Güncel

Uğur Dündar'ın Bezmenler olayı nedir? Halil Bezmen kimdir?

Türkiye’nin tanınmış televizyoncu ve gazetecisi Uğur Dündar'ın "Bezmenler olayı" olarak bilinen olay, medya dünyasında geniş yankı uyandırmıştı. Ziyaret sırasında Dündar, evin kapısını çalarak "Sayın Bezmenler, lütfen açar mısınız kapıyı?" şeklinde seslenmişti. Bu an, medyada sıkça yer aldı ve zamanla internet üzerinde viral hale geldi. Peki Uğur Dündar'ın Bezmenler olayı nedir? Halil Bezmen kimdir? Detaylar haberimizde...

Abone Ol

2007 yılında, Türkiye’nin tanınmış televizyoncu ve gazetecisi Uğur Dündar'ın "Bezmenler olayı" olarak bilinen olay, medya dünyasında geniş yankı uyandırmıştı. Bu olay, Dündar'ın, Halil Bezmen ve ailesinin ABD'deki evine gerçekleştirdiği sürpriz ziyareti içeriyor. Ziyaret sırasında Dündar, evin kapısını çalarak "Sayın Bezmenler, lütfen açar mısınız kapıyı?" şeklinde seslenmişti. Bu an, medyada sıkça yer aldı ve zamanla internet üzerinde viral hale geldi. Olay, gazetecilik etiği, kamuoyunun bilgilendirilme hakkı ve özel hayatın gizliliği konularında tartışmalara neden olmuştu. İşte tüm detayları...

Uğur Dündar'ın Bezmenler olayı nedir?

Uğur Dündar'ın Bezmenler olayı, gazetecinin 2007 yılında Halil Bezmen ve ailesinin ABD'deki evine yaptığı ziyaret sırasında yaşanan tartışmaları ve fiziksel müdahaleyi içerir.

Gazete Duvar'ın haberine göre; Uğur Dündar, Kafa TV'nin YouTube programında Halil Bezmen'in ABD'deki evine yaptığı ziyaret ve yaşanan olayların detaylarını paylaştı. Dündar, "Muhallebi çocuğu sandılar ama Karagümrük çocuğuyum, her raconu bilirim" diyerek durumu özetledi.

Dündar, kaçakçılık ve yolsuzluk suçlamalarıyla gündeme gelen Halil Bezmen’in evine yaptığı ziyarette kapıyı çaldıklarını ve evde olduklarını fark ettikleri an hızla araçlarına yöneldiklerini belirtti. Kapı açılmadığında, BBC’den öğrendiği teknikleri uygulamaya çalıştıklarını ancak kapının açılmadığını ifade etti. Kapı açılmadığı için, evin dışını görüntülemeye ve anons yapmaya karar verdiklerinde, Remzi Çelik’in ortaya çıktığını anlattı. Çelik’in kendilerine küfür ederek saldırdığını, kendisinin de meşru müdafaa hakkını kullanarak karşılık verdiğini belirtti. Dündar, olay sırasında burnunun kırıldığını ve kendilerini savunurken düşüp yaralandığını da sözlerine ekledi.

Dündar ayrıca, olay sırasında birçok kişiden destek mesajları aldığını, özellikle Alaattin Çakıcı'dan yardım teklifi aldığını ama bunu reddettiğini belirtti. O geceyi unutulmaz bir deneyim olarak nitelendirdi.

Halil Bezmen kimdir?

Halil Bezmen, 1939 yılında İstanbul’da doğmuş bir iş insanı ve yazardır. Türkiye'nin ilk sanayicilerinden Halil Ali Bezmen ile kardeşi Nazım Bezmen'in torunu ve Fuad Bezmen'in büyük oğludur. İlköğrenimini İstanbul'da tamamladıktan sonra eğitimine İsviçre'de devam etmiş ve ETH Zürih'ten makine mühendisliği diploması almıştır. Türkiye'ye döndüğünde, ailesine ait Mensucat Santral'de çalışmaya başlamış ve on yıl sonra genel müdür olarak atanmıştır. Santral Holding, bu dönemde Türkiye'nin en büyük 10 aile şirketi arasında yer alıyordu.

Bezmen'in iş yaşamında yaşadığı bazı tartışmalı dönemler, medyada geniş yer bulmuştur. Özellikle, 1993 yılında İSKİ'ye klor satışındaki yüksek fiyatlar nedeniyle yargılandığı dava ve tarihî eser kaçakçılığıyla ilgili iddialar, kamuoyunun dikkatini çekmiştir. 1993'te İSKİ davasında Bezmen, piyasa fiyatlarının üzerinde klor sattığı iddialarıyla karşı karşıya kalmış, ancak 2003 yılında beraat etmiştir. Aynı dönemde tarihî eser kaçakçılığıyla ilgili iddialarla da suçlanmış, ABD'de vizesiz olarak yaşadığı ve resmi belgede sahtecilikten ceza aldığı öne sürülmüş, ancak 2003'te suçsuz bulunarak beraat etmiştir. Tarihî eserlerin aslında gerçek tarihî eserler olmadığı belirlenmiş ve Bezmen'e 450 tablodan oluşan bir koleksiyon geri verilmiştir.

Günümüzde Halil Bezmen, yazarlık kariyerine odaklanmış ve kitaplarını yayımlamıştır. Ayrıca, emekli maaşı ve kira gelirleriyle geçimini sağladığını, sade bir yaşam sürdüğünü belirtmiştir. Bezmen, Türkçenin yanı sıra Fransızca, Almanca, İngilizce, İtalyanca ve Latince bilmektedir. 2011 yılında gazeteye verdiği röportajda, "Paranın köleliğini yaptım" diyerek servetinin kölesi olma durumundan bahsetmiş ve şu anda yalnızca yazar olarak tanınmak istediğini ifade etmiştir.