Beslenme ve Diyet Uzmanı Hande Güngör, sağlıklı beslenmenin temelini oluşturan protein alımının önemine dikkat çekti. Özellikle yağsız et, tavuk, balık, yumurta, süt, yoğurt ve kuru baklagiller gibi besinlerin her öğünde bulunması gerektiğini vurgulayan Güngör, bu tür yiyeceklerin hem tokluk hissini artırdığını hem de sağlıklı yağlar sayesinde mide boşalımını yavaşlattığını ifade etti.
Güngör, günlük yaşamın hızla geçen saatlerinin, özellikle büyük şehirlerde, düzenli öğün tüketimini zorlaştırdığını belirtti. Birçok kişi bu hızlı tempoya uyum sağlamak adına yağlı, yüksek kalorili yiyecekleri tercih etmekte ve kısa sürede acıkmaktadır. Ancak, bu tür besinlerin aksine bazı gıdalar midede uzun süre tokluk hissi bırakır.
Tokluk İçin Yüksek Kaloriye Gerek Yok
Diyet uzmanı, fazla kalori içeren besinlerin tokluk sağlamada yeterli olmadığını açıkladı. Protein içerikli gıdaların sindirim süresinin uzun olması nedeniyle ghrelin seviyelerini düşürdüğünü, böylece daha uzun süre tok kalınmasını sağladığını belirtti. Ayrıca sağlıklı yağlar, özellikle omega 3 ve omega 6 yağ asitlerinden zengin besinler, tokluk süresini uzatarak daha sağlıklı bir beslenme alışkanlığı oluşturulmasına katkı sağlar. Güngör, özellikle zeytinyağı, avokado, ceviz, badem, keten tohumu, susam ve chia tohumu gibi gıdaların diyetlere eklenmesi gerektiğini önerdi.
Atıştırmalıklardan Uzak Durulmalı
Öğün saatlerinin düzenlenmesinin, sağlıklı beslenme için kritik bir rol oynadığını söyleyen Güngör, sürekli atıştırma alışkanlığından kaçınılması gerektiğine dikkat çekti. Sık sık atıştırmanın ve tıkınırcasına yemek yemenin, vücuda zarar verdiği ve metabolizmayı olumsuz etkilediği uyarısında bulundu. Yavaş yemek yemenin ise dengeli leptin salınımını destekleyerek iştahı kontrol altına aldığına değindi.
Diyet uzmanı, yeme alışkanlıklarını değiştirmek için kişinin yemek yeme süresini etkileyen faktörleri fark edip, bu unsurları iyileştirmeyi hedeflemesini önerdi. Böylece daha sağlıklı bir beslenme düzeni oluşturulabileceği vurgulandı.
