Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Hatice Yılmaz, meme kanserinin kadınlar arasında en yaygın görülen kanser türü olduğunu ve kanserden ölümlerde başı çektiğini belirtti. Erken teşhisin tedavi başarısını artırdığına dikkat çeken Dr. Yılmaz, meme kanseri risk faktörleri ve koruyucu faktörler hakkında bilgi verdi.
Genler, yaşam tarzı ve çevresel faktörlerin kanser riskini belirlediğini ifade eden Dr. Yılmaz, "Kansere yakalanma ihtimalini artıran etkenler kanser risk faktörü, azaltanlar ise koruyucu faktör olarak adlandırılır. Sigara içmek kaçınılabilir bir risk faktörüyken, genetik faktörler değiştirilemez" dedi.
Kadın olmanın en büyük risk faktörü olduğunu vurgulayan Dr. Yılmaz, ileri yaş ve ailede meme kanseri öyküsü gibi durumların riski artırdığını belirtti. Yoğun meme dokusunun da risk faktörlerinden biri olduğunu ekledi. Kalıtsal olabileceği gibi, çocuk sahibi olmama, geç yaşta hamilelik, menopoz sonrası hormon tedavisi ve alkol kullanımı gibi etkenler de meme yoğunluğunu artırabilir.
Dr. Yılmaz, uzun süre östrojene maruz kalmanın meme kanseri riskini artırdığını belirterek, "Erken yaşta adet görmeye başlamak, geç menopoz, 35 yaşından sonra ilk kez hamile kalmak veya hiç hamile kalmamak bu duruma örnek olabilir" dedi. Ayrıca obezite ve yüksek alkol tüketiminin de meme kanseri risk faktörleri arasında yer aldığını ifade etti.
Genç yaşta hamile kalmak ve emzirmenin meme kanserinden koruyucu etkileri olduğunu vurgulayan Dr. Yılmaz, "Erken yaşta hamilelik yaşayan kadınların meme kanseri riski, çocuğu olmayan veya ilk çocuğunu 35 yaşından sonra doğuran kadınlara göre daha düşük. Emzirmenin de koruyucu bir etkisi var" dedi
Meme kanseri tedavisinde kullanılan Tamoksifen'in yan etkilerine değinen Dr. Yılmaz, sıcak basması, rahim kanseri, felç, katarakt ve kan pıhtılaşması risklerini artırdığını belirtti. Aromataz inhibitörlerinin ise meme kanseri öyküsü olan kadınlarda tekrarlama riskini azalttığını söyledi.
Dr. Yılmaz, bazı yüksek riskli kadınların kanser belirtisi olmadan profilaktik mastektomiye başvurduğunu ve bu yöntemin meme kanseri riskini azalttığını açıkladı. Ayrıca, östrojen üretimini durduran yumurtalık ablasyonu gibi tedavilerin de riski azaltmada etkili olduğunu belirtti. Bu tedavilerin yan etkileri arasında sıcak basmaları, uyku sorunları, kaygı ve depresyon, cinsel dürtüde azalma, vajinal kuruluk ve kemik yoğunluğunda azalma yer alabilir.
Fiziksel egzersizin meme kanseri riskini azalttığını vurgulayan Dr. Yılmaz, kadınların düzenli fiziksel aktivite yapmasının önemine dikkat çekti.