Şimdi yaslanın arkanıza ve ister televizyondan ister sosyal medyadan, bulunduğumuz coğrafyaya ait birkaç haber okuyun ya da birkaç video izleyin..
Ve sonra yatın kalkın dua edin; verdiğiniz o vaazlarda, okuduğunuz cuma hutbelerinde, adını anmamak için dokuz takla attığınız Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının ruhuna..
Edin, çünkü bugün, o minberde hala bir şeyler okuyabiliyorsanız bu, 3 Mart 1924'de, 429 sayılı Kanunla ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün emriyle kurulan Diyanet İşleri Başkanlığı sayesinde..
Gerekirse hatim indirin ruhlarına, çünkü eğer bugün inancınızı rahatça yaşayabiliyorsanız, “Müslümanım elhamdülillah” diyebiliyorsanız özgürce, ülkemizdeki camilerimizin minarelerinde özgürce ezanlar okunabiliyorsa, Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından 29 Ekim 1923'te ilan edilen Cumhuriyet sayesinde..
Yatın kalkın dua edin..
Çünkü sünnet değil, farzdır Cumhuriyet..
Gölköy adında bir yer varmış Gelibolu'da..
Televizyonda gösterdiler geçen gün..
Gelenek edinmiş köy halkı..
"Ben kendimi bildim bileli bu böyledir" diyor muhtar..
29 Ekim'de toptan sünnet ettirirlermiş çocuklarını..
Derken ekranda entarili bir çocuk belirdi..
Kirvesi tutmuş kolundan, yatırdılar bir kamp yatağına..
Ardından sünnetçi olacak zat boy gösterdi, elinde bıçağıyla..
Çocuk kaldırdı başını, bağırdı;
"Yaşasın Cumhuriyet" diye..
Bunun üzerine de ekran karardı..
Korkarım bu, sade Gölköy’lülerin değil, umumuzun;
sade küçüklerimizin değil, büyüklerimizin de düştüğü bir tarihsel yanılgı..
Çünkü sünnet değil, farzdır Cumhuriyet..