Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP), sembolik açılışını Sivas Kongresi’nin 105. yıldönümü nedeniyle 4 Eylül’de Sivas’ta yaptığı Tüzük Kurultayı’nda, 28 maddelik tüzük değişikliği kabul edildi. Kurultay'da konuşan İzmir Büyükşehir Belediyesi eski başkanı Tunç Soyer şunları söyledi:
Sevgili Kurultay Delegeleri,
CHP, şimdi, 70’lerdeki gibi bir “düzen değişikliği” iddiasıyla halkın gönlüne girmelidir. On yıllardır, kaderleri neoliberal, sağ, muhafazakar politikalara terk edilen geniş kitleleri kazanabilmek için sağlam bir ekonomik ve sosyal program ve başarılı belediye uygulamaları ortaya koymalıdır.
CHP bir yandan da sendikalar, meslek örgütleri ve STK’ların örgütlenmelerini destekleyerek, toplumsal muhalefeti büyütmek mecburiyetindedir.
1950’den beri tüm sağ iktidarlar sadece sermayeyi kollayan, 5’li çeteleri güçlendiren ekonomi politikaları uygulamışlardır. Sonuç ardı arkası kesilmeyen krizler ve derinleşen yoksulluk olmuştur. Liberalizasyon ve özelleştirme politikaları çökmüştür.
Tüm bu politikaları değiştirmek üzere;
1. Özelleştirilen kamu hizmetlerinin bir bölümünün yeniden kamulaştırılması
2. Kollektif mülkiyet tarzı olarak kooperatifçiliğin esas alınarak tüm sektörlere ve ülkeye yaygınlaştırılması, “sosyal dayanışma ekonomisi”nin güçlendirilmesi gerekmektedir. Yani üretilenlerin adil bölüşümünün sağlanabilmesi için “ekonomik demokrasiye” ihtiyaç vardır.
Kısacası bir büyük değişim beklemektedir Türkiye’yi. Bu salonda vereceğimiz kararlar, bu salonun dışına taşacak umut veya umutsuzluk olacaktır. O nedenle sorumluluğumuz çok büyük. Bunun gereğini yapacağımıza ve başaracağımıza inanıyorum.
Peki biz kimiz?
Hatırlatalım.
Biz, memleket mücadelesinin 100 metre değil, çelik irade ve uzun nefes gerektiren bir maraton olduğunu bilenleriz.
Biz, namussuzlardan cesur olmasını, gerekirse bedel ödemesini biliriz.
Biz intikam ve rövanş değil, hak, hukuk, adalet peşinde yürüyenleriz.
Biz satın alınamayacak kadar tok, herşeyimizi bu güzelim memleketin güzel insanları için feda edecek kadar zenginiz.
Biz çoğuz. Sesimiz, her zaman çok çıkmasa da, Hoca Nasrettin gibi ağlayan, Bayburtlu Zihni gibi gülen, topraktan öğrenip kitapsız bilen kadim bir kültürün evlatlarıyız.
Biz milyonlarız ve bir şafak vakti toprağa ellerimizle basıp doğrulduğumuz zaman sürülmüş toprağın ve şehirlerin bahtı değişecek.
Biz sine-i millete dönmeye, erken genel seçime hazırız.
Hep birlikte ileriye, iyiye, doğruya, güzele yürümeye devam edeceğiz ve mutlaka başaracağız.
