Eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, sosyal medya platformu X üzerinden Basmane Çukuru projesiyle ilgili detaylı bir yazı paylaştı. Soyer, projenin 27 yılı aşkın bir geçmişi olduğunu belirterek, sürecin çeşitli aşamalarını ve yaşanan sorunları kamuoyu ile paylaştı.

Projenin Başlangıcı ve İmar Planları

03 Temmuz 1997 tarihinde, kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile Basmane’deki arsa üzerinde belediyeye ait mülkiyet üzerine irtifak hakkı tesis edildi. Soyer, "Yüklenicinin hak kazanacağı bölümlerin tamamının tapuları henüz hiçbir inşai faaliyet yapılmadan İzmir Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından yükleniciye devredilmiştir," dedi.

Proje süresince, yüklenicinin ortaklık yapısının değişmesi ve yargı kararlarıyla iptal edilen planlar nedeniyle belediyenin arsa payının %30’a çıkarıldığını ifade eden Soyer, "Belediyenin 31.200 m² bina ve ayrıca 8.500 m² kapalı otopark olacak şekilde yapı inşaat alanına sahip olacağı kararlaştırılmıştır," şeklinde konuştu.

Mahkeme Kararları ve İmar Planlarının İptali

Soyer, uzun yıllar boyunca imar planlarını iptal eden mahkeme kararları ve bilirkişilerin şehircilik ilkelerine aykırı bulduğu görüşlerini dile getirerek, "Bu değerlendirmeler ışığında, 2019 seçimlerinden sonra İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak TMSF ile görüşmelere başlanmış ve şehrin merkezindeki bu yoğun yapılaşmadan vazgeçilerek sadece yeşil alan içerisinde bir belediye binasının yapılması amacıyla arsanın belediyeye iadesi için çok sayıda önerinin sunulduğu çok sayıda toplantı yapılmış ancak sonuç alınamamıştır," dedi.

Sözleşmenin Feshi ve TMSF Görüşmeleri

Belediyenin sözleşmeyi geriye doğru feshetmek için dava açtığını ve yaklaşık 290 milyon lira tutarında teminat mektubunun belediyeye ödenmesini talep ettiğini belirten Soyer, "Söz konusu davayla, sadece temel çukuru açıp bunun dışında hiç bir inşai faaliyeti ve imalatı bulunmayan yüklenici tarafa kat irtifakı kurularak devredilen tapuların iptali istenmiş ve bilirkişiler tarafından da bu yönde olumlu görüş bildirilmiştir," ifadelerini kullandı.

Davanın açılmasının ardından TMSF ile yeniden görüşmeler başlatıldığını ve karşılıklı belirlenen tazminat karşılığında tapuların belediyeye iadesi konusunda anlaşmaya varıldığını ifade eden Soyer, "Tazminat ödemesinin 8 yıl gibi uzun bir süreye yayılmasını içeren taslak bir anlaşma TMSF tarafından gönderilmiş ve TMSF heyeti ile tazminat miktarının belirlenmesi için görüşmeler yapılması aşamasında yerel seçimler olmuş ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı değişmiştir," şeklinde konuştu.

Yeni Belediye Başkanının Taksim Kararı

Yeni Belediye Başkanı’nın, görüşmeleri sürdürmek yerine konuyu Belediye Meclisi’ne getirerek takas yetkisi aldığını belirten Soyer, bu takasın büyük kamu zararlarına yol açabileceği konusunda uyardı. "Bu takas, Belediye’nin Basmane’deki haklarıyla, eski belediye binası yerine tekrar inşasının maliyetinin takasıdır. Takas yetkisi uygulamaya geçerse, telafisi mümkün olmayacak büyük kamu zararlarının ve büyük sorunların yaşanacağı açıktır," dedi.

Olası Sonuçlar ve Kamu Zararları

Soyer, tapu iptal davasının İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne geri dönme ihtimalini yüksek göstererek, "İzmir’in merkezindeki 21.000 m²’den büyük paha biçilemez değerdeki arsa, cüz’i bir bedel karşılığında elden çıkartılmış olacaktır," şeklinde uyardı. Ayrıca, yeni belediye binasının arsası ile ilgili mevcut hakların kaybedilmesi durumunda büyük kamu zararlarının oluşacağını vurguladı.

Tunç Soyer’in Kararlılığı

CHP içinden bir belediye başkanı olarak kamu zararına karşı duyarlı olduğunu belirten Soyer, "Bu kadar aleni kamu zararına asla göz yummaz, vatandaşın vergileriyle sahip olunmuş bu kadar kıymetli bir gayrimenkulü şaibeye, peşkeşe, ranta teslim etmez," dedi. Görev süresi boyunca ve sonrasında toplumcu, kamucu politikaları hayata geçirmek için mücadele edeceğini ifade eden Soyer, "Hukukçu kimliğimle, İzmirlinin hakkına, hukukuna sonuna kadar sahip çıkıp partime karşı da görevimi eksiksiz yapacağımdan kimsenin kuşkusu olmasın," şeklinde konuştu.

Belediyenin ve Sivil Güçlerin Rolü

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin namuslu ve ahlaklı bürokratları ile İzmir’in örgütlü sivil güçlerinin kamu zararına seyirci kalmayacağını ve İzmir’in bu kamu arazisinin elden çıkarılmasına izin verilmeyeceğini belirten Soyer, "Bu operasyonun narkozlu veya narkozsuz yapılması mümkün değildir. İzmir’in gözbebeği bu kamu arazisinin göz göre göre elden çıkartılmasına asla izin verilmeyecektir," ifadelerini kullandı.

Kaynak: HABER MERKEZİ