Güncel

“Urla katliamı, yasanın ayak izleri”

Sokak hayvanlarının uyutulması yönündeki yasanın çıksa bile uygulanamayacağını kaydeden Angels Farm Sanctuary Turkey Kurucu ve Yöneticisi Sibel Çakır, Urla’da yaşanan katliamın bu yasanın ayak izleri olduğunu söyledi

Abone Ol

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla “hayati tehlike” oluşturdukları gerekçesiyle “sokak köpeklerinin uyutulması”nı öngören yasa teklifi için çalışma başlatıldı. Yasa, sokak hayvanlarının kısırlaştırılarak popülasyonun azaltılmasını öngörürken, diğer yandan barınaklara alınacak köpeklerin 30 gün içinde sahiplenilmemesi durumunda ise uyutulmalarını içeriyor. Hazırlanan bu yasa tasarısının hayata geçmesinin mümkün olmayacağını kaydeden hayvan dernekleri, hayvanseverler ve sivil toplum örgütleri konunun takipçisi olacaklarını iletirken, Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB), sokak hayvanlarının enjeksiyonla öldürülmesini de içeren yasa teklifi kabul edilirse dahi uygulamayacaklarını duyurdu. 

“Urla, yasanın ayak izleri”

20 Mayıs gecesi İzmir’in Urla ilçesinin Gülbahçe Mahallesi’nde meydana gelen onlarca köpeğin zehirlenerek ölümüne neden olunduğu olayın, bu yeni yasa tasarısının ayak izleri olduğunu kaydeden Angels Farm Sanctuary Turkey Kurucu ve Yöneticisi Sibel Çakır, yaşanan olayın takipçisi olacaklarını söyledi. Zehirlenen köpeklerin midelerinden üzerinde henüz nedeni belli olmayan ancak fare zehri veya tarım ilacı olma ihtimali üzerine durulan zehir maddesinin bulunduğu tavuk parçaları tespit edildiğinin altını çizen Çakır, veteriner hekimlerin köpeklere müdahale etmesinin üst merciler tarafından engellendiğini kaydetti. Bugüne kadar yerel yönetimler tarafından kısırlaştırma faaliyetlerinin uygulanmaması nedeniyle hayvan popülasyonunun arttığını belirten Çakır, “Sokakta yaşayan hayvanların zaten ömrü en fazla 2 veya 3 yıl. Bu hayvanlar gerek açlıktan, gerek hava koşullarından gerekse insan faaliyetlerinden dolayı zaten birkaç yıldan fazla yaşayamıyorlar. Bu hayvanların üremelerinin engellenerek, popülasyonun azaltılması bir çözümken, günahsız bu canların uyutulma adı altında katliama maruz bırakılmak istenmesi hiçbir vicdana sığacak bir eylem değildir. Bugüne kadar yerel yönetimler dahil olmak üzere, kısırlaştırma çalışmaları yapmayan iktidar, şimdi de gözünü bu masum canlara dikmiş durumda. Bu karar meclisten geçse dahi uygulanması söz konusu bile olamaz” dedi.

Şenliğe büyük ilgi

Yasa tasarısının gündeme gelmesi sonrasında, daha önce Konak Belediyesi Veteriner Hizmetleri’nin kendi bünyesinde hayata geçirdiği sahiplendirme uygulaması bu kez de İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından Kültürpark’ta düzenlenen “Sahiplendirme Şenliği”nde yapıldı. Şenliğe hayvanseverlerden yoğun bir ilgi gelirken, şenlikte konuşan Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, sokak hayvanları için yürüttükleri kısırlaştırma çalışmalarından bahsetti. Mutlu, “Sokak hayvanları için mobil araçlarımızla sokakta bakım hizmeti vermeye ve 'Satın alma, Sahiplen!' mottosuyla onlara birer yuva bulmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. 

3 Bacaklı Odin de şenlikteydi

Barınaktan sahiplendikleri köpekleri ile şenliğe gelen hayvansever bir vatandaş, “Odin’i yaklaşık 9 ay önce barınaktan sahiplendik. Kendisi 3 bacaklı bir yavrumuz bizim. Bizim için hiçbir engel teşkil etmedi, aksine hayatımıza ayrı bir güzellik kattı. Bugün buraya, belki insanlara örnek oluruz diye geldik. Çünkü bırakın bir hayvan sahiplenmeyi, engelli bir hayvanı sahiplenmek de bir o kadar güzel bir duygu. Son günlerde konuşulan şeylerin olmamasını diliyoruz, olmaması için elimizden ne geliyorsa yapacağız” diye konuştu. 

“Çözüm öldürmek değil”

Hayvanlar İçin Projeler Derneği (HİPDER) gönüllüsü Melih Kangaloğlu ise, “Biz kesinlikle uyutulma adı altındaki öldürmeyi asla savunmuyoruz. Çözümün kısırlaştırma olduğuna inanıyoruz. Bundan 20 yıl önce denildiği gibi her belediye kendi bünyesinde bir barınak ve rehabilitasyon merkezi kurmuş ve bunu denetliyor olsaydı, bunu şu anda konuşuyor olmayacaktık. Bunu bir sorun olarak kabul etmiyoruz, sokak köpekleri tarafından ölen çocukları da elbette göz ardı etmiyoruz. Ancak çözümün bu olmadığını, bunun daha önce Osmanlı döneminde Hayırsız Ada’ya gönderilen hayvanlarla yapıldığını ve yine çözüm olmadığını gördük. Bununla ilgili tek çözümün, sadece İzmir için değil tüm belediyelerin 20 yıldır yapmadıkları kısırlaştırma yöntemini uygulamaya başlamaları olduğunu düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.