Güncel

Urfa'da direniş ruhunu ateşleyen Yüzbaşı Ali Saip Ursavaş kimdir?

Kurtuluş Savaşı'nın önemli kahramanlarından biri olan Yüzbaşı Ali Saip Ursavaş, Urfa'da gösterdiği direnişle Türk milletinin bağımsızlık mücadelesine önemli bir katkı sağlamıştır. Peki, Urfa'da direniş ruhunu ateşleyen Yüzbaşı Ali Saip Ursavaş kimdir? Detaylar haberimizde...

Abone Ol

Kurtuluş Savaşı'nın kritik anlarından birinde, Urfa'da direnişin simgesi haline gelen bir isim vardı: Yüzbaşı Ali Saip Ursavaş. Ama bu kahramanın hayatına dair bilinmeyenler hala sırlı kalıyor. Peki, Urfa'da direniş ruhunu ateşleyen Yüzbaşı Ali Saip Ursavaş kimdir? İşte detaylar...

Ali Saip Ursavaş kimdir?

Ali Saip Ursavaş, 1887, Revandiz, Kerkük doğumlu, Türk asker ve siyasetçidir. Ali Saip Bey, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde yetişmiş, Kurtuluş Savaşı sırasında önemli bir rol oynamış ve Cumhuriyet dönemi Türk siyasetinde de yer almış bir kahramandır. 1887 yılında Irak’ın Kerkük şehrinin Revandiz kasabasında dünyaya gelen Ali Saip, askeri eğitimine Mekteb-i Harbiye’de başlamıştır. 1908 yılında Harp Okulu’ndan teğmen rütbesiyle mezun olduktan sonra, askeri kariyerinde önemli başarılar elde etmiştir.

Askeri Kariyeri

Ali Saip Bey’in askeri kariyeri, Balkan Savaşları ile başlar. Balkan Savaşları’ndaki üstün başarılarından dolayı Mecidi Nişanı ile ödüllendirilen Ali Saip Bey, sonrasında Trablusgarp Savaşı’na katılmıştır. Bu savaşta, Mustafa Kemal Paşa ile tanışan Ali Saip Bey, aynı zamanda Derne’deki muharebelerde de görev almıştır. Trablusgarp Savaşı, Ali Saip için askeri kariyerinin bir dönüm noktası olmuştur.

I. Dünya Savaşı sırasında da birçok cephede yer alan Ali Saip Bey, Osmanlı İmparatorluğu'nun son yıllarında ordu içinde önemli görevler üstlenmiştir. Mondros Ateşkesi’nin ardından, Osmanlı topraklarının işgali başladı ve Ali Saip Bey de bu dönemde Anadolu'da direniş hareketlerine katılmaya başlamıştır. Özellikle Güneydoğu Anadolu'da Fransız işgaline karşı gösterdiği direnişle tanınmıştır.

Milli Mücadele Dönemi ve Urfa Savunması

Mondros Ateşkesi'nin ardından, Anadolu toprakları işgal edilmiştir. Ali Saip Bey, bu dönemde Kuvâ-yi Milliye’ye katılarak, Güneydoğu Anadolu’da Fransız işgaline karşı mücadele etmiştir. "Namık" takma adıyla bilinen Ali Saip, Urfa’ya girmiş ve şehri Fransız işgalinden kurtarmak için büyük bir direniş örgütlemiştir. 29 Aralık 1919 tarihinde Urfa’ya gelerek, burada yerel halkla birlikte Fransızlara karşı savunma hazırlıkları yapmıştır.

Urfa’nın Fransız işgalinden kurtarılmasında önemli rol oynayan Ali Saip Bey, 20 Şubat 1920’de Fransız İşgal Kuvvetleri Komutanı’na bir ültimatom vererek, şehri 24 saat içinde boşaltmalarını istemiştir. Ancak Fransızlar, zaman kazanmak amacıyla yanıt vermiş ve 21 Şubat 1920 tarihinde şehre girmeye karar vermişlerdir. Ali Saip Bey, Kuvâ-yi Milliye birliklerini iki koldan şehre yönlendirerek Fransızlarla çatışmalar başlamıştır. Bu çatışmalar, 8 Nisan 1920’ye kadar devam etmiş ve sonunda Fransızlarla bir ateşkes antlaşması imzalanmıştır. 9 Nisan 1920’de, Ali Saip Bey, Fransızların şehri terk edeceğini bildirerek Urfa’nın kurtarıldığını duyurmuştur.

Urfa Milletvekilliği ve Soyadı Kanunu

Ali Saip Bey, Kurtuluş Savaşı’ndaki kahramanlıkları ve Urfa’nın kurtarılmasındaki üstün başarıları nedeniyle, 23 Nisan 1920’de kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne Urfa milletvekili olarak seçilmiştir. Ayrıca, Şeyh Sait Ayaklanması sonrası kurulan Konya İstiklâl Mahkemesi ve İsyan Bölgesi İstiklâl Mahkemesi’nde önce üye, sonra başkan olarak görev yapmıştır. Ali Saip Bey, 1924’te binbaşı rütbesine terfi etmiştir.

Soyadı Kanunu’nun kabul edildiği 1934 yılında, Ali Saip Bey'e Mustafa Kemal Atatürk tarafından "Ursavaş" soyadı verilmiştir. Atatürk’e karşı 1935 yılında yapılan bir suikast girişimiyle adı anılmış olsa da, bu suçlamadan aklanmıştır. Ancak, bu olay sonrasında Atatürk, Ali Saip Bey ile olan ilişkisini kesmiştir.

Siyasi Hayatı ve Son Yılları

Ali Saip Bey, Cumhuriyet’in ilanından sonra da aktif bir siyasetçi olmuştur. 1920’lerin başlarında Urfa ve Kozan milletvekili olarak görev yapan Ali Saip Bey, daha sonra da Meclis’teki önemli isimlerden biri olmuştur. Ancak 1930'larda yaşanan bazı siyasi gerginlikler, onun siyaset hayatında bazı sıkıntılara yol açmıştır. Özellikle, 1924'te meclis koridorlarında Necati Çiller’e saldırmasıyla gündeme gelmiştir. Bunun dışında, Ahali Cumhuriyet Fırkası’nı kuran Abdülkadir Kemali’yi tehdit ettiği de bilinmektedir.

Ali Saip Bey, 26 Eylül 1939 tarihinde Adana’da hayatını kaybetmiştir. Cenazesi ise tarihçi Cezmi Yurtsever’in ifadesine göre, kimse tarafından sahiplenilmemiş ve dere kenarına atılmıştır. Ali Saip Bey, evli ve dört çocuk babasıydı.

Ali Saip Bey’in Eserleri

Ali Saip Bey, Milli Mücadele sırasında yaşadığı deneyimlerden ilham alarak yazdığı bazı eserlerle de tanınır. Bunlar arasında en bilinen eseri, Kilikya Faciaları ve Urfa Kurtuluş Mücadeleleri adlı çalışmasıdır. Bu eserinde, Urfa'nın Fransız işgalinden nasıl kurtarıldığını ve bu süreçte karşılaşılan zorlukları detaylı bir şekilde anlatmaktadır.