Geçen hafta KDV vergi oranlarındaki değişiklikten ve torba yasadaki kurumlar vergisi oranının artışından bahsetmiştim.
5 Nisan 2021’de yayımlanan yazımda Laffer Eğrisi’nden bahsederek vergi artışlarının vergi gelirleri üzerindeki etkisinden bahsetmiştim. Geçmiş tarihli Kurumlar Vergisi artırılmalı mı indirilmeli mi başlıklı yazımdan aşağıdaki notları hatırlamakta fayda var;
Vergi oranlarındaki % 50’lik artış vergi gelirlerinde de % 50’lik artış gibi düşünülebilir. Ancak bu konuda arz yönlü iktisatçı Arthur Laffer’in 1974’de dile getirdiği görüşünü, kendi adını verdiği Laffer Eğrisi ile anlatmaktadır.
Cato Enstitüsü'nün eski kıdemli üyesi Daniel J. Mitchell makalesindeki anlatımına göre, “Laffer Eğrisi, vergi oranları ve vergi gelirleri ile tahmini olarak vergilendirilebilir gelirler arasındaki ilişkiyi göstermektedir. Laffer Eğrisi, yüksek vergi oranlarının vergi gelirlerinde kesin olarak bir azaltıcı etki oluşturacağını en iyi şekilde göstermektedir. Fakat eğri üzerinde çok daha aşağılarda yer alan vergi oranları, vergiye tabi gelirleri değiştirerek vergi gelirlerinde bir azalışa neden olabilmektedir.
Politikacılar Laffer Eğrisi’nin bu her iki yönünü çoğu zaman tartışmaktadırlar. Bazı zamanlar Cumhuriyetçiler, ‘Yapılan vergi indirimleri sonucunda oluşan maliyetlerin kendi ceplerinden çıkacağını’ Laffer Eğrisi’nin bir anlamı olarak ifade ederler. Bunun aksine bazı demokratlar ise, vergi politikalarının ekonomik performans üzerinde hiçbir etkisinin olmayacağını ifade ederler” diyerek konuyu özetlemektedir.
Ekonomist Mahfi Eğilmez ise kendi internet sitesinde, “Laffer Eğrisi’nin ortaya koymaya çalıştığı şey şudur: “Vergi oranı sıfır olduğunda vergi toplanmayacak, oran yüzde 100 olduğunda ise bütün kazancını vergi olarak verecek olan kişiler üretim yapmayacak dolayısıyla vergi doğmayacak demektir. Vergi oranının R1’den R2’ye artırıldığını varsayalım. Bu durumda vergi gelirleri T1’den T2’ye yükselmektedir. Vergi oranının R2’den R3’e artırıldığını varsayalım. Bu durumda kişiler elde ettikleri gelirin çoğunu vergi olarak ödeyeceklerini gördükleri için çalışma saatlerini azaltacaklar ve vergi tahsilâtı artmayacak, tam tersine T2’den T1’e gerileyecektir. Dolayısıyla bu teze göre aşırı yüksek olan vergi oranlarında yapılacak indirimler, bir yandan insanların daha fazla çalışmasını teşvik ederken bir yandan da vergi kaçırma arzularının düşmesine yol açacak ve vergi tahsilâtını azaltmak bir yana artıracaktır.”
Yani kısacası vergi artışı demek vergi geliri artışı demek değildir diyor Arthur Laffer.