Ankara Polatlı’da 2022 yılında yol kenarında cansız bedeni bulunan Tülay Güçevin davasında, 'canavarca hisle ve kadına karşı kasten öldürme' suçundan yargılanan Celalettin Safa Durukan, hiçbir indirim uygulanmaksızın ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırıldı. Durukan, duruşma boyunca suçlamaları reddetmesine rağmen, deliller cinayeti işlediğine dair güçlü kanıtlar sundu.

Cinayet Süreci ve Deliller

Tülay Güçevin’in cansız bedeni, 2022 yılında Polatlı’nın bir yol kenarında bulunduğunda, cinayet şüpheleri hızla Celalettin Safa Durukan üzerinde yoğunlaştı. Yapılan soruşturma ve delil toplama süreci, sanığın suçlu olduğunu işaret eden birçok unsuru ortaya koydu. Deliller arasında, Durukan’ın Güçevin ile olan ilişkisine dair kanıtlar, cinayet mahallinde bulunan izler ve tanık ifadeleri yer aldı.

Savcının Ağırlaştırılmış Müebbet Talebi

Savcı, dava süreci boyunca topladığı deliller ışığında, sanığın ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırılmasını talep etti. Sanık, yargılama süresi boyunca suçlamaları reddederek cinayeti işlemediğini iddia etse de, savcı mütalaasında, “Tülay Güçevin’in ölümünden sanık Celalettin Safa Durukan sorumludur. Deliller, cinayetin canavarca hislerle işlendiğini göstermektedir” ifadelerini kullandı. Ayrıca, sanık için takdiri indirim sebeplerinin hiçbirinin uygulanmaması gerektiğini belirtti.

Avukattan Şok Edici Savunma

Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği avukatlarından Hediye Gökçe Baykal, duruşmada yaşananları anlatarak, sanık avukatının savunmasının büyük bir skandala neden olduğunu belirtti. Baykal, “Sanık avukatı, Türkiye’de kadın cinayetlerinin büyük bir kısmının kadınların kışkırtmasıyla gerçekleştiğini iddia ederek, adeta cinayetleri meşrulaştırmaya çalıştı. Bu savunma, kadın cinayetlerine karşı mücadelede atılan tüm adımlara ve yapılan tüm çalışmalara bir hakarettir” dedi.

Mahkemenin Kararı ve Tepkiler

Mahkeme heyeti, sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi. Mahkeme, sanığın eyleminin vahşiliğini ve toplum üzerindeki etkisini göz önünde bulundurarak, hiçbir indirim uygulanmamasına hükmetti. Mahkeme kararını açıklarken, “Bu tür vahşi cinayetler toplum vicdanında derin yaralar açmaktadır. Sanığın eylemi, kadınların güvenliğini tehdit eden bir durum teşkil etmektedir” ifadelerini kullandı.

Toplumsal Tepki ve Kadın Cinayetlerine Karşı Mücadele

Tülay Güçevin’in davasında verilen karar, kadın cinayetlerine karşı mücadele eden birçok sivil toplum kuruluşu ve aktivist tarafından olumlu karşılandı. Ancak, sanık avukatının savunması büyük bir tepki topladı. Kadın hakları savunucuları, bu tür söylemlerin kadın cinayetlerini meşrulaştırmaya çalıştığını ve toplumsal cinsiyet eşitliğine zarar verdiğini belirtti. Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği avukatı Hediye Gökçe Baykal, “Bu dava, kadın cinayetlerine karşı verilen mücadelenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi. Adaletin yerini bulmuş olması, bizler için büyük bir moral kaynağıdır” dedi.

Kaynak: Haber Merkezi