı 200 kilo gelen görkemli giriş kapısıyla günümüze ulaşabilmiş. Manastırın kuzeybatısında bir de Rum mezarlığı bulunuyor
Kapanca Limanı
Tirilye’de Roma Dönemi’nden kalan Kapanca Bölgesindeki antik liman her tarih döneminde en önemli kıyı ulaşımının stratejik nokta olmuş. Kapanca Limanı bereketli topraklarından elde edilen zeytin ve diğer ürünlerin İstanbul’a gönderildiği, ticaret açısından önemi büyük bir liman kentiydi.
Yunan haçı şeklinde tasarlanmış olan Aya Yani Manastırı Trilye’ye 5 km uzakta olan bir noktada konumlanıyor. Kilisenin 709 yılında kurulduğu ve adını papaz Aya Yani’den aldığı rivayet ediliyor. 1922’ye kadar faaliyet gösteren Aya Yani Manastırı günümüzde harap halde bulunuyor.
Trilye köyü, zeytinleri, tarihi yerleri ve tertemiz havası ile özellikle İstanbul’dan yapılacak günübirlik geziler için bire bir. Bu şirin beldeye henüz turistik bir yer demek güç, çünkü hâlâ köy atmosferini muhafaza edebilmiş. Trilye’nin Rum mimarisinin muhteşem örnekleri olan evleri ise bakımsız ve biraz hüzünlü de olsalar, sıra sıra saksılardaki çiçekleri, zarif pencereleri, ilgi çekici kapıları ile gülümsemeyi sürdürüyorlar.