Yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte ülke genelinde itfaiye ekipleri teyakkuza geçti. Özellikle turizm bölgelerinde ardı ardına çıkan yangınlar akıllara ‘imar’ endişesini getiriyor. Son olarak hafta sonu Seferihisar, Menderes, Kuşadası ve Çeşme gibi boş arsa sıkıntısı yaşanan Türkiye’nin gözde turizm merkezlerindeki yangınlar, bu alanların önümüzdeki günlerde orman vasfından çıkarılıp çıkarılmayacağı sorusunu akıllara getirdi. Yangınların büyümesi için belli başlı koşulların sağlanması gerektiğini belirten Türkiye Ormancılar Derneği İzmir Temsilcisi Ahmet Kenan Öztan, en önemli etkenlerin nispi nem oranının düşük olması ve rüzgarın şiddeti olduğunu söyledi. Öztan, “Rüzgarın alevleri bol ağaçlık alana sürüklerse, yangın çok hızlı bir şekilde büyür. İzmir’deki yangınlarda maalesef meteorolojik durumlar olumsuz koşulları hazırladı. Kısa sürede müdahale edilmesine rağmen yangın söndürülemedi. Tabi yangınların birçok farklı yerde olması da kuvvetlerin bölünmesine neden oldu” dedi. 

Ahmet Kenan Öztan

“Kendi tohumları var”

İzmir’de yanan ormanlık alanların çoğunun Kızılçam ormanı olduğunun altını çizen Öztan, “Bu Kızılçam ağaçları, çok uzun yıllardır bu iklim koşullarında büyüdüğünden, yüzeylerinde yangına karşı koruma oluşturdu. Bu ağaçların kabuğu oldukça kalındır. Kabuğun içinde yaşamı idame ettiren ‘Kambiyum tabakası’ vardır. Bu tabaka zedelenmediği, korunduğu sürece bu ağaçlar yüzeyleri yansa da ölmez. Üzerinde bulunan kozalaklar, yangınla karşılaştıklarında kapanır. Yangın bittikten sonra kendilerini açarak içlerinde sakladıkları stok tohumları yeniden yüzeye saçarak çimleme yaparlar” diye konuştu. 

2024 06 Izmir30 4

İştahlılara dikkat

Yanan ormanların bu tohumlar sayesinde yeniden küllerinden doğacağını vurgulayan Öztan, “Bu tohumların korunması için söz konusu alanları otlatmaya kapatmak gerekir. Kapatıldığı takdirde bu ağaçlar yeniden yeşerecektir. Ancak eğer orman gençse, ağaçların üzerinde kozalak yoksa kendini yenileyemez. O halde yeniden ağaçlandırma yapılması gerekir. Yanan orman alanı yasaya göre başka bir amaçla kullanılamaz. Ancak son yıllarda yasa olsa da bazı kararnamelerle orman sınırları daraltılıyor. Yanan alanlar orman sahası dışında bırakılırsa yapılaşma tehlikesi başlar. Eğer iştahlı adamlar bu bölgeleri orman sınırı sahası dışına çıkarırsa başka amaçlar için kullanılabilir” ifadelerini kullandı.

Doğan Yaşar

“Yasak 365 gün olmalı”

“Orman yangınlarının iklime büyük etkileri olmaz ancak uzun bir süre hava kirliliği oluşturacak, hava kalitesini düşürecektir” diyen Dokuz Eylül Üniversitesi, Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü, Deniz Bilimleri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doğan Yaşar, ormanlık alanlara yılın tümünde insan girişinin yasak olması gerektiğini söyledi. Yaşar, “Orman yangınları istatistiklere bakıldığında genellikle hafta sonları çıkar. Neden? Tek nedeni biziz” şeklinde konuştu. Batı Ege’de bu yıl yangın riski çok daha fazla olduğunu belirten Yaşar, “Çünkü bu yıl yağmursuz kaldığımız için toprakta nem yok. Toprak ve ağaçlar kuru çıraya döndü. Devletin Rusya’da uygulanan sistemi feyz alması lazım. Rusya’da orman alanlarına giriş kesinlikle yasak. Kazara ormana girersen, askerin seni vurma ihtimali bile var. Ancak uygulama şu; ormana yakın yerlere piknik alanları kurulmuş. Elbette denetim üst seviyede. İnsanlar buradaki hazır mangallarda mangalını yapıyor, pikniğini uygun ortamda gerçekleştiriyor. Bizde ise mangalını alan ormana gidiyor. Denetimler ve kanunlar sıkılaştırılmalı. Ormana giriş yasağının validen değil bizzat Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan verilmesi ve 365 günü de kapsaması gerekiyor” ifadelerini kullandı. 

Zülal Totan

1 günde 33 yangın

TMMOB Orman Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Zülal Totan, cumartesi günü İzmir’de 33 yerde yangın çıktığını söyledi. Totan, “Bunların 10 tanesi ormanlık alanda, geriye kalan 23 tanesi ise orman dışında. Yani vatandaşlar tarlalarında anız yakmışlar. Orman teşkilatımız bu 33 yangına aynı anda bilfiil müdahale etti. Ekiplerin geç gittiği yönünde eleştiriler var. Ekiplerimiz arazi koşullarında dahi olsa en kısa sürede yangınlara müdahale için alanda oluyorlar” dedi. Yangınlara hızlıca müdahale edilmesine karşın vatandaşlardan gelen eleştirilerin çok kırıcı olabildiğini vurgulayan Totan şöyle konuştu: “Örneğin; Menderes Çamönü’nde çıkan yangın saat 12.53’te başlamış, ekipler ise alana 13.05’te ulaşmış. Yani 8 dakikada alana vardılar. Çok seri müdahale ediliyor ki, komşu ülkelerde bu yangınların 1 ay kadar sürdüğünü hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla ekiplerimiz ve imkanlarımızın olmadığı eleştirileri orman teşkilatımızı oldukça üzüyor. Bu arkadaşlarımız canlarını hiçe sayarak vatani görevini yapmaya çalışıyor. Vatandaşlarımızı bu konuda daha ılımlı olmaya davet ediyorum.” 

Kaynak: Mutlu Duman