Türkiye, 13 yıl aradan sonra Arap Birliği Dışişleri Bakanları Konseyi toplantısına katılmaya hazırlanıyor. Diplomatik kaynaklara göre, Türkiye, Arap Birliği'nin 162. Olağan Dışişleri Bakanları Konseyi toplantısına davet edildi. Bu toplantı, yarın Kahire'de yapılacak ve Türkiye'yi Dışişleri Bakanı Hakan Fidan temsil edecek. Bakan Fidan'ın toplantının açılış oturumunda Türkiye-Arap Birliği ilişkileri üzerine bir konuşma yapması ve özellikle Gazze gibi bölgesel meselelere değinmesi bekleniyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, Dışişleri Bakanı Fidan'ın Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanlığı sırasında Körfez ülkeleriyle yürüttüğü kapalı kapılar ardındaki normalleşme süreçlerinin bir sonucu olarak, Türkiye'nin 2011'den bu yana ilk kez bu toplantıya katılması dikkat çekiyor.
Arap Birliği'nde Hangi Ülkeler Var?
Arap Birliği, 22 üye ülkeden oluşan ve bölgesel iş birliğini güçlendirmeyi hedefleyen bir uluslararası organizasyondur. Üye ülkeler arasında Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Ürdün, Lübnan, Filistin, Sudan, Fas, Cezayir, Tunus, Libya, Moritanya, Irak, Kuveyt, Bahreyn, Katar, Yemen, Umman, Suriye, Komorlar, Cibuti ve Somali yer alıyor. Her ülke, Arap Birliği çerçevesinde ortak ekonomik, siyasi ve kültürel politikalar geliştirmek üzere bir araya gelmektedir. Türkiye, coğrafi temelli bir örgüt olan Arap Birliği'ne üye olmamakla birlikte, bölgesel iş birliğini artırma çabaları kapsamında bu toplantılara katılım sağlamaktadır.
Türkiye ve Arap Birliği İlişkileri
Türkiye'nin Arap Birliği ile olan ilişkileri, son yıllarda özellikle Ortadoğu'da yaşanan gelişmeler çerçevesinde yeni bir ivme kazanmıştır. Türkiye'nin, Arap Birliği toplantısına katılacak olması, bölgedeki diplomatik ilişkilerin yeniden canlanması adına önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. Uzmanlar, Türkiye'nin bu katılımının, 13 yıllık bir aranın ardından gerçekleşmesi nedeniyle, Türkiye-Arap dünyası ilişkilerinde yeni bir dönemin başlangıcı olabileceğini belirtiyor. Bu adım, aynı zamanda, Türkiye'nin bölgedeki etkinliğini artırmak ve Arap ülkeleriyle daha yakın iş birliği kurma isteğini de gözler önüne seriyor.
