ABD’de 5 Kasım’da gerçekleşen başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçi aday Donald Trump, seçim sonuçlarının belirleyici faktörü olan “salıncak eyaletler”de üstünlük sağlayarak başkanlık yarışında önemli bir başarıya imza attı. Associated Press'in (AP) yayımladığı resmi olmayan verilere göre, North Carolina, Georgia, Pensilvanya, Wisconsin, Michigan, Arizona ve Nevada gibi kritik eyaletlerde zafer kazanan Trump, bu başarıyla ABD başkanlık seçimleri tarihine geçmeyi başardı.
Salıncak Eyaletlerin Kritik Rolü
ABD seçim sisteminde “salıncak” olarak nitelendirilen eyaletler, her seçim döneminde farklı partiler arasında değişken bir oy eğilimi sergiliyor. Bu eyaletlerin sonucu, başkanlık yarışının kaderini belirlemede büyük rol oynuyor. Son seçimde Trump, toplamda 93 delege kazandıran bu 7 kritik eyaleti kazanarak başkanlık yarışında öne geçti. Böylece Trump, bu eyaletlerin tamamında zafer elde eden sayılı başkan adaylarından biri oldu. Tarihte Demokrat Franklin D. Roosevelt, Richard Nixon, Ronald Reagan ve Barack Obama gibi başkanlar da tüm salıncak eyaletlerde üstünlük sağlayarak benzer bir başarıya ulaşmışlardı.
Seçim Sonuçları ve ABD Seçim Sistemi
ABD’de başkanlık seçimleri, “Seçiciler Kurulu” adı verilen ve her eyalete farklı ağırlıklarla dağıtılan 538 delegeyle belirleniyor. Bir adayın başkanlık koltuğuna oturabilmesi için 270 delegeye ulaşması gerekiyor. Trump, bu seçimde toplam 50 eyaletten 31’ini kazanarak 312 delegeye ulaştı. Demokrat rakibi Kamala Harris’in delege sayısı ise 226’da kaldı. Bu zaferle Trump, 2004’ten bu yana bir başkanlık seçiminde rakibine oy oranında üstünlük sağlayan ilk Cumhuriyetçi aday olmayı başardı.
Salıncak Eyaletlerin ABD Siyasetindeki Önemi
ABD’nin yaklaşık 337 milyonluk nüfusunun yalnızca yüzde 18’ine ev sahipliği yapan bu kritik eyaletler, başkanlık seçimlerinin sonucunu büyük ölçüde etkiliyor. 2024 seçimlerinde de bu eyaletler, başkanlık yarışında belirleyici oldu. Örneğin Pensilvanya 19, Georgia 16, Arizona 11, Nevada 6, Michigan 15, North Carolina 16 ve Wisconsin 10 delegeye sahip. Bu eyaletler, küçük oy farklarıyla partiler arasında el değiştirebildikleri için “salıncak eyalet” olarak nitelendiriliyor ve seçim matematiğinde önemli bir yer tutuyor.
Trump’ın bu zaferi, Cumhuriyetçi Parti’nin salıncak eyaletlerdeki başarısının önemini bir kez daha gösterirken, ABD seçim sisteminin dinamik yapısını da gözler önüne serdi.