Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Belma Doğan Güngen, sağlıklı bir yaşam için uykunun önemine dikkat çekti. Uyku düzenini iyileştirmek ve uyku bozukluklarını önlemek adına önemli önerilerde bulunan Güngen, uyku hijyeninin üzerinde durdu.
Güngen, sağlıklı bir uyku düzeni için ışık ve gürültünün en aza indirilmesini, elektronik cihazların yatak odasından çıkarılmasını ve uyaran içeren gıdalardan özellikle saat 17.00’den sonra kaçınılmasını tavsiye etti. Sadece uykulu hissedildiğinde yatağa gidilmesi gerektiğini vurgulayan Güngen, uykunun psikolojik sağlık, hafıza, iç organların sağlığı ve hareket kabiliyeti gibi birçok durumu etkilediğini belirtti.
Uyku süresinin yaşa göre değiştiğini ifade eden Güngen, yenidoğan bebeklerin günde 14-16 saat, erişkinlerin ise ortalama 7-9 saat uyuması gerektiğini söyledi. İleri yaşlarda ise bu sürenin 6 saate kadar düşebileceğini belirtti. Kaliteli uykunun önemine dikkat çeken Güngen, uyku için 23.00-03.00 saatlerinin kritik olduğunu belirtti.
Uykunun faydalarına değinen Güngen, uykunun beyni temizleyici ve onarıcı bir işlevi olduğunu, hafızanın gelişmesine, hormon dengelerinin korunmasına ve bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olduğunu ifade etti. Ayrıca, uyku ile gençlik dokularının genç kalması arasında ciddi bir ilişki olduğunu ve kilo kontrolünde de önemli bir rol oynadığını söyledi.
Uykusuzluğun yol açabileceği sorunları da dile getiren Güngen, kısa süreli uykusuzluğun yorgunluk, depresyon ve baş ağrısına neden olabileceğini, uzun süreli uykusuzluğun ise kalp-damar hastalıkları, demans, obezite, sindirim bozuklukları ve diyabet gibi kronik hastalıklara yol açabileceğini belirtti. Kanserden korunmada da uykunun önemini vurguladı.
Geceleri uyuyamayan bireyler için önerilerde bulunan Güngen, uyku hijyen terapilerinin önemine dikkat çekti. Bu terapilerin arasında mavi ışık temasının kesilmesi, ağır yemeklerden kaçınılması, uyku ortamının karanlık olması ve düzenli egzersiz yapılması yer alıyor. Ayrıca, kafein tüketiminin zamanlamasına dikkat edilmesi ve her gün aynı saatte uyumanın önemine değindi.
Son olarak, uykusuzluğa yol açan etkenler hakkında bilgi veren Güngen, genetik nedenlerin yanı sıra stres, kronik hastalıklar ve bazı vitamin eksikliklerinin uykusuzlukta etkili olabileceğini belirtti. Akut uykusuzluğun genellikle stresle tetiklendiğini ve toplumun yarısında görüldüğünü ifade etti. Kronik uykusuzluğun ise uzun süreli sağlık sorunları ile ilişkili olduğunu ve nüfusun yüzde 5-10’unu etkilediğini söyledi.
Uyku ile ilgili yanlış bilinen durumları da açıklayan Güngen, "3 saat uyku yetiyor" algısının yanlış olduğunu ve ortalama 7-9 saat uyumanın gerekli olduğunu belirtti. Melatonin salgılanması için 23.00-03.00 saatleri arasındaki uykunun önemini vurguladı ve karanlıkta uyumanın tercih edilmesi gerektiğini söyledi. Ekran karşısında değil, yatakta uyunması gerektiğini ve mavi ışıktan uzak durulması gerektiğini ekledi.