Yatırımcıların Gözdesi: Hızlı Amortisman Sunan İller
Türkiye'de konut yatırımları, özellikle pandemi döneminin ardından önemli bir ivme kazandı. Bu dönemde, konut fiyatlarındaki dalgalanmalar dikkat çekici seviyelere ulaştı ve Türkiye, global ölçekte ev fiyatlarının en fazla arttığı ülkeler arasında yer aldı. Ev fiyatlarının son zamanlarda bir miktar yavaşlasa da genel olarak yükseliş eğilimini sürdürdüğü gözleniyor. Özellikle bazı illerde konutların amortisman süreleri, yani konutun satış fiyatının kira gelirleriyle kendini ne kadar sürede amorti ettiği, yatırımcılar için oldukça cazip hale geldi. Amortisman süresinin kısalığı, konut yatırımının o kadar doğru bir karar olduğunu gösterir. Çünkü bu süre, konutun kira geliriyle kendisini ne kadar sürede ödeyeceğini ifade eder.
Yükselen Yıldızlar ve Stabil Bölgeler
Türkiye'nin büyük şehirleri arasında amortisman süreleri oldukça farklılık gösteriyor. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi metropollerde konut amortisman süreleri 2021'den 2024'e kadar önemli değişiklikler yaşadı. İstanbul'da 2021 yılında 20 ila 23 yıl arasında değişen konut amortisman süresi, 2024 itibarıyla 16 ila 19 yıla düştü. Ankara ise bu süreyi 15-18 yıldan 14-17 yıla indirerek en kısa amortisman süresine sahip il oldu. Ankara'daki bu düşüş, özellikle deprem sonrası yaşanan yoğun göç ve artan konut talebi ile konut fiyatlarında görülen artıştan kaynaklanıyor. İzmir'de ise amortisman süresi sabit kalarak 17-20 yıl arasında değişim göstermedi. Bu durum, İzmir'in konut piyasasının daha stabil bir yapıda olduğunu ortaya koyuyor.
Yatırımcının Yüzünü Güldüren Fırsatlar
Bu veriler, Türkiye'deki farklı şehirlerde konut yatırımının potansiyel getirisini gözler önüne seriyor. Amortisman süreleri kısalan bölgelerde konut yatırımı yapmak, yatırımcılar için daha çekici bir hale geliyor. Çünkü kısa amortisman süresi, yatırımın daha hızlı geri dönüş sağlayacağını ve kira gelirlerinin, konutun maliyetini daha çabuk karşılayacağını ifade eder. Dolayısıyla, yatırımcıların yüzünü güldüren bu iller, aynı zamanda potansiyel olarak daha hızlı sermaye artışı sağlayabilir. Bu durum, özellikle uzun vadeli planlama yapan ve pasif gelir elde etmeyi hedefleyen yatırımcılar için önemli bir kriter olarak değerlendirilmektedir.
